WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Usulüne uygun açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle eşya ve altınlar hakkında hüküm kurulmaması doğru ise de; Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca maddi tazminat hakkında talep olmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde red hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. (HUMK. 74. m.) 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen *kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak *kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....

    Bu bakımdan, olayda davacı kadın yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir. Davalı erkek vekilinin; müşterek çocuk Osman için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169)....

    O halde mahkemece yapılacak iş; davalının ekonomik ve sosyal durumunun, gelir ve giderlerinin, taşınmaz, araç, banka hesabı sahibi olup olmadığı, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısının ayrıntılı olarak araştırılması, gelen cevaplara göre iştirak nafakasının takdir edilmesi gerekir iken, bu şekilde ayrıntılı bir araştırma yapılmaksızın varsayıma dayalı bir bedelin iştirak nafakası olarak takdir edilmiş olması TMK. 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'...

      Yukarıda izah olunan nedenlerle; somut davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, aradan geçen süre ve davacı annenin de katkısı nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı biraz fazla olup, TMK.'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        TEDBİR NAFAKASI TAKDİRİNDE HAKKANİYET İLKESİ EŞLERİN AYRI YAŞAMASINDA HAKLILIK NEDENİNE BAĞLI NAFAKA DAVASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 4TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 186TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 197 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı eşinin 2 ay önce evi terkettiğini ve kendisinin 16 aylık çocuğu ile birlikte baba evine sığınmak zorunda kaldığını belirterek; kendisi için aylık 1000 TL, müşterek çocuk için ise 500 TL olmak üzere toplam 1500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

          Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'...

          Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK madde 330/1) Durumun değişmesi halinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler (TMK madde 331). Yukarıdaki açıklamalar ve kanuni düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; tarafların Ankara 10....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Boşanmaya bir diyeceği olmadığını belirterek kusur değerlendirmesini, davacı lehine maddi ve manevi tazminata, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararına karşı davacının istinaf talebinin reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir....

          GEREKÇE : Davanın konusu TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Mahkemece verilen karar tedbir - yoksulluk nafakası ile tedbir - iştirak nafakasına ilişkin hükümler hariç diğer yönlerden taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

          UYAP Entegrasyonu