Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Hal böyle olunca ...'ın mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile gerçek anne ve babasının hanesine kaydedilmesi davasında gerçek babası ... ile arasında soybağı kurulacaktır. Bu haliyle davanın soybağı davası olarak nitelendirmesi gerekir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Bu açıklamalar dorultusunda; 1-Davacının, babası ...'...
in hanesindeki kaydının iptali istemine ilişkindir. Babalık ve nesebin reddine yönelik davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Geçerli bir tanımanın varlığı için, babadan sadır olmuş bir tanımanın vaki olması gerekir. Bu hak, şahsa bağlı bir hak olup, tanıyan tarafından bizzat kullanıldığında sonuç doğurur (TMK.md.295). Bu bakımdan, davacı tarafından açılan ve çocukla davacı arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkin dava dilekçesinin “tanıma beyanını da içermiş olduğu” kabul edilemez. Davacının dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarının tanıma beyanının mahkemeye yazılı başvuru ile yapılmasını zorunlu tutan yasal düzenleme (TMK.md.295/1) karşısında; geçerli bir tanıma beyanı olduğundan söz edilemez. Çocukla davacı arasında, hukukun geçerlilik tanıdığı şekilde soybağı kurulmadan; soy bağının hükümlerinden olan kişisel ilişki tesisine de karar verilemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi ve Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Küçük Müslüm ile davalı ... arasındaki soybağının reddine ilişkin dava, çocuk adına vasisi tarafından, anaya ve eski kocaya karşı açılmıştır. Soybağının reddi davasında ...’nin taraf sıfatı bulunmamaktadır. ..., aynı davada babalık da talep edildiği için “babalık davası” yönünden davaya müdahil olmuş durumdadır. Müdahillik sıfatı, soybağının reddi davasına ilişkin değildir.Bu nedenle, ...’nin soybağının reddine ilişkin kararı temyiz etme yetkisi bulunmadığından, ...’nin hükmün bu bölüme yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava ile; soybağının reddi isteğiyle birlikte babalığa hükmedilmesi de talep edilmiştir....
Bölümünde "Tanıma", bir yabancı eğitim belgesinin, eğitim ve/veya iş etkinliklerinde kullanılmak üzere yetkili makam tarafından resmi olarak kabulü şeklinde tanımlanmış; VI. bölümünün 1. maddesinde ise "Bir tanıma kararı, yükseköğretim belgesi tarafından belgelenen bilgi ve beceri esasına dayanıyorsa, her Taraf, tanımanın istendiği belge ile tanımanın istendiği Tarafça bu belgeye karşılık gelen diploma arasında önemli bir farklılık(substantial difference) görülmediği durumda, diğer Tarafta verilmiş yükseköğretim belgelerini tanıyacaktır." kuralına yer verilmiştir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7/p maddesinde; yurtdışındaki yüksek öğretim kurumlarından alınmış ön lisans, lisans ve lisansüstü diplomaların denkliğini tespit etmek Yükseköğretim Kurulu'nun görevleri arasında sayılmıştır....
un gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan... ve ... hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...'ın nüfus kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan ...'ın çocuk ...'un gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır. Buna göre ...'un gerçeğe aykırı beyana dayalı olarak oluşturulan... ve ...'ın nüfus hanesindeki kaydının iptali ile biyolojik annesi ...'ın nüfusuna kaydı talebi yönünden davanın nüfus kayıt düzeltme davası olduğundan bu yönden dosyadan tefriki ile asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
nın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler dikkate alındığında....'nın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan Leman ve Şemsettin hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi... nüfus kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesinin ...'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 26.04.2022 (Salı)...
Aile Mahkemesinde açılan "Babalık Tanımasının İptali" davası ve yine Antalya 1. Aile Mahkemesinde açılan "Babalık Tespit ve Tescil" davalarının sonuçları davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan sonuçları beklenmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, 18/09/2017 tarihli dilekçemizle davalı kurumdan müvekkilimin kurumca kesilen yetim aylığının 10/03/2016 tarihi itibariye yasal faizi ile birlikte, tekrar bağlanarak ödenmesi talep edilmiş olup, dilekçemiz 21/09/2017 tarihinde kuruma teslim edilmesine rağmen bugüne kadar olumlu veya olumsuz tarafımıza herhangi bir bilgi verilmediğini ileri sürerek; davacının davalı kurumca kesilen yetim aylığının, 10/03/2016 tarihi itibariye yasal faizi ile birlikte, tekrar bağlanarak ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle, idarenin; davacının mezun olduğu fakülte ile ülkemizdeki yükseköğretim arasında eğitim içeriği ve düzeyi konusunda farklılık bulunup bulunmadığı hususunda gerekli inceleme ve araştırma yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğu anlaşıldığından, karar düzeltme isteminin kabulüyle işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum....