"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasçılık Sıfatının Bulunmadığının Tespiti ve Haciz Şerhinin Fekki DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 28.09.2017 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasçı olmadığının tespiti isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise resen araştırma ilkesi geçerli olup örneğin mirasçılar tarafından açılan bu tür davalarda, davacının sadece kendisinin mirasçı olduğunu, diğer bir ifade ile kendisi ile miras bırakan arasındaki soybağını kanıtlamak zorunda olduğu, başka mirasçı bulunup bulunmadığı hususu ile miras paylarının ise, mahkemece resen belirleneceği kuşkusuzdur. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için miras bırakanın hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. (bkz. Y. 14 H.D'nin 2016/4352 E- 2017/455 K ve Y. 8.H.D'nin 2013/7321 E - 2014/605 K sayılı ilamları) Mahkemece; murisin kimlik bilgisinin tespit edilemediği, murise ulaşılamadığı gerekçesiyle verilen ret kararı hatalı olmuştur....
Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Hükmi ret ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir. Somut olayda davacı, dava dilekçesinin talep konusu kısmında mirasın reddi beyanın tespiti ile mirası reddeden kişiden sonra gelen kişilere bildirilmesini istemiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2019/1201ESAS - 2021/567 KARAR DAVA KONUSU : Mirasçılığın Tespiti İstemi KARAR : Mirasçılığın Tespiti İstemine ilişkin olarak açılan davada Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Rize 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, DAVA Davacı vekili Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin muris İlyas oğlu Hüseyin Bulut'un amcası, Yakup oğlu Ali Bulut'un mirasçılarından olduğunu, mevcut nüfus kayıtlarında müvekkilinin doğrudan muris Hüseyin Bulut'un alt soy mirasçısı olmayıp üst soyunun mirasçılarından olduğundan müvekkilinin muris Hüseyin Bulut'un mirasçısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Rize 2....
nın babası olduğunun tespiti ile küçük için aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiş; davalı-karşı davacı ... dava dilekçesinde, küçük ...'nın babası olduğunun tespiti ile küçüğün velayetinin kendisine tevdiini istemiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın velayet talebi yönünden reddi ile küçük ...'nın velayetinin anne ... Kaya'ya tevdiine karar verilmiş; hüküm davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-TMK'nin 337. maddesinde, ana ve babanın evli olmadığı durumda velâyetin anaya ait olacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, küçüğün annesi ve babası arasında evlilik ilişkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Babalığın Tespiti, İştirak Nafakası İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Kdz. Ereğli Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ...'ın ...'in babası olduğunun tespiti ile küçük için aylık 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiş, Mahkemece davanın kabulüne ve velayetin düzenlenmesine ilişkin hususların kamu düzeninden olduğundan bahisle re'sen ...'in velayetinin anne ...'a tevdiine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından iatinaf edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Annenin gerçek anne olan T3 olduğunun belirlenmesi halinde, babalık karinesi çerçevesinde davalı Yaren Yeşilgöz (Özkarakaş) 'ün nüfus kaydına göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren üçyüz gün içinde doğmuş ise bu durumda anne olarak T3 belirlendiği anda, baba olarak da T2 ’nin belirlenmesi yasa gereği olacaktır. O halde yasa gereği baba belirlidir ve babanın da T2 olduğunun kabul edilmesi zorunlu olacaktır. Bu ise nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile mümkündür....
Somut olaya gelince;Davacılar, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi ve davacıların mirasçılıklarının kaldırılması, red kararının murisin ve davacıların nüfus siciline işlenmesini istemişlerdir. Dosyada mevcut nüfus kayıtlarının incelenmesinde, muris Aslan Kılıçaslan'ın 06/02/2010 tarihinde öldüğü, geriye T15 T15 bıraktığı görülmektedir....
Kat 5 nolu bağımsız bölümün Aile Konutu olduğunun tespitine, davacının dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinin reddine ve aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteminden ibarettir....
Mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmeyen ve kendisine mirastan pay verilmeyen mirasçılarla, mirasçı olarak gösterilmesine rağmen gerekenden az pay verilen mirasçılar daha önce alınmış mirasçılık belgesinin iptali istemiyle dava açabilirler. Mahkemelerce yetki verilmiş olması koşuluyla mirasçı sıfatları bulunmayan kişiler dahi bu tür davaları açabilirler. Türk Medeni Kanununun 495. maddesine göre mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Aynı yasanın 496. maddesine göre de altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır. Bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün miras diğer taraftaki mirasçılara kalır. Aynı Kanunun 499/1 maddesi uyarınca, sağ kalan eş, mirasbırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa mirasın yarısı eşe kalır....