Davacının 09.03.2004 - 17.02.2015 tarihleri arasında Ziraat Odası üyesi olduğu, tesis kadastrosuyla tescil edilen hisseli 4 adet hisseli arazide ortak olduğu, tanık beyanları ve kolluk araştırmasına göre uzun yıllardır eşiyle birlikte çiftçilik yaptığının ifade edilmesine rağmen, sadece 1998/8 , 2001/8 ve 2006/9 uncu dönemlerde adına prim tevkifatının bulunması karşısında, davacının yapılandırmaya konu tüm dönemde tarım bağkur sigortalısı sayılmasına imkan bulunmamaktadır. 3. Mahkemece, davacı adına 2001/8 ve 2006/9 tarihli prim tevkifatlarına istinaden 01.09.2001 - 31.12.2001 ve 01.10.2006 - 31.12.2006 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı olduğu kabul edilerek, diğer hizmetleri, sigortalılık süresi ve yaş koşulları hep birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle, 1....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2021/287 ESAS, 2022/103 KARAR DAVA KONUSU : İş (Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bağkur sigortalısı olup, 2010 yılından itibaren kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunmakla birlikte Turhal Şeker Fabrikasına çiftçi kaydının da bulunduğunu, Turhal Şeker Fabrikasınca 2010 yılından itibaren Bağkur prim kesintileri yapılarak davalı kuruma ilk prim ödemeleri yapıldığını, devam eden yıllarda müvekkilinin prim ödemelerini yaptığını, yapılan prim ödemelerinin gerek davalı kurum kayıtlarında gerekse Turhal Şeker Fabrikası kayıtlarında görülmekte olduğunu, müvekkilinin fiilen kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunmasına ve buna ilişkin bağkur primlerini ödemesine rağmen sigorta başlangıç tarihinin ilk primin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren olması gerekirken kurum kayıtlarında 28/03/2014 tarihi olarak görülmekte olduğunu, müvekkilinin 2010 yılından...
Nitekim, davacının 01/06/1995- 31/12/1995, 01/05/1997- 31/12/1998, 01/08/2000- 31/08/2000 tarihleri arasında tarım Bağkur sigortalılığının tescil edildiği, ilk ürün tesliminin 30/05/1995 tarihinde yapıldığı, sonrasında sırsıyla 30/05/1996, 08/04/2007, 04/06/1998, 08/06/2000 tarihlerinde ürün teslimatının ve prim tevkifatının yapıldığı, 09/05/2001 tarihinde ürün teslimatının yapıldığı prim tevkifatının yapılmadığı, 2000 yılı Beyağaç Haziran Listesinde davacının isminin bulunmadığından bahisle talebi reddedilmiş ise de, Mahkememizce, prim tevkifatının kuruma intikal etmemesinde davacının sorumluluğu bulunmadığından 01/01/2001- 31/12/2001 tarihleri arası dönem yönünden talebinin kabulüne karar verilmiş, davacının 1999 yılı itibariyle ürün teslimatı bulunmamakta ise bu yıldan önceki yıllarda ve sonraki yıllarda ürün teslimatı sürekliliği bulunduğundan Yargıtay kararları gereği ürün teslimi ve prim tevkifatının iki yıla kadar süreklilik arz ettiği durumlarda tarımsal faaliyetinin sürekli olduğu...
AŞ müvekkilinin pirim girişinin ancak 2002 yılının 3 ayında başlattığını, aldığı sütlerden bağkur primi keserek SGK'ya yatırması gerekirken yatırmadığını, bu nedenle müvekkilinin sigorta başlangıcının Ak Gıda San. Ve Tic. AŞ tarafından SGK'ya prim girişinin yapıldığı 2002 yılının 3 ayı olarak görüldüğünü, 1998 yılından 2002 yılına kadar yapmış olduğu çalışmasının SGK ya yansımadığını, bu nedenle müvekkilinin emeklilik talebinin gerekli gün şartının sağlanmaması nedeniyle reddedildiğini, müvekkilinin 10/02/1998 tarihinden itibaren zorunlu Bağkur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Bilindiği üzere bağkur yasasına göre aylık bağlama koşulları 506 S;Y ya göre aylık bağlama koşullarından farklıdır. Bağkur yasasına göre aylık almak için daha fazla prim gün sayısı gerekmekte ve primlerde ilgili tarafından yatırılmakta olup bağlanan aylık miktarları da ssklılara göre daha düşük olmaktadır. Davacı sırf ssklı süreler üzerinden aylık bağlanmasını talep etmektedir. 2829 SY hizmet birleştirmesini öngörmekte ise de hizmetin birleştirilmesi zorunlu değildir. Ya ilgilinin talebi gerekir ya da bir sigortalılık türünden aylık bağlanamıyor ise farklı iki tür sigortalılık birleştirilmek sureti ile aylık bağlandığı hallerde bu yasanın uygulanması gerekir .böyle bir birleştirme halinde son 7 yıllık sürenin yarıdan fazlası hangi yasaya tabileşmişse aylık da bu yasaya göre bağlanır. Davacının doğum tarihi SSK lı hizmet süresi ve ödenmiş prim gün sayısı , bağkur hizmetleri dikkate alınmaksızın talep tarihi itibarı ile 506 SY nın kapsamında ölüm aylığı bağlanması için yeterlidir....
