Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun yaşı , ihtiyaçları, eğitim durumu ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'...
Yapılan yargılama ve toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere TMK'nun 185/3. maddesi uyarınca eşlerden herbirinin diğerine yardımcı olmak zorunda olmasına, diğer yandan aynı kanunun 186/3. maddesi uyarınca da eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlığı ile katılmak zorunda bulunmalarına ve özellikle davacının birliğin korunması cümlesinden olarak TMK'nun 197/2. maddesine göre nafaka istemekte haklı olduğunun subuta ermesine, tarafların mali ve sosyal durumuna ve geçim şartlarına göre takdir edilen nafaka miktarının makul bulunması karşısında kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalının yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kocaeli 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2023 NUMARASI : 2022/722 ESAS 2023/175 KARAR DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Artırılması KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek HMK’nın 355. maddesi gereğince de istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı anne vekili 30/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2010/438 Esas 2012/231 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiğini ve müşterek çocuk yararına aylık 125 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini belirterek müşterek çocuk yararına hükmedilen aylık 125 TL iştirak nafakasının aylık 4.000 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir....
oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan 1/2 hissenin ise davalı... ... adına tapuya kayıt ve tesciline'' şeklinde HMK'nın 304. maddesi gereğince tashihine karar verilmiştir. Hükmün tashihinin nasıl ve hangi durumlarda yapılacağı HMK'nın 304. maddesinde açıklanmıştır. Madde hükmüne aykırı olarak hükümde değişiklik yapılması mümkün değildir. Bu itibarla mahkemece, belirtilen ilkeler gözetilmeksizin tashih niteliğinde olmayan, hükmün tapu iptaline yönelik kısmının değiştirilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. 2) Kabule göre de; Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Bu nedenle, mahkemece, iştirak nafakasının gelecek yıllarda boşanma kararında yazılı oranda artış ile sınırlandırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir Mahkemece; iştirak nafakasına ilk kez hükmedilen 2011 tarihinden, dava tarihine kadar geçen sürede ekonomik göstergeler yanında çocuğun ihtiyaçlarının arttığı gözetilerek, hakkaniyete uygun bir ( TMK. 4. maddesi ) iştirak nafakası artışına karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar davacı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi ve çocuğun 19/04/2022 tarihinde reşit olduğu dikkate alındığında hükmedilen iştirak nafakası miktarının yeterli olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesinin 2017/271 Esas - 2017/597 Karar sayılı ilamı ile TMK 166/3 maddesi gereğince boşandıkları, velayetin anneye verildiği, 700,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 03/10/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Yine Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince; ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur....
Dava, TMK 328/2 ve TMK 364. ve devamı maddeler gereğince eğitime devam eden reşit çocuk tarafından açılan yardım nafakası davasıdır. Davacı taraf yıllık ÜFE artışı ile birlikte aylık 20.000,00 TL yardım nafakası talep etmiş, ilk derece mahkemesince dava kısmen kabul edilerek aylık 17.000,00 TL yardım nafakasına ve yıllık ÜFE artışına hükmedilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesine göre; "Çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler." Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre de; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Aynı kanunun 365.maddesinin 2.fıkrasında; ise "Davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." denilmektedir....
TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". TMK. 328/1.maddesine göre; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." TMK. 330/1.maddesine göre; Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur." TMK. 331.maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya kaldırır." İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile çocuğun genel ihtiyaçlarına uygun olarak, ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Somut olayda, Aydın 2....
Ayrıca davalı cevap dilekçesi ile kabul beyanında bulunduğundan AAÜT 6. maddesi gereğince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti yarı oranında hesaplanmıştır." şeklindeki gerekçe ile "Davanın kısmen kabulü ile; aylık 900,00.-TL iştirak nafakasının müşterek çocuk Emine Yazıcı lehine dava tarihi olan 25/08/2020 tarihinden itibaren davalı Hasan Işık Yazıcı'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, İşlemiş ve işleyecek olan iştirak nafakasına muaccel olduğu ve borçlunun temerrüde düştüğü tarihten itibaren faiz uygulanmasına," karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkiline yöneltilen davaya cevap süresi içerisinde vermiş oldukları dilekçe ile aylık 900,00....