WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir (TMK m.330). TMK nun 331.maddesine göre, durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği, ortak çocukların yaşı, eğitim durumu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan nafaka artırım miktarları azdır....

ödemelerinde 3 aylık aksama olduğunu belirterek aylık 1.400... doları ödenmesini talep ettiğini, yapılan araştırmada bankadan kaynaklanan bir nedenle son üç ay davalıya ödeme yapılmadığının görülmesi üzerine, 2006 yılının 7,8,9 ve 10. aylarına ilişkin 4.000 TL nafaka borcunun ödendiğini, belirttikleri üzere nafakanın tarafların şifahi anlaşmaları gereğince 1.000 TL olduğunu, ayrıca davalının boşanma sonrasında ekonomik durumunun önemli ölçüde düzeldiğini ve nafakaya gereksiniminin bulunmadığını belirterek, aylık nafaka miktarının 1.000 TL olduğunun ve davacının nafaka borcu bulunmadığının tespiti ile dava tarihi itibariyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Verilen bu kararın davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, reddedilen nafaka talepleri yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları yönünden kadının istinaf başvurusunun kabulü ile sair yönlerden istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesinin ilk kararı davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ye nafaka miktarları, reddedilen nafaka talepleri temyiz edilmiştir. Dairemizin 06.03.2019 tarihli bozma ilamı ile bölge adliye mahkemesinin kararı gerek hüküm ve gerekçe arasında gerekse hüküm fıkrasının kendi içinde çelişki olduğu gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuş, bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak hüküm tesis edilmiş, ayrıca kadın yararına önceki kararından farklı olarak tedbir nafakasına hükmetmiştir....

      Değerli çoğunluk, yerel mahkeme kararını "Arttırma talebinde haklı bulunmayan bağımsız nafaka bakımından haklı sayılamaz" gerekçesiyle bozmuştur. Değerli çoğunluğun bu bozma görüşüne katılmam mümkün değildir. Davacı kadının, davalı eşi ile birlikte yaşadığı döneme yönelik tedbir nafakası talebi ve bu nafakanın artırılmasına ilişkin talebi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, bu taleplerin reddi doğrudur. Ancak, tarafların birlikte yaşadığı süreçte davalı koca, davalı eşine, kızının ve damadının yanında "Bu şerefsiz 16 yıldır birlikte yaşamamıza rağmen benden nafaka alıyor" şeklinde hakarette bulunmuştur. Taraflar davalı kocanın bu hakareti üzerine tekrar ayrı yaşamaya başlamışlardır. Davalının bu hakareti nedeniyle davacının ayrı yaşamaya hakkı doğmuştur. Ayrı yaşamaya hakkı doğan davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 197/1. maddesi gereğince tedbir nafakası tayin edilmesi, usul ve yasaya uygundur....

        Hukuk Dairesinin 2019/2068 esas 2019/1424 karar sayılı ilamı ile kesinleşen Ezine Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/167 esas 2019/110 karar sayılı ilamı ile yeni nafaka tutarı, nafaka alacaklısı T3'in yüksek öğrenimi süresince geçerli olmak üzere 500 TL olarak belirlendiğini, icra müdürlüğüne yapılan 21/11/2019 tarihli taleple nafaka alacaklısının mezuniyet tarihinin sorulması, bu tarih itibariyle nafaka ödeme borcu tamamıyla sona erdiğini, varsa borcunun hesaplanarak ödenmek üzere tarafına bildirilmesinin talep edildiği, yapılan yazışma sonunda T3'in 05/07/2019 tarihinde okuduğu bölümden mezun olduğunun anlaşıldığı, icra müdürlüğünce 27/12/2019 tarihli kararı ile nafakanın kendiliğinden sona erme hallerinden biri olmadığı ve nafaka borçlusunun mahkemeye başvurarak nafakanın kaldırılmasının gerektiğinden bahisle talebin reddedildiği, ancak mahkemece ve BAM kararının açık olduğunu icra müdürlüğü kararının kaldırılarak talebi gibi karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası için faiz talebi olmadığı halde faize hükmedilmesi doğru değildir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

          DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının (TMK m.166/1) yapılan yargılaması sonucunda, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, karara karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince erkeğin istinaf talebi esastan reddedilmiş, davalı-karşı davacı kadın temyiz talebinde bulunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma ve Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delilerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (kadın)'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı (kadın)'ın yoksulluk nafakası talebi bulunduğu halde, (HMK.md.297/2) bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve müşterek çocuk Özgür için hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kocanın davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, müşterek konut ve eşyalara ilişkin talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında dikkate alınmayacağının tabii bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından reddedilen nafaka talebi, kusur belirlemesi ile müşterek çocuk yararına hükmolunan nafaka miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin harcı ve kaydı bulunmayan temyiz dilekçesinin incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu