WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Soy bağının reddi ve babalık davaları şahsa sıkı sıkıya bağlı hakların kullanımıdır. Bu nedenle soy bağının reddi ve babalık davalarını takip yetkisini içeren özel vekaletname olmadığı görülmüştür. Taraf vekillerine özel vekaletname sunmaları için süre verilmeli sunmaları halinde vekil aracılığı ile yargılamanın tamamlanması, sunulmaması halinde asillerin katılımı ile yargılamanın tamamlanması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan sebeplerle belirlenen eksikliklerin giderilerek tamamlanması akabinde esastan hüküm kurulması zorunluluğu nedeniyle resen karar kaldırılarak dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir....

karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde ortadan kalkacaktır....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/569 ESAS 2019/445 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Babalık Davası) KARAR : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/10/2020 tarih 2019/569 Esas 2020/458 Karar nolu kararına karşı, davacı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, Osman Seven isimli öz çocuğunun öz amcası olan davalı üzerine kaydedildiğini, baba adının amcası Mehmet olarak gözüktüğünü, baba adının Ahmet olarak değiştirilip kendi üzerine geçirilmesini talep etmiştir. B) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Nazilli 2....

Bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince babalık davasını açabilmek için davacı, takip edebilmek için davalılar vekilinden özel yetkiyi içeren vekâletname istenmesi, verilmemesi halinde sonuçlarının ihtar edilmesi, bu süre içinde vekâletname verilmemesi halinde, ilgili tarafın temyiz dilekçesinin yetkisiz vekil tarafından verilmesi sebebiyle dikkate alınamayacağı hususu da hatırlatılmak suretiyle bölge adliye mahkemesi kararının ve Yargıtay ilamının asıllara tebliği ile, asıllar tarafından temyiz veya temyizden feragat dilekçesi verilmesi halinde dilekçe eklendikten sonra gönderilmek üzere iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine İADESİNE, oy birliğiyle karar verildi. 28.02.2022 (Pzt.)...

    Dava niteliği itibarıyla babalığın tespitine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 301. maddesinin son fıkrasında yer alan "babalık davası Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma, kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir." Hükmü uyarınca ana tarafından açılan davanın kayyıma ihbar edilmemesi, küçüğün kayyımı yok ise, kayyım atanmadan davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Diğer taraftan; babalık davası kamu düzeni ile ilgili olduğundan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 95/2. maddesi hükmüne göre davalının davayı kabul etmesi hukuki sonuç doğurmamaktadır. Mahkemece taraflardan delillerin sorulup toplanması, kan ve genetik bulgular yönünden kendiliğinden inceleme yapılması gerekirken bu hususunda gözardı edilmesi doğru bulunmamıştır....

      Dava niteliği itibarıyla babalığın tesbitine ilişkindir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 301. maddesinin son fıkrasında yer alan "Babalık davası Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma, kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir" hükmü uyarınca ana tarafından açılan davanın kayyıma ihbar edilmemesi, küçüğün kayyımı yok ise, kayyım atanmadan davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Diğer taraftan babalık davası kamu düzeni ile ilgili olduğundan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 95/2. maddesi hükmüne göre davalının davayı kabul etmesi hukuki sonuç doğurmamaktadır. Mahkemece taraflardan delillerin sorulup toplanması, kan ve genetik bulgular yönünden kendiliğinden inceleme yapılması gerekirken bu hususunda gözardı edilmesi doğru bulunmamıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki tesisinde çocuğun yararı asıl olmakla birlikte analık ve babalık duygularını tatmin de önemlidir. Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk Betül 22.04.2007 doğumludur. Babanın, babalık duygularını tatmin, çocuğun baba sevgi ve şefkatini tatması için baba ile müşterek çocuk arasında çocuğun okula başladığı tarihe kadar yatılı kalacak şekilde uygun kişisel ilişki tesisi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Babalık davası ise 08.10.2009 tarihinde açılmıştır. Çocuğun açtığı babalık davasının ergin olduktan sonra en geç bir yıl içinde açılması gerekir. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir (TMK m. 303). Davacı için bir yıllık süre 16.07.2007 tarihinde dolmuştur. Davacının gecikmeyi haklı kılan sebep olarak gösterdiği davalı ...'ın kendisini oyalaması olayı haklı sebep olarak değerlendirilemez. Bu nedenle ek bir aylık süre de geçmiştir. Açıkladığımız nedenlerle, hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmek üzere, hükmün bozulması gerektiğini düşünüyoruz....

            Babalık davası ise 08.10.2009 tarihinde açılmıştır. Çocuğun açtığı babalık davasının ergin olduktan sonra en geç bir yıl içinde açılması gerekir. Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir (TMK m. 303). Davacı için bir yıllık süre 16.07.2007 tarihinde dolmuştur. Davacının gecikmeyi haklı kılan sebep olarak gösterdiği davalı ...'ın kendisini oyalaması olayı haklı sebep olarak değerlendirilemez. Bu nedenle ek bir aylık süre de geçmiştir. Açıkladığımız nedenlerle, hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmek üzere, hükmün bozulması gerektiğini düşünüyoruz....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki tesisinde çocuğun yararı asıl olmakla birlikte analık ve babalık duygularını tatmin de önemlidir. Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuklar...18.2.2002, ... 9.9.2005 doğumludur. Babanın babalık duygusunu tatmin, çocukların da baba sevgi ve şefkatini tatması için 10 yaşa kadar da baba yanında yatılı kalacak şekilde uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu