Bekletici -------- Mahkememizin ----esas sayılı dosyasında, davacısı .---- davalı şirketin %90 payının üzerinde en az 1/2 oranında hak sahipliğinin tespiti ve bu hak sahipliğinin tescili istemine ilişkin yargılama yapılmış Mahkememizce davanın reddine dair karar verilmiş, ret kararının istinafı üzerine ---------- karar sayılı ilamı ile; "Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile; ------- Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle; 1-Davanın kabulü ile; Davacının davalı şirkete mirasçı sıfatıyla %45 pay oranıyla ortak olduğunun tespiti ile sicile tesciline, (..) dair temyiz yolu açık olmak üzere ---- tarihinde karar verilmiş, anılan kararın temyizi üzerinde ---- --- karar sayılı ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın onanmasına dair --- tarihinde kesin karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2010/6997 esas sayılı dosyasıyla icra takibi yürütüldüğünü murisin borçlarını karşılayacak aktif malvarlığının olmadığını terekenin borca batık olduğunun tüm bu nedenlerle terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi taleplerinin kabulü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesin karar verilmesi talep edilmiştir....
Miras bırakanın gerçekte var olduğu ancak nüfusa kayıtlı olmadığı, mirasçı bırakmaksızın öldüğü belirlendiği takdirde son mirasçının ... olacağı göz önüne alınarak buna göre mirasçılık belgesi verilmesi gerekir. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için miras bırakanın hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının miras bırakanın mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Mahkemece verilen yetki üzerine açılan davalarda davanın kabulüne karar verilebilmesi için davacının mirasçı olmasının gerekmediği de kuşkusuzdur. Bir davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, taraflardan delillerinin sorulup saptanması, gösterilecek ve davanın sonucunu etkileyecek tüm delillerin eksiksiz toplanması, ilgili yerlerden gerekli belgelerin getirtilmesi, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekir....
Somut olayımızda; dairemizce; "mahkemece öncelikle davacıya mirasçı olduğunu hangi tarihte öğrendiğini beyan etmesi, davacı bakımından öğrenme tarihine yönelik deliller toplanarak sonucuna göre reddin süresinde olup olmadığının tespiti, özellikle Gerze sulh Hukuk Mahkemesi 2018/73 E sayılı dosyada vasiyetnamenin açılması davası görülmüş olmakla, o davada, dosyamız davacısına hangi tarihte tebligat yapıldığı, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı dolayısı ile mirasçı olduğunu o tarihte öğrenip öğrenmediği üzerinde durulması", gerekçesiyle kaldırma kararı verilmiş , mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucunda, davacının, murisin mirasçısı olduğunu en geç Gerze Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/293 E sayılı dosyası ile ve Gerze sulh Hukuk Mahkemesi 2018/73 E sayılı dosyası ile öğrenmiş olduğu, dava tarihi olan 01/12/2020 itibarı ile 3 aylık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunun anlaşılmasına nazaran davanın reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacının...
Zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf ... ... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacılara iş kazasını ... ... Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde ... ... Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermek gerekmektedir. 3- Öte yandan iş kazası nedeniyle işçinin ölümü halinde ana ve baba yararına maddi tazminata karar verilebilmesi için ana ve babaya ... ... Kurumu tarafından kısa vadeli sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerekmektedir. Kendilerine gelir bağlanan ana ve babanın destekten yararlandığı varsayılmaktadır....
İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davanın KABULÜ ile, muris T10 terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacılar yönünden murisin mirasının hükmen REDDİNE," karar verilmiştir....
şehirlerde dağınık vaziyette bulunan mal varlığı mevcudu ile gelirlerinin çocuk hesabına düşen miktarının tespiti ile bu mal varlığı ve gelirlerin ne şekilde değerlendirildiği mahkemece tespit edilmemiştir. Bazı alış veriş merkezlerindeki sinema salonlarının sözleşmelerinin iptal edilerek kurulan yeni şirketler üzerinden işletildiği iddiaları da araştırılmadığı gibi şirketi temsilde çift imza zorunluluğu bulunmasına rağmen davalı babanın bu zorunluluğa uymadan işlemler yaparak şirketin dolayısıyla şirketteki çocuğun hissesinin azaltılmasına yönelik işlemler de araştırılmamıştır....
Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....
Sulh Hukuk Mahkemesince, mirasçının kendi ikametgahında da mirasın reddi beyanında bulunabileceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin Sulh Mahkemesi’nce özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir, hükmüne yer verilmiştir.Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin Sulh Hukuk Mahkemesi’nde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir. Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmişse de miras bırakanın son yerleşim yerinin tespiti hakkında kolluk gücü ile araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Kadıköy/İstanbul" olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir. Mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmişse de miras bırakanın son yerleşim yerinin tespiti hakkında kolluk gücü ile araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır....