WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in oğlu olduğunun kayıt altına alınmasını talep ettiği, bu hali ile davanın babalık davası olduğu anlaşılmaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin kuruluş yasasının 4. maddesine göre, T.M.Y.nın 3 kısmı hariç olmak üzere 2. kitabında yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların Aile Mahkemesi görevi kapsamında bulunduğu yasa hükmü kapsamında T.M.Y.nın 2. kitabında yer alan uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Van Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/03/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. Babalık davası, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Buna göre; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince adı geçen taraf vekillerinden soybağının reddi davasını açabilmesi için davacı vekilinden, takip edebilmesi için davalı vekilinden özel yetkiyi içeren vekaletname istenmesi, bu süre içinde vekâletname verilmemesi halinde asıla kararın tebliği ile, asıl tarafından temyiz veya temyizden feragat dilekçesi verilmesi halinde dilekçe eklendikten, sonra gönderilmek üzere iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2021 (Per.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Bölge Adliye Mahkemeleri 5325 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 25 inci ve geçici 2 inci maddeleri uyarınca kurulmuş ve Adalet Bakanlığının 07.11.2015 tarihli 29525 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan kararı uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde göreve başlamışlardır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar istinaf yoluna tabidir. Görülmekte olan davadaki uyuşmazlık, babalık davasına ilişkin yargılamanın iadesi talebidir....

        Ancak; Türk Medeni Kanunu'nun 333. maddesinde “Babalık davası ile birlikte nafaka istenir ve hakim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre dava tarihinden itibaren nafakaya hükmedilmesi gerekirken çocuğun doğum tarihinden itibaren nafaka ödenmesine karar verilmesi doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının iki numaralı bendinde yer alan “doğum” sözcüğünün metinden çıkartılarak yerine "Dava" sözcüğü yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık ve Nafaka KARAR 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesinde; "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve ...'ye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir." hükümleri yer almaktadır. Mahkeme kararı, Cumhuriyet Savcısına usulüne uygun tebliğ edilmemiştir. Cumhuriyet Savcısına yapılacak tebligatın usulü 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 43. ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 65. maddesinde gösterilmiştir. Buna göre “Cumhuriyet Savcılığına yapılacak tebligat tebliğ olunacak varaka aslının kendisine gösterilmesi suretiyle olur. Bu tebliğ bir mehile başlangıç olacaksa, Cumhuriyet Savcısı, gösterildiği günü varakanın aslına işaret ve imza eder.”...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık KARAR 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 301.maddesinde; "Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir." hükümleri yer almaktadır. Mahkeme kararı, Cumhuriyet Savcısına usulüne uygun tebliğ edilmemiştir. Cumhuriyet Savcısına yapılacak tebligatın usulü 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 43. ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 65. maddesinde gösterilmiştir. Buna göre “Cumhuriyet Savcılığına yapılacak tebligat tebliğ olunacak varaka aslının kendisine gösterilmesi suretiyle olur. Bu tebliğ bir mehile başlangıç olacaksa, Cumhuriyet Savcısı, gösterildiği günü varakanın aslına işaret ve imza eder.”...

              Dairemiz bozma kararına İlk Derece Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; 16.05.2022 tarihli ve 2022/3794 Esas, 2022/4436 Karar sayılı bozma kararına karşı açılan davanın babalık davası olduğu yönünden direnildiği ve Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Davalı, davacı tarafından ... babalık davası açıldığını, gerçek babanın müvekkilinin olup olmadığının henüz belli olmadığını, aile mahkemesinin kararının beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, sırf cinsel ilişkiye girmek için davalının davacıyı evlenme vaadiyle kandırdığı hususunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bir kişinin fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerlerine iradesi dışı saldırma sonucu meydana gelen eksilme ve kayıplar manevi zararı oluşturur. Bu tür kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Yasalarımız manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir. Dosya kapsamından açılan babalık davasının sonuçlanmadığı anlaşılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalık kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi ve incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 06.12.2016 gününde temyiz eden davacı adına gelen olmadı. Aleyhine temyiz olunan davalı asil ... geldi. Gelen davalı asilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, evlilik dışı doğan ...'in babasının davacı olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece babalık davasını anne ile çocuğun açabileceği, babanın babalık davası açması yönünden husumet ehliyeti olmadığı gerekçesi ile dosya üzerinden davanın reddine karar verilmiştir....

                    İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu