Mahkemece yapılan işlem terekenin tespiti, muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin etmek için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK 589). Somut olayda, terekenin teslimi istemiyle açılan dava üzerine mahkemece terekenin mirasçılara teslimine ve terekeden el çekilmesinde bir isabetsizlik olmamasına ve tereke dosyalarındaki mirasçıların beyanı ve bu dosyalardan mirasçılara teslim edilen eşyalar mirası sahiplenme anlamına gelmediğinden (bkz Yargıtay 14. HD 2016/9064 E 2018/3341 K) , mirasçı T1 vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 353(1)b-1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere 1- Çorum 1....
Dosya incelendiğinde, AMETEM’den gelen 05/01/2021 tarihli cevabi yazısında “davalı babanın 09/03/2018 tarihinde opioid kullanımına bağlı bağımlılık sendromu tanısı ile ayaktan muayene edildiği” belirtilmekte ancak bağımlı olup olmadığı, bağımlı ise tedaviye devam edip etmediği konusunda bir açıklama yer almamaktadır. Yine dosya içinde bulunan 08/03/2021 tarihli adli destek görevlisinin hazırladığı raporda “babanın alkollü iken çocuğa telefonda kötü şeyler söylemiş olabileceğini belirttiği” tespiti bulunmaktadır. O halde çocuğun üstün yararı gözönüne alınarak babanın gerçekten bağımlı olup olmadığı, bağımlı ise tedaviye devam edip etmediğinin araştırılarak oluşan sonuca göre kişisel ilişki kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
ise müvekkiller olduğu öğrenildiğini, mirasın borca batık olduğunun tespiti ile müvekkilleri T2 ve T1 mirasçılık sıfatlarının kaldırılmasına, hükmen reddin özel kütüğe tesciline karar verilmesi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ın ölümü ile geriye mirasçı olarak çocukları ... ve ...'ün, bunların ölümü ile de ... ve ... mirasçılarının kaldığı anlaşılmaktadır. Müdahil ... anneannesi ...'in de muris Veysel'in çocuğu olduğu, bu nedenle kendisinin de ... mirasçısı olduğu iddiasıyla davaya katılmış, ayrıca Sulh Hukuk Mahkemesi'nde kendisinin de mirasçı olduğunun tespiti için dava açtığını bildirmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/26 Esas, 2012/26 Karar sayılı dosyasında Mahkemece, davacı ...'un dava dilekçesinde ...'ın değil anneannesi Hidayet'in veraset ilamını talep ettiği, yargılama sırasında dosyamızda da taraf olarak yer alan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...ve ...ın davacının anneannesi ...'in, murisleri ...'ın kızı olduğunu büyüklerinden duyduklarını belirttikleri, bu nedenle ...'in, ...'in kızı olduğu kabul edilse dahi mahkemenin taleple bağlı olduğu gerekçesiyle ...'un ... yönünden talebi reddedilmiş, bu karar 8....
red edilmiş olduğunun tespitine, davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir....
KARAR Davacılar vekili, 12.09.2015 tarihinde vefat eden ...’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine, Bursa 5. İcra Dairesinin 2016/4053 sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadıklarının kabulüyle icra takibinin davacılar yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; muris ...'ın ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespitine, davacıların mirasın hükmen reddedilmiş olduğunun tespiti talepleri ile, davacıların Bursa 5. İcra Dairesinin 2016/4063 sayılı dosyası sebebiyle borçlu olmadıklarının tespiti ve icra takibinin iptal edilmesi taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf talebi Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Davacılar vekili hükmü temyiz etmiştir....
Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesiyle ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Mahkemece yapılan işlem terekenin tespiti, muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin etmek için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK 589). Somut olayda, terekenin teslimi istemiyle açılan dava üzerine mahkemece terekenin mirasçılardan birine teslimine ve terekeden el çekilmesinde bir isabetsizlik olmamasına ve hükmü istinaf eden mirasçıların veya 3. şahısların miras sebebiyle istihkak davası açmasının her zaman imkan dahilinde olmasına nazaran, mirasçı T2'ın istinaf isteminin HMK'nın 353(1)b-1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde, davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.). Dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın dosya içeriğinde bulunan tapu kaydına göre, taşınmazın ... tarihinde davalılar adına hükmen tescil edildiği ve davacıların tapu kayıt malikleri arasında bulunmadığı gibi, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı dosyasında mirasçı oldukları iddiasıyla açtıkları tapu iptali ve tescil davasının da reddedildiği anlaşılmaktadır. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacıların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmalarında hukuki yarar bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden mirasçı T2 dilekçesiyle; murisin terekesinin tespitini istediğini ileri sürerek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : TMK. HMK. Yargıtay İlamı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, terekenin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; HMK 150/5 uyarınca takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 341/1 maddesi gereği ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesiyle ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Mahkemece yapılan işlem terekenin tespiti, muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin etmek için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK 589)....
Hazinenin yasal mirasçı olması aidat yükümlülüğünü başlatmaz. Aidat yükümlülüğünün başlayabilmesi için mülkiyetin hazineye geçmiş olması gerekir. Dosya kapsamından verasetin iptali davası açıldığı ve buna karşı direnme kararı verildiği, murisin terekesinin tespiti konusunda açılan bir davanın olduğu ve henüz sonuçlanmadığı da anlaşılmaktadır. Davacıların murisin terekesinin yönetildiği ... .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/... sayılı tereke dosyasından aidatları talep edebilecekleri bu haliyle hazinenin aidat yükümlülüğünün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece; ...) Hazinenin yasal mirasçı olup olmadığına ilişkin veraset ilamının kesinleşip kesinleşmediği, ...) Murisin terekesinin tespiti ve resen yönetime ilişkin mahkeme dosyasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı, ...) Davacıların terekenin tespiti dosyasında aidat talebinde bulunup bulunmadığı, ...)...