nin Bağkur ve SSK Emeklilikleri konusunda bir araya gelerek takip işleri yaptıkları, bu amaçla takip bürosu açtıkları, sanıkların kendilerine müracaat eden şahıslara emeklilik şartlarına haiz olmayan, borçlarından dolayı emekli olamayan, eksik primi bulunan, Bağkur veya SSK'ya prim borçları bulunan, Bağkur ve SSK primlerinin aynı tarihlerde yatması nedeniyle çakışan şahısları usulsüz işlemler yaparak ya da herhangi bir rahatsızlığı bulunmayan veya düşük derecede fiziksel ya da ruhsal bir rahatsızlığı bulunan şahıslara Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesinde veya Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde muayene olmuş gibi göstererek, yüksek oranda usulsüz iş görmezlik raporu temin ederek emekli ettikleri, böylece devleti zarara uğratmak suretiyle kamu kurumu aleyhine nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri, katılan ..., ... ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, oda kaydına göre bağkur sigortalısı sayılamayacağını belirterek Bağkur kaydının olmadına ve silinmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 30.6.2008 tarihli talebi doğrultusunda, prim kesintisine istinaden geriye dönük olarak 01.04.1996 tarihinden itibaren Tarım ... sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, davacının prim borcundan kurtulmak maksadı ile 21.8.2008 tarihli dilekçesi ile yaşı ileri olduğundan tarım bağkur sigortalı olmak istemediğini Kuruma bildirdiği, bu dilekçe üzerine davacının tarım bağkur sigortalılığının aynı tarih itibariyle iptal edildiği, ancak 6111 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra davacının 3.5.2011 tarihli başvurusunda 6111 Sayılı Yasa'dan yararlanarak prim borçlarını ödemek istediğini Kuruma ilettiği, Kurumun 18.5.2011 tarihli yazısı ile davacıya daha önce verdiği dilekçeye istinaden sigortalılığının iptal edildiğini bildirdiği anlaşılmaktadır. Sözü edilen sosyal sigortalılık, kişinin Anayasa’da ifadesini bulan temel sosyal haklardan olan sosyal güvenlik hakkına ilişkindir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 gün, 2011/10-230 Esas 2011/319 Karar sayılı, 29.02.2012 gün ve 2011/10-769 Esas 2012/107 karar sayılı ve 27.06.2012 gün 2012/10-292 Esas ve 2012/415 Karar kararlarında da açıkça belirtildiği üzere, davacının tarımsal faaliyetinin kesintisiz sürüp sürmediğinin tespiti için, Mahkemece; 1-Çekişmeli dönemde davacının nerede oturduğu; Nüfus Müdürlüğü, İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı ve Muhtarlık kayıtları esas alınarak belirlenmeli, 2-Dönem içinde Ziraat Bankası, Kooperatif veya Birlikler aracılığıyla "Tarımsal Amaçlı Kredi" kullanıp kullanmadığı araştırılmalı, 3-Dönem içinde ürün teslimatından dolayı prim kesintisi yapılıp yapılmadığı veya sigortalılık iradesini ortaya koyacak şekilde prim ödemesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, 4-25.04.2006 gün 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunun 19. maddesi uyarınca Çiftçi Kayıt Sistemine dahil edilerek doğrudan gelir desteği alıp almadığı ve bu bağlamda davacının hangi ürünleri ekerek...
Gerçekten gerekçe kısmında davacının 1986-2001 yılları arasında devam-devamsızlık çizelgesinde belirtilen ders saatleri, 7,5 saatlik çalışmanın 1 gün kabul edilmek suretiyle yapılan hesaplamada bulunan çalışma süresi ile Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen çalışma süresi karşılaştırıldığında, davacının 20 günlük prim ödeme gün sayısının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğinin tespit edildiği belirtilerek hüküm kısmında 1986 - 2001 tarihleri arasında toplam 20 gün prim ödeme gün sayısının bulunduğunun tespitine karar verilmiş olmasına göre tespiti yapılan bu eksik günlerin tarihleri açıkça belirtilmeksizin ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacının kabul edilen sigortalı çalışma süresinin hangi tarihlerde geçtiğini açıkça belirtilerek bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ... şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....