-KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen satım sözleşmesi kapsamında müvekkilince davalıdan otomobil satın alınmış ise de aracın ön kısmında oluşan boya çatlağı nedeniyle gizli ayıplı bulunduğunun saptandığını, bütün girişimlere rağmen davalı yanın aracı yenisi ile değiştirmediğini belirterek anılan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı talebinin zamanaşımına uğradığını ve ayrıca davacının aracın değişimini istediği halde müvekkiline iade etmeyerek kullanımını sürdürdüğünü sonucunda da araçla kaza yaptığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüyle dava konusu aracın ayıpsız misli olan aynı model ve nitelikte “0” km yeni bir araçla değiştirilmesine davacıda bulunan aracın davalı yanca geri alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Av.... ile davalılardan ... vek. Av. ... gelmiş, davacı taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı ... satın aldığı aracın garanti süresi içinde birçok arıza meydana geldiğini, arızaların giderilemediğini, üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıbın derhal davalıya bildirildiğini, herhangi bir sonuç alınamadığını iddia ederek aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini, bu mümkün olmazsa İİK’nun 24. maddesi gereğince işlem yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İşbu dava açılmadan önce, davalı taraf ile anlaşmazlığın giderilmesi amacı ile arabuluculuk görüşmesi yapılmış ise de ----- tarihli ticari dava şartı arabuluculuk son tutanağında da görüleceği üzere davalı taraf ile anlaşma sağlananamış, arabuluculuk süreci olumsuz sonuçlanmıştır. Bu nedenle huzurdaki davanın açılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Yukarıda Ayrıntılı olarak açıkladığımız sebeplerle haklı davamızın KABULÜ ile; taraflar arasında akdedilen satım sözleşmesine konu ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönme suretiyle müvekkil şirketçe ödenen --- ücretin -----tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ederiz....
Üç kişilik teknik bilirkişi heyetiyle keşif yapılarak alınan raporda, uyuşmazlığa konu araçtaki yağ eksiltme probleminin üretimden kaynaklı olduğu ve aracın gizli ayıplı mal olduğunun tespit edildiği, bu nedenle imalattan kaynaklanan arızaların davacı/alıcının kullanım amacı bakımından beklediği faydaları ortadan kaldıran ve değerini azaltan ayıp olduğu, davacının seçimlik haklarından misli ile değişim hakkını kullanmak istediği anlaşıldığından, aracın ayıpsız misli ile değişime karar vermek gerekmiştir....
Davacının davalıdan satın aldığı aracın defalarca servise götürüldüğü halde onarılmadığı, arızanın sürekli tekrarlandığı, otomobilin üretimden kaynaklanan gizli ayıplı olduğu ve ayıbın devam ettiği, davacının değişim talebini noter ihtarı ile davalıya bildirmesi ile ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 246 kıyas ve 227 maddelerinde ayıp halinde alıcının seçimlik hakları açıkça düzenlenmiştir. Davacının 6098 Sayılı yasa gereği ayıpsız misli ile değişim hakkı mevcut olup araçtaki arıza nedeni ile aracın mevcut hali ile kullanılmasının tehlike arz ettiği, ve ayıbın esasa etkili nitelikte olduğundan misli değişim talebinin kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesi ile "Davanın Kabulüne" karar verilmiş ve verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Davacının dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesidir. Ne var ki, mahkemece, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, yoksa sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 2. fıkrasında aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 3. fıkrasında ise bu mümkün olmadığı taktirde araç bedelinin davacıya iadesine şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..." denilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİ ile Araçta ayıp nedeni ile oluşan 829,55 TL değer kaybı tutarında bedelden indirime gidilerek bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verdilmesine, Aracın ayıpsız misli ile değişim talebinin REDDİNE ," şeklinde karar verildiği görülmüştür....
TL bedel ile toplamda sarf edilen 8.277,25 TL bedeli faturalandırdığı ve bunların tahsilini de isteyebileceği, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemin varlığına rastlanılmadığı, yangın olayı ile aracın ayıplı olmasının doğrudan ilgisinin bulunmadığından manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 25.11.2015 tarihli fatura ile satın alınan dava konusu BMW 3.16 i M sport marka ve tipli, 2015 model aracın davalı tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 8.277,25 TL'nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu aracın gösterge panelinde yeşil renkte bir çizginin yer aldığı, davacının bu çizginin aracı ayıplı hale getirdiği iddiasıyla aracın ayıpsız misli ile değişimini talep ettiği, durum ve koşullar ayıpsız misli ile değişimi haklı göstermemesine rağmen davacının ücretsiz onarım talebini kabul etmediği gibi aracı garanti süresi bitene kadar sorunsuz bir şekilde kullanmaya devam ettiği (davacının gösterge paneli nedeni ile aracı kullanırken sorun yaşadığına dair bir iddia ve delil ileri sürmediği), makul süre içinde aracın değişimi talebi ile dava açılmadığından davacının amacının araçtaki kullanımı engellemeyen ve parça değişimi ile giderilebilecek basit bir kusurdan yararlanarak garanti süresi boyunca yeni (sıfır) aracı kullanmak, garanti süresinin bitimine yakın bir süre içinde de yasanın kendisine sağladığı imkanları kullanarak aracı sıfır bir araç ile değiştirme...
, ancak 2020 yılının Şubat ayı ortalarına gelirken araçtaki arıza lambasının yine eskisi gibi ikaz sinyali vermeye başladığını, araçtaki arızanın giderilemediğini ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemiştir....