Somut olayda; mahkemece, müşterek çocuk için ,dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesinin yanı sıra davalınınn müşterek çocuğun eğitim öğretim yılının, Eylül 5.günü ve Şubat 5. günü 500'er TL katkı bedeli ödemesine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece; iştirak nafakasının belirlenmesinde eğitim giderlerinin bir etken olduğu gözetilerek, davacının ihtiyaçlarını azami ölçüde karşılayacak davalının da geliri ile orantılı olacak şekilde iştirak nafakasına hükmedilmek suretiyle, taraflar arasında önceki nafaka takdirinde kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken, iştirak nafakasına ve ayrıca nafakanın takdirinde etkili olan eğitim giderlerinin irat şeklinde ödenmesine hükmolunması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Davalı vekili,davalının çocuğun giderlerine iştirak ettiğini,hatta tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, çocuğun sağlık giderlerinin davalının Bağkur güvencesi ile karşılandığını, davalının bakmakla yükümlü olduğu eşi ve 2 çocuğunun bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte, tarafların müşterek çocuğu Eda için takdir edilen 350,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 420,00 TL'ye çıkarılmasına,fazlaya ilişkin talebin reddine,bu nafakanın bu miktar üzerinden her yıl TUİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında her yıl artırılmasına, nafakanın çocuğun reşit olacağı 06/05/2015 tarihine kadar devamına,karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
Mahkemece; "Dava; iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. Maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. Maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....
Mahkemece; "Dava; iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. Maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. Maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....
Davalı vekili, nafakaların bağlandığı tarihten bu yana uzun bir süre geçmediğini, tarafları ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığını, Semiha'nın sağlık sorunlarının doğduğundan beri var olduğunu, sağlık giderlerinin babanın SGK üzerinden karşılandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte, tarafların müşterek çocukları Semiha ve Yusuf için takdir edilen 250,00'şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 260,00'ar TL'ye çıkarılmasına ve davalıdan irad şeklinde ay be ay alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
Yukarıda izah olunan nedenlerle; somut davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile daha önceden müşterek çocuk için bağlanan aylık 100,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 250,00TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1)....
Baba ile soybağı ise; tanıma, ana ve babanın birbirleriyle evlenmesi, hakim hükmü ve evlat edinme yoluyla kurulur (TMK. m.282). Nüfus kayıtlarının incelenmesinde, müşterek çocuk Nisa'nın 12/07/2008 doğumlu olduğu, 25/07/2008 tarihinde T4 adlı babası tarafından tanındığı, çocuk Betül Ecrin'in ise 21/01/2013 doğumlu olduğu, 19/02/2013 tarihinde T4 adlı babası tarafından tanındığı anlaşılmaktadır. 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder ( TMK 328/1. maddesi). Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerlerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir ( TMK. nun 329/1. maddesi )....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (HMK m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır (HMK m. 166/4)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2022 NUMARASI : 2021/633 ESAS, 2022/1039 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı ile İstanbul Anadolu 16. Aile Mahkemesinin 2016/612 Esas sayılı kararı ile boşandıklarını, çocukların velayetlerinin davacı erkeğe verilmesine karar verildiğini, çocuklar için iştirak nafakası takdir edilmediğini belirterek çocukların her biri için 750,00'şer TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalı kadından alınmasına, nafakanın her yıl yıllık TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir....