nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacılar, nüfus kayıtlarında çocukları olarak gözüken...’in gerçekte amcası ... ile yengesi...’nin çocuğu olduğunu belirterek,...’in nüfus kaydının iptali ile üzerlerinden silinerek gerçek duruma uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmişlerdir. Davanın kabul edilmesi halinde...’in’ anne ve baba adı değişecek olmasına rağmen, gerçek baba olduğu iddia edilen davalı ... ile nüfus kaydındaki baba davacı ...’nin abi-kardeş olmaları nedeniyle, nüfus haneleri değişmeyeceğinden, uyuşmazlığın soybağına ilişkin olduğundan söz edilmez. Hal böyle olunca, somut uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu ve nesep davası olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 Sayılı Kanun'un ... maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık (Tanıma Beyanı) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, evlilik birliği dışında Suriyeli Mariam Hammadi'den olma ... ile Mohamad Hammadi adındaki çocuklarının tanıma ile müvekkilinin soybağına geçirilmesini istemiştir. Mahkemece tanınacak çocukların Türkiye'de ki mevcut nüfus kayıtlarında olmadıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerinde; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dilekçesine ekli vekaletname genel nitelikte olup, vekil eden davacının çocuklarının tanınması konusunda özel bir yetkiyi içermemektedir....
Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Babalık davasına dair hak düşürücü süreler ise TMK m. 303’de düzenlenmiştir. Buna göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Çocuğun açacağı babalık davası yönünden; hak düşürücü süreyi düzenleyen ikinci fıkra, Anayasa Mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Somut olayda, mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak, dava Cumhuriyet savcısına ve Hazine’ye ihbar edilerek, çocuk ve çocuk adına kayyım tarafından açılan babalık davalarında her hangi bir hak düşürücü süre olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
TMK 285.maddesi babalık karinesini düzenlemiş olup, bu maddeye göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Babalık karinesinin çürütülmesi, soy bağının reddi davası ile mümkündür. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ise nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarının konusudur. Soy bağının reddi davası TMK 285. Maddesinde düzenlenen babalık karinesi kapsamında yer alan dolayısıyla babalık karinesinden faydalanan çocukların soy bağının ortadan kaldırılmasını ifade eden bir davadır. Babalık karinesinden faydalanma söz konusu olmaksızın nüfus kütüğüne kaydedilen çocukla koca arasında soy bağının kurulması söz konusu olmadığı için böyle bir durumda çocukla koca arasında soy bağının bulunmadığını tespite yönelik açılacak dava soy bağının reddi davası değil, yanlış kaydın düzeltilmesi davasıdır....
Baba ile çocuk arasında tanıma ve babalık hükmü ile soybağı kurulduğu hâlde dahi çocuk ananın soyadını alacaktır. ( ) denilmektedir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 13. maddesinde de, "Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce olumlu karara bağlanmış olan mali sonuçlu babalık davalarında çocuğun soybağı, yürürlük tarihinden başlayarak bu Kanun hükümlerine göre kurulmuş olur" hükmü yer aldığından, 743 sayılı Mülga Medeni Kanunun yürürlükte olduğu dönemde tabiî (mali sonuçlu) babalık davası olumlu sonuçlanan ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun yürürlükte olduğu 10.3.2003 tarihinde babası adına tescil edilmesi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkta 4722 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca 4721 sayılı Yasa hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Ancak anılan yasa hükmünün uluslararası sözleşmeler ve Anayasa Mahkemesi kararları çerçevesinde yorumlanması da zorunludur....
Annenin gerçek anne olan T3 olduğunun belirlenmesi halinde, babalık karinesi çerçevesinde davalı Yaren Yeşilgöz (Özkarakaş) 'ün nüfus kaydına göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren üçyüz gün içinde doğmuş ise bu durumda anne olarak T3 belirlendiği anda, baba olarak da T2 ’nin belirlenmesi yasa gereği olacaktır. O halde yasa gereği baba belirlidir ve babanın da T2 olduğunun kabul edilmesi zorunlu olacaktır. Bu ise nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile mümkündür....
Soybağının reddine ilişkin hüküm, bu hükmün taraflarınca temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş olmasına göre, babalık davası incelenebilir hale gelmiştir. Bu itibarla babalık davası konusunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ. Müdahil ...’nin temyiz itirazları yönünden hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre babalıkla ilgili diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığın, ...’nin soybağının reddine ilişkin temyiz talebinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 07.07.2008...
Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmaya, babalık karinesine (TMK mad. 285), dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir. Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer....
Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282 nci maddesinde, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğumla, baba ile çocuk arasındaki soybağının ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hâkimin hükmü” ile kurulacağı düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 285 inci maddesinde ise “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu belirtilmiştir....