talebinin bulunduğunu, tarafların TMK 164 gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının istinaf talebinin incelenmesinde; Davanın anne tarafından ilk kez açılan iştirak nafakası davası olduğu anlaşılmakla velayet kendisine bırakılmayan eşin gücü oranında küçüğün giderlerine katılmak zorunda olduğu, bu sebeple ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı ne var ki, tarafların sosyal ekonomik durumu, ortak çocuğun ihtiyaçları, yaşı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4) dikkate alındığında hükmedilen iştirak nafakasının miktarının ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olmadığı, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisi gerektiği anlaşılmıştır. Davalının istinaf talebinin incelenmesinde; 6763 sayılı Yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
(TMK madde 329/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK madde 330/1) TMK.'nun 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....
(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
TMK. nun 327. maddesinin 1. fıkrası; "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.” hükmünü,330. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesi; “ Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” hükmünü,331. maddesi ise; “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmünü içermektedir. TMK.nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. "Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır....
Tarafların dosya içine alınan bilgi ve belgelere göre gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, ÜFE oranı, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı dikkate alınarak ihtiyaçları ve giderleri, ekonomik göstergeler nazara alındığında; iştirak nafakası miktarı TMK. 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre, mahkemenin kararında yazılı olduğu şekilde verilen karar usul ve yasa ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Bu nedenle, davacının iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf itirazları yerinde görülmediğinden haklı bulunmayan başvurusunun reddi gerekmiştir. Ancak davacı, dava dilekçesindeki isteminde müşterek çocuk için hükmedilecek nafakanın TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini istemiş ise de mahkemece istem aşılarak Yi-ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacı T1 vekilinin; kadın ve müşterek çocuklar için hükmedilen tedbir nafakalarının başlangıç tarihi ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜ ile Tavas Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 18.11.2020 tarih, 2019/350 esas ve 2020/313 karar sayılı kararının hüküm kısmındaki kadın ve müşterek çocuklar yararına hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarına ilişkin 4 ve 5 no'lu bentlerin KALDIRILMASINA ve kaldırılan bentler yerine geçmek üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b,2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine. 4 no'lu bent; Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar Cafer Kaymakcı ve Bünyamin Berk Kaymakcı için dava tarihi olan 11.07.2019 tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 200,00'er TL tedbir nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1'ya verilmesine, nafakalarının boşanma kararın kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500,00'er TL iştirak nafakası...
Davalı-k. davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 50.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 500'er TL tedbir - iştirak, davacı kadın için aylık 200 TL tedbir nafakası, 30.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminat takdirine, kadının yoksulluk nafakası talebi ile erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, tarafların müşterek çocuğu 14/10/2004 Sakarya doğumlu Mehmet Ömer 'in velayet hakkının davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine, müşterek çocuğu 2003 doğumlu Bilal reşit olduğundan velayet ve iştirak nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve Bilal baba ile kaldığından tedbir nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına 20.000 TL manevi tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile aylık 75‘er TL olan iştirak nafakasının her bir çocuk için 350’şer TL'ye çıkartılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....