ın velayeti anneye bırakılmış, baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Davacı baba kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir. Kişisel ilişkiden amaç, çocuğun fikri ve bedeni gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatminini sağlamaktır. Mahkemece velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş ise de kişisel ilişkinin süresi yetersiz olduğu gibi gerçekleştirileceği yer özel olarak tayin edilmiş ve bu kişisel ilişki, çocuğa yakın ve alışkın bir kişi refakatinde olması koşuluna bağlanmıştır. Düzenlenen bu kişisel ilişki, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, infazda da güçlük yaratacak niteliktedir. Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynlerden her biri müşterek çocukla doğrudan kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir....
nün soyadı ve baba adının yazılı olmadığını, oysa nüfus kaydında ... ...'nün baba adının ... olduğunu , yani dava konusu taşınmazın tapu kaydında hissedar olan murisinin adı soyadının ve baba adının İsmail oğlu ... olması gerekirken her nasılsa Molla ... olarak tapuya tescil edildiğini ileri sürerek 2 parsel sayılı taşınmazda hissedar olan ... ...'nün adı soyadı ve baba adının nüfus kaydına göre ... oğlu ... olarak düzeltilmesine ve bu şekilde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, bu tür davalarda kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun gerekli nüfus ve kolluk araştrmaları yapılarak tespit edilmesi gerektiğini belirterek bu araştırmalar ile davanın kanıtlanmasını ,aksi halde davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosya ......
Yine çocuğun baba ile görüşmesi sırasında refakatçi bulunmasını gerektirir somut bir neden ve delil olmaması, babanın yasal hakkı olan çocuğuyla baş başa görüşme ve zaman geçirme hakkı, bunun çocuk ile baba arasında örselenmiş olan güven ilişkisinin onarılması için fırsat yaratacak olması, 3. bir kişinin gözetimindeki şahsi ilişkinin bu süreci olumsuz yönde sekteye uğratacak olması nedeniyle refakatçi olmaksızın şahsi ilişki kurulması çocuğun üstün yararına uygun bulunmuş, bu konudaki uzmanların görüşleri de dikkate alınarak davacı bu konudaki talebi yerinde görülmemiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ''gerekçesiyle; "davanın kısmen kabulü ile davaya konu müşterek Çocuk Gökhan Yılmaz ile davalı baba T1 arasında Bakırköy 11....
Kimlik numaralı Saffet Arat’ın baba ve anne isminin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının babası olan muris SAFFET ARAT'ın nüfus kaydındaki "AKDEM" olan baba adının "ACTEM" olarak, "TEVHİDE" olan anne isminin "FERİDE" olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davacının babası T.C....
mirasçıları” olarak yazılı malik isimlerinin ana-baba adları, doğum tarihleri yazılarak mirasçıların adına iştirak halinde tescili suretiyle düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi (anne adı) yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....
Davacının murisi olan ... ’nun nüfus kayıtlarında baba adı ... geçmektedir. Diğer tapu kayıt malikleri ...,..., ... ve ... evli ve çocuklu olarak ölmüş, mirasçılarının var olup, davacı adı geçenlerin mirasçısı değildir. Bu nedenle de bu kişilere ait pay üzerinde hak sahibi bulunmamaktadır. Mahkemece bu yön gözetilerek paydaş ...,..., ... ve ...’nin kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteminin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddi gerekirken istemin hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olduğundan, ... ...’nun nüfus kayıtlarında baba adı . ... geçtiği halde tapu kaydında malik baba adının ... olarak tashihi yönünde hüküm kurulduğundan kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 24.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dosya incelendiğinde, 07/08/2019 tarihli uzman raporunda boşanmadan sonra ebeveynlerin aralarındaki çatışmayı sonlandıramadığı, tarafların çocuğu bu süreçte koruyamadığı, çocuğun tarafların birbiriyle olan ilişkisini yönlendirdiği, çocuğun, bu durumu fayda-çıkar ilişkisi olarak kullandığı, bu durumun çocuk-ebeveyn ilişkisini olumsuz etkilediği, çocuğun baba yanında kalmaya yönelik direncinin kırılabilmesi için psikoloik destek görmesi ve anne tarafından çocuğun baba ve ailesini tanımasına fırsat verilmesi gerektiği belirtilirken, gerekli olması halinde bir psikolog ya da pedagog refakatinde görüşme tesis edilmesinin uygun olacağı belirtilmektedir. İdrak çağında olan çocuğun baba ile yatılı görüşmeme talebi kabul edildiğine göre kurulacak kişisel ilişkide en azından babanın babalık duygularının da dikkate alınması gerektiği açıktır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba tarafından boşanma davası ile velayeti anneye bırakılan 2011 doğumlu ortak çocuk Lizge ile kişisel ilişki kurulması için dava açmış ve ilk derece mahkemesince dava reddedilmiştir. Bu karara karşı davacı baba tarafından istinaf başvurusu yapılmış, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunın esastan reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Bu tatmin duygusu ile çocuğun yüksek yararı birlikte değerlendirilerek, çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
Bu itibarla, ortak çocukla baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulması davasının kabulü ile, baba ile ortak çocuk arasında, çocuğun bedeni ve fikri gelişimine engel olmayacak ve davalı-davacının babalık duygularını tatmine yeterli olacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, tedbiren kişisel ilişki kurulması davasından sonra açılan birleşen boşanma davasında baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 1. bentte gösterilen bozma sebebine göre boşanma davalarının esasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesin yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.01.2018 (Pzt.) ........
Mahkemece; toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, asıl davanın kısmen kabulü ile ........ için ....525,82 TL, anne için ....572,89 TL, baba için ....423,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının, baba için ....000 TL cenaze giderinin, ........ için ....096,05 TL geçici işgöremezlik ve 36.937,... TL sürekli işgöremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Sigortadan tahsiline; birleşen dosyanın kısmen kabulü ile davacı eş için ....000 TL, iki çocuk için ayrı ayrı ....500'er TL, anne ve baba için ayrı ayrı ....000'er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... .....A.Ş.'nden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....