Mahkemece, yapılan bu saptamalar bir yana bırakılarak, gerekmediği halde taşınmaz mülkiyetinin önceki malik adına geçirilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 05.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu edilen 125 Ada 590 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bir bodrum, bir zemin ve 3 normal kattan oluşan betonarme bir binanın mevcut olduğu, tarafların istemi doğrultusunda mahkemece ortaklığın kısmen kat mülkiyeti kurulması ve kısmen de (iki bağımsız bölüm için) satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Yargıtay uygulamalarında ortaklığın giderilmesi davalarında dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Medeni Yasasının 699/2 maddesi hükmü gereği istek olduğu takdirde asıl olan taşınmazın aynen taksimi suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermektir. Davada paydaşlardan bir bölümünün ana yapıdaki ortaklığın kat mülkiyeti kurularak paylaşmanın yapılmasını istediğine göre Kat Mülkiyeti Yasasının 10/son maddesi gereğince hakim taşınmaz malın mülkiyetinin aynı Yasanın 12. maddesinde yazılı belgelere dayanarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve payları denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar verir....
Parsel sayılı taşınmazda kain 1 nolu bağımsız bölüm taşınmaz müvekkiline henüz teslim edilmediğini, zira davalı ... tarafından imzalanan Antalya 16. Noterliğinin 07/06/2017 tarih ve ... yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat sözleşmesine istinaden Müteahhit davalı tarafından 1 nolu bağımsız bölüm hakedilmiş ve davalı adına tescili de sağlandığını, müvekkili tarafından dava dilekçesi ekinde ibraz edilen satış sözleşmesinde belirtilen koşulların tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, sözleşmenin 3. Maddesinin (A) bendinde belirtilen işlerin müvekkilince tamamlandığını ve davalı müteahhit tarafından dava konusu taşınmazın genel iskanı alınarak inşaatın tamamlandığını, sözleşmede belirtilen ... plaka sayılı aracın devri de davalı ... adına Antalya 18....
Davacılar vekili, vekil edenlerinin miras bırakanının 192 parsel üzerinde yapılmış bulunan binadan bağımsız bölüm satın aldığını belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Gerçekten de mahkemenin gerekçesinde açıklandığı üzere tapulu bir taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payının resmi memur önünde yapılmayan satış ve devri TMK'nın 706, BK 213 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Mahkemece anılan hükümler gözönünde tutularak yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, bu tür uyuşmazlıklarda 30.09.1988 gün 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama kabiliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılıp gözönünde tutulması gerekir. Anılan İçtihadı Birleştirme Kararına göre Kat Mülkiyeti Kanunu'na tabi olarak yapılmakta olan bağımsız bir bölümü satın alan alıcı tüm borçlarını yerine getirmiş, satın aldığı yeri devralmış ve malik sıfatıyla zilyetliğini sürdürmüş ise, böyle bir yerin tapu kaydının iptali ile tesciline karar verilebilir....
Hükmü davalı ve katılma yoluyla davacı temyiz etmiştir. 1-Gerçekten; davacının şahsi hakkın temliki yoluyla 1/2 oranında paydaşı bulunduğu sözleşmede tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin devri öngörülmüştür. Kural olarak da; Türk Medeni Kanununun 706, ve Borçlar Kanununun 213. maddeleri uyarınca bu tür bir sözleşmenin resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunludur. Ne var ki; sözleşmenin incelenmesinden, davalı şirketin inşaat yapım işini yüklendiği arsa üzerindeki binanın C blok zemin kat 15 numaralı bağımsız bölüm satışını yaptığı görülmektedir. Davalının yüklenici sıfatı taşıması halinde başkasının arsası üzerine yapacağı binadan kendisine düşen bağımsız bölümü üçüncü bir kişiye satması veya satış vaadinde bulunması ilke bazında alacağın temliki hükümlerine tabi olup, bu sözleşmenin Borçlar Kanununun 162 ve 163. maddeleri hükmünce yazılı yapılması geçerli ve yeterlidir....
Dava Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesi kapsamında bağımsız bölüm mülkiyetinin devri istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelemesinde uyuşmazlığın birden fazla parsel üzerine kurulu sitede Kat Mülkiyeti Kanunu 25. madde uyarınca bağımsız bölümün tescili istemine ilişkin olup dosya kapsamı ile davacının 3324, 7284 ve 7285 parsel sayılı taşınmazların üst yönetimi olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kaydı ve yönetim planının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşıldığından, uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat irtifakı kurulmuş olan taşınmazda bağımsız bölüm maliki olan davalının apartman kurallarına uymadığı, ortak giderleri ödemediği ve bağımsız bölümü fuhuş evi olarak kullandığı iddasıyla açılan, bağımsız bölümün devri istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan sorumluluktan kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; dava konusu senetlerin davacı tarafından ciro edilerek davalı tarafa 16 BP 2117 plakalı aracın mülkiyetinin devri amacıyla verildiğinin anlaşıldığı, sözkonusu aracın hurdaya çıkarılarak trafik sicilinden terkin edilmesi nedeniyle aracın mülkiyetinin davacıya geçirilmesi imkansız olduğundan, dava konusu bonoların karşılıksız kaldıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının dava konusu icra takibi ve takibe konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/07/2015 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elbirliği mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalıların murisleri ...’in 20/01/2015 tarihinde vefat ettiğini, murisin ... Bank A.Ş ... Şubesindeki parasındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, dava konusu ... Bank ......
Bununla beraber, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 30.09.1988 gün ve 1987/2 E., 1988/2 K. sayılı kararında açıkça belirtildiği üzere; Kat Mülkiyeti Kanunu'na tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan, bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan, tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak, alıcının tüm borçlarını eda etmesi, satıcının da, bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen, tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde, olayın özelliğine göre hakim, Medeni Kanun'un 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebilir. Bu kural sözleşmenin tamamen ifa edildiği haller için geçerlidir....