Ancak; Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘’53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet...
üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, davalı-karşı davacı kadının gerekçe, nafaka ve tazminat miktarları ile erkeğin kusur tespiti, velayet, tedbir ve iştirak nafakası ve manevi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin yoksulluk nafakası ile maddi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile maddi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın lehine 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 120.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir....
Ancak; 1-5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, 2-5237 sayılı TCK'da cezaların içtimaı kabul edilmemiş olup 5275 sayılı Yasanın 99. maddesi uyarınca her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu, varlıklarını ayrı ayrı korudukları ve koşullu salıvermenin tespiti yönünden infaz aşamasında toplama kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, cezaların içtimasına karar verilmesi, 3-Sanıklar hakkında ortak yapılan yargılama giderlerinin paylarına düşen miktarlar da ayrı ayrı alınması yerine, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebepleri yeniden yargılama...
Mahkemece küçüğün ikamet adresinin tespiti için kolluk gücü ile yeniden araştırma yapılması, küçüğün açık adresinin belirlenmesi, daha sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 14.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
isimli şahıstan satın aldığı ve satışa ilişkin olarak düzenlenen protokolü Gayrettepe Hırsızlık Büro Amirliğine verdiği şeklindeki savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından "M.. K.."...
Oluşa göre; Dosya kapsamına göre, sanığın savunmalarında ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği ve suç tarihinde sanığın... ilinde bir yakınını cezaevinde ziyaret ettiğine dair kayıtların ve sanığın suç tarihi itibariyle kullandığı telefon numarasının tespiti ile baz bilgileri temin edilip değerlendirildikten sonra sonuca göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmeyerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre ise; Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin c bendinin aynı maddenin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kendi alt soyu dışında kalan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri bakımından infaz tamamlanıncaya kadar hak yoksunluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA...
un kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, velayet, reddedilen tazminatlar yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 23.11.2010 gününde duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... Çelik vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün davacı-karşılık davalı (kadın) tarafından ; kocanın boşanma davası, kusur tespiti, tazminat ve iştirak nafakası yönünden; davalı-karşılık davacı (koca) tarafından da velayet ve çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 26.10.2010 gününde duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı karşı davacı ... ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
nın 1998 doğumlu olduğu ve velayet altında bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı ...'ya yapılan tebligat geçerli değildir. Davalı ...'ya gerekçeli kararın yöntemince tebliğ edilerek temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....