Asliye Hukuk 2018/204 D.İş dosyası ile tespit talebinde bulunulduğunu, yapılan inceleme sonucu aracın ön farlarına giden elektrik tesisatının kısa devre yapmasından kaynaklı aracın alev aldığı ve traktörün ön kısmının büyük oranda yandığının görüldüğünü, kısa devre yapan tesisatta bağlı sigortaların atması gerekirken atmamış olduğunu, bunun da traktörün üretimden kaynaklı ayıplı mal niteliğinde olduğu tespitine yer verildiğini, hasarın malın ayıplı olması/üretim hatasından kaynaklı olması nedeni ile teminat dışı talebin reddedilmiş olduğunu, müvekkili şirketin dahili davalı olarak davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hafızlar Ltd....
Bilirkişi heyeti raporunda, davacıya ait aracın motorunda meydana gelen hasarın krank parçasının karşı denge ağırlıklarında meydana gelen problemden kaynaklandığı, krank parçasının üretim kaynaklı ayıplı olduğu ve davalı tarafından verilen hizmetin ise ayıplı olmadığı, dava konusu araçta oluşan arıza davalının ayıplı onarım işleminden değil de üretim kaynaklı ayıplı orijinal kranktan kaynaklı olup, dolayısıyla oluşan arıza sonrası 26.420,20TL arıza giderim bedelinden davalının sorumlu olup olmayacağı hususunun mahkemenin değerlendirme ve takdirinde olacağı, davacıya ait araç tamir süresi yoksunluk kaybının, dolayısıyla davacının kazanç kaybının 4.200,00TL olacağı belirtilmiştir. GEREKÇE : Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan hasarın tamir bedelinin tazmini, aracın serviste kaldığı sürece kullanım olanağının olmaması sebebiyle uğranılan kazanç kaybı ve değer tespiti yapılan delil tespiti dosyasında yapılan yargılama masraflarının tahsili istemine ilişkindir....
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı----- alınan telefonun ayıplı çıkması nedeniyle değiştirilmesi talebine ilişkindir. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı----- --- satın alındığı, söz konusu --- olduğu belirtilerek ayıplı çıktığı iddia olunan işbu davaya konu malın iadesi ve yenisi ile değiştirilmesi noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememiz dosyası alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyada mübrez bilirkişi ----raporun sonuç bölümünde; Dava konusu telefon--- aynı arıza nedeniyle yetkili servise gitmesine rağmen, telefondaki arızanın giderilememiş olması, telefonda üretim kaynaklı bir arıza olduğunun göstergesi olduğu, --- kullanılmasıyla zaman içinde ortaya çıktığından, gizli ayıplı kapsamda değerlendirilmesi gerektiği,------göre davacının seçimlik haklarından herhangi birini kullanabileceği Sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir....
- K A R A R - Dava, ayıplı olduğu iddia olunan akaryakıt nedeniyle araçta meydana gelen zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, satılan akaryakıtın ayıplı olmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalının sattığı ürünün ayıplı olduğu saptanamadığı gibi depoda bulunan ve davalı ürünü ile karışan başka akaryakıtın zarara yol açmış olabileceği, zarara, davalının sattığı akaryakıtın neden olduğu yolunda kanaat gelmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Dava, ayıplı araç satışı konusundaki mahkeme kararının infazı sırasındaki gecikme nedeniyle ortaya çıktığı ileri sürülen zararın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacıların ayıplı aracı iade etmeden davalılardan faiz talep etmeleri mümkün olmadığından faizi aşan bir zarardan da söz edilemeyeceği, davacının ayıplı aracı zamanında iade etmeyerek kusurlu davrandığından kendi kusuruna dayanarak hak talep etmesinin hukuka uygun olmayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki mevcut raporlar, dava konusu karpuz fidelerinin ayıplı olup olmadığını tespit etmek bakımından yetersizdir. Bