DAVA TÜRÜ :Soybağının Tespiti - Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanununun 301. maddesine dayalı babalık davasıdır. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı 2526 sayılı Af Kanunu gereğince nüfusa tescil edilmiş olup, sözü edilen bu kanun gereğince yapılan tescil ve soybağı düzeltmelerine karşı genel hükümlere göre dava açılabileceğinin ( 2526 sayılı Kanun md. 12), mahkemece verilen davanın reddi kararının bundan sonra açılabilecek babalık davası bakımından kesin hüküm oluşturmayacağı ve babalık davası için geçerli hakdüşürücü sürenin Af Kanuna göre kurulan soybağı ilişkisinin ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlayacağının yasa gereği olmasına göre ( TMK. md. 303 /3 ) yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Babalık KARAR Dava, babalığın tespitine ilişkindir. Dava, ergin çocuk tarafından açılmıştır. Babalık davasının yasal olarak Hazineye ve Cumhuriyet Savcılığına ihbarı zorunludur(TMK-301/3). Dosyada davanın Cumhuriyet Savcısına ihbarına ilişkin tebligat usulsüz olup, Yargıtay ilamı ile karar düzeltme dilekçesinin Cumhuriyet savcısına tebliğ edilmemiştir. Cumhuriyet savcısına yapılacak tebligatın usulü 7201 sayılı Tebligat Kanununun 43. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 65. maddelerinde gösterilmiştir. Buna göre "Cumhuriyet savcılığına yapılacak tebligat, tebliğ olunacak varaka aslının kendisine gösterilmesi suretiyle olur. Bu tebliğ bir mehile başlangıç olacaksa, Cumhuriyet savcısı, gösterildiği günü, varakanın aslına işaret ve imza eder." Tebligatın gösterilen usule göre yapılması, geçerlilik koşuludur. Bu bakımdan Cumhuriyet savcısına gösterilen usulde tebligatın yapılması zorunludur. Bu şekilde yapılmayan tebligat usulsüzdür....
Ancak; Davalılara yönelik olarak açılan soybağının reddi ve babalık davasında, mahkemece davalı ... hakkında babalık talebi yönünden tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kayıt yapıldığından, soybağının reddi davasına ilişkin olarak verilen kabul kararı ile birlikte yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı ...’i de kapsayacak şekilde davalıların tümünden tahsiline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 7 ve 10 nolu bentlerinde yer alan “davalılardan” ibaresinin yerine “davalılar ... ve...’dan” ibaresinin yazılması suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 304 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Babalık davasıyla birlikte talep edilen Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesinde yer alan doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler karşılığı olan maddi tazminat babalık davasının fer'isi olup, ayrıca harca tabi değildir. Bunun sonucu, bu giderlerin kabulü veya reddi halinde vekalet ücretine de hükmedilemez. Bu yön gözetilmeden hüküm altına alınan doğum giderleri için davacı yararına vekalet ücreti takdiri doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık K A R A R Babalık davasının kanuni olarak ...'ye ve Cumhuriyet Savcılığına ihbarı zorunludur (TMK-301/3). Dosyada, davanın Cumhuriyet Savcısına ihbarına ilişkin tebligat birlikte çalışana yapıldığından usulsüzdür. Dava, yargılama sırasında Cumhuriyet Savcısına usulüne uygun olarak ihbar edilmediğine göre, kararın Cumhuriyet Savcısına tebliği zorunludur. Cumhuriyet savcısına yapılacak tebligatın usulü 7201 sayılı Tebligat Kanununun 43'ncü ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 65’nci maddelerinde gösterilmiştir. Buna göre "Cumhuriyet savcılığına yapılacak tebligat, tebliğ olunacak varaka aslının kendisine gösterilmesi suretiyle olur. Bu tebliğ bir mehile başlangıç olacaksa, Cumhuriyet savcısı, gösterildiği günü, varakanın aslına işaret ve imza eder." Tebligatın gösterilen usule göre yapılması, geçerlilik koşuludur. Bu bakımdan Cumhuriyet savcısına gösterilen usulde tebligatın yapılması zorunludur....
DAVA TARİHİ : 20.04.2016 KARAR : Bozma ilamına direnme Taraflar arasındaki babalık ve soybağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 25.01.2022 tarihli 2021/5979 Esas, 2022/575 Karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Dairemizin 16.05.2022 tarihli ve 2022/3794 Esas, 2022/4436 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Maddesinde; "Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır." şeklinde adi bir karine olan babalık karinesini düzenlediğini; Soybağının reddi davası TMK 286. Maddesinde düzenlendiğini; TMK 286 maddesinde; "Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır. Çocuk da dava hakkına sahiptir....
Maddesinde düzenlendiği üzere, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır şeklindeki babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır. Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır....
Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında ise babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür. TMK hükümlerine göre soybağının reddi davası ancak babalık karinesi kapsamında yer alan, dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soybağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın kocanın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soybağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir duruma çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığının tespitine yönelik olarak açılacak dava, soybağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi amacına yönelik kayıt düzeltme davasıdır. Örneğin kocanın karısı dışında bir başka kadın tarafından doğurulan çocuğu, karısından doğmuş gibi nüfus kütüğüne kaydettirmesi ya da evliliğin sona ermesinden üçyüz gün geçtikten sonra doğan çocuğun üçyüz günlük süre içinde doğmuş gibi nüfusa kaydettirilmesi hallerinde durum böyledir....