Hükme esas alınan 12.03.2016 tarihli ek bilirkişi raporu ile takipte talep edilen 2013 yılı Ekim, Kasım, Aralık ayları bakiye kira alacağı için faiz başlangıç tarihinin sözleşmeye göre kararlaştırılan her ayın 5'ine göre hesaplanması gerekirken ilgili aylara ait kira alacakları için faiz başlangıç tarihinin ayın 25'i olarak hesaplanması doğru görülmemiştir. 2- Davacı vekili tarafından icra takibi ile 2013 yılı Ekim, Kasım, Aralık aylarına ait bakiye kira alacağı 34.080,11 TL ile 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları kira alacağı 177.080,40 TL olmak üzere toplam 211.260,51 TL asıl alacak talep edilmiştir. Davalı vekili, vekil edeninin borcu olmadığından bahisle itirazda bulunmuş, talep edilen kira bedellerine karşı çıkmamıştır. Hükme esas alınan kök rapor ve ek raporda da bu husus tespit edilmiştir....
Bayii olduğunu, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesi gereğince, müvekkilinin kargolarının davalı tarafından taşındığını, bu süreçte davacıya 5.800 adet kargo teslim edildiğini, ancak bu gönderilerden bir çoğunun müşteriye ulaşmadığını, bazılarının kayıp olduğunu, bir kısmının ise, geçikmeli teslim edildiğini ve hatta bazı müşterilere hiç gidilmediğini, bunun ötesinde 5.800 adet kargonun tamamının teslim edildiğinin kabulü halinde bile, sözleşmeye göre, 38.280 TL bakiye alacak çıktığını, oysa ki, dava dilekçesine ekli cari hesap ekstresinde 45.104,84 TL, müvekkiline en son gönderilen eksterede ise, 43.651,27 TL bakiye alacak göründüğünü, müvekkilinin aradaki farkı anlayamadığını, mutabakat metnindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasında hesap mutabakatı konusunda ihtilaf varken davacının müvekkili aleyhinde takip başlattığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağının tahsili istemiyle açılmış bir alacak davasıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, ....... isimli işletmesinin faaliyetinde kullandığı her türlü gıda ürünlerini müvekkili şirketten temin ettiğini, müvekkili şirketin 22.11.2016 tarihli cari hesabına göre davalıdan 8.794,29 TL alacağı bulunduğunu, müvekkilinin satım sözleşmesi gereği emtiayı teslim etme edimini eksiksiz ve zamanında yerine getirmesine rağmen davalının satım bedelini ödenmediğini, itirazın iptalini talep ve dava ettiği, Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının gıda satışından dolayı alacaklı olduğu iddiasıyla İstanbul ...... İcra Müdürlüğünün ..........
hâksız itirazının 99.955,00-TL asıl alacak yönünden iptaline, likit nitelikteki alacak yönünden %20 oranında davacı lehine icra-inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar oluşturmak gerekmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl alacak yönünden yapılan itirazdan vazgeçildiğini belirterek davanın konusuz kaldığını savunmuştur. Dava, İİK md 67/1 uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir....
Somut olayda, karşı davada iş bedelinden bakiye alacak asıl davadaki zarar istemine karşı talep olunmuştur. Esasen taraflar arasında bakiye alacak kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Her ne kadar karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de BK'nın 118. madde hükmünce takas def'i sonuç doğurabilmesi için ayrı bir dava açılmasına veya karşı dava ile ileri sürülmesine gerek olmayıp, takas bildiriminin karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağı, kabul edilmelidir. Bu nedenle asıl davadaki alacaktan iş bedelinden kalan 24.531,04 TL bakiye alacağının mahsup edilerek, kalan miktarın asıl davada hüküm altına alınması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulumuştur....
Hal böyle olunca davacının talep edebileceği alacak miktarının, davacının sözkonusu analiz raporunu benimsemiş olduğu kabul edilerek, kendisine yapılan kısmi ödemenin dışında kalan ve ödenmeyen bakiye bedel olduğu gözetilmek suretiyle hasıl olacak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1030 Esas KARAR NO : 2022/877 DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Alacak) DAVA TARİHİ : 21/12/2022 KARAR TARİHİ : 28/12/2022 Mahkememizde görülen Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin -------numaralı hesabının bulunduğunu, müvekkilinin davalı bankadan hesabındaki bakiye mevduatlarını talep ettiğini ancak davalı banka tarafından şifahi olarak davacının mevduatlarının zamanaşımına uğradığını ve ----- aktırıldığının ifade edildiğini, bu kez ----ancak dava dışı kurum tarafından taraflarına verilen ----- tarihli cevabı yazı ile davacının hak ve menfaatlerinin kurumlarınca da zamanaşımına uğradığına ilişkin cevap verildiğini, bu cevabın üzerine müvekkilinin hesabındaki bakiye mevduatlarının tahsili için ---- dosyasının açıldığını, ancak bu davada müvekkilinin sadece hak ve menfeatleri ile bakiye mevduatın...
Yargılama sürerken davalı yanca davacı aleyhine aynı mahkemede aynı satım ilişkisi nedeniyle bakiye 22.057.66 YTL alacağın tahsili için alacak davası açılmış ve birleştirme kararı verilmiştir. Mahkemece, davacı yanca süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu kanıtlanamadığı gibi satım sözleşmesi hükmüne göre davacının iplikleri işleme tabi tutması sonucu iade etme hakkının da ortadan kalktığı gerekçesiyle davacı yanca kanıtlanamayan davanın reddine,birleşen davanın kısmen kabulüyle satım ilişkisi içinde davalının bakiye 21.955.62 YTL davacıdan alacaklı bulunduğunun sabit olduğu gerekçesiyle anılan meblağın temerrüt tarihi olan 24.08.2006 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü ... esas sayılı dosyası sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının ..., borçlunun ... olduğu, takibin 132.470,00 asıl alacak, 4.278,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 136.748,96 -TL alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağının 232.470,00 TL faturadan kalan 132.470 TL bakiye alacak olduğu, 16/11/2021 tarihli ödeme emrinin borçluya 23/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/11/2021 tarihinde süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği görülmüştür. Mali müşavir ...'nın 04/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 1. Davacı ve davalı tarafın ticari defter tasdiklerinin süresi içerisinde yapılmış olduğu ve TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz oldukları, 2....