DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava TMK.nun 301. maddesine dayalı babalık davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı kararın tamamı yönünde süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Somut olayda; Davanın baba olduğunu iddia eden T1 tarafından T4 ve çocuğa karşı açıldığı, davanın babalık davası olup, davacının dava hakkı bulunmadığı gibi çocuğun nüfus kaydında babası olarak gözüken kişi ile soy bağının da halen devam ettiği, soy bağı reddedildikten biyolojik baba olduğunu iddia eden davacının tanıma yoluyla ya da anne ile evlenme yoluyla çocukla soybağı kurabileceği dolayısıyla mahkeme kararının red gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, babalık davasıdır....
Velayeti kendisine verilmeyen müşterek çocuk ile davacı baba arasında düzenlenen kişisel ilişkide, çocuğun üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekir. O halde; müşterek çocukla baba arasında yatılı şekilde kurulacak kişisel ilişki sonucunda, küçüğün güven duygusunun ve baba sevgisinin gelişmesi onun üstün yararınadır. Müşterek çocukla davalı baba arasında..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile mahkemesi sıfatıyla) 2011/302 esas 2012/106 karar sayılı kararı ile kurulan kişisel ilişkide babalık duygularının tatmin edilmesi yönünden yeterli sürenin verilmediği anlaşılmaktadır. Tarafların müşterek çocuğu ....'...
Sözü edilen maddeye göre babalık davasının babaya baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılacağı, davanın Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye, ana tarafından açılmış ise kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbarının zorunlu olduğu, yine aynı Yasanın 303. maddesinde ise öngörülen hak düşürücü süre ve gecikmeyi haklı kılan sebeplerin varlığının mahkemece değerlendirileceği hükme bağlanmıştır. Babalık davalarında ana ile çocuk arasında menfaat çatışması ihtimali bulunduğundan, çocuğa kayyım tayini zorunlu kılınmıştır. Bu nedenle, mahkeme tarafından küçük ... 'a 10.11.2009 tarihli kararla kayyım tayin edilmiştir. Dosya içeriğinden, davada ana ile çocuğu Avukat ...'ın temsil ettiği anlaşılmaktadır. 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 38. maddesinin (b) bendi gereğince avukatın, aynı işte menfaati çatışan kimseleri aynı anda temsil edemeyeceğinden, ana ile çocuğu bu davada temsil etmesi kanuna açıkça aykırıdır....
Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1....
Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....
a verilen vekaletname genel nitelikte olup babalık davası için özel yetki içermediği anlaşılmıştır. Babalık davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK.m.74), duruşmaya katılıp beyanda bulunan davacılardan ... ile ... dışındaki davacılar... ve ... adına babalığın tespiti başvurusunda bulunan Av. ...'ın vekaletnamesindeki bu husustaki eksikliğin tamamlanması için uygun süre verilmesi veya davacı asiller ...'un yapılan işlemleri kabul ettiklerini dilekçeyle mahkemeye bildirmelerinden, 3- Davacılardan ... adına dava dışı annesi ... tarafından kendi adına asaleten 01.01.1989 doğumlu Hava adına velayeten 2004 yılında verilen genel vekâletname uyarınca vekil aracılığıyla dava açıldığı; adına vekalet verilen davacı ...'...
Somut olay yukarıda belirtilen düzenleme ışığında değerlendirildiğinde; babalık hükmüne dair mahkeme kararı kendisine gelen nüfus müdürlüğü istemi reddetmeksizin vatandaşlık durumunun tespiti için İçişleri Bakanlığı'na göndererek Bakanlığın kararı doğrultusunda işlem yapması gerektiğinden, davacının babalık hükmünün nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine uygun bulunmayan gerekçelerle idareyi işlem yapmaya zorlayacak mahiyette davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMKnın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMKun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMKun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 02.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2020 NUMARASI : 2020/142 2020/146 DAVA KONUSU : Babalık (Soybağının Reddi) KARAR : Taraflar arasındaki Babalık (Soybağının Reddi) davasında Adana 12. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Adana 5. Aile Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi Adana 5....
(HGK 10/03/2010 gün, 2010/18- 135 Esas ve 2010/136 Karar sayılı kararı) 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesi babalık davasının ana ve çocuk tarafından açılabileceğini öngörmüştür. Cumhuriyet Savcısının babalık davasını açması mümkün değildir. Dava açma hakkı bulunmayan Cumhuriyet Savcısı tarafından birleşen dosya ile açılan babalık davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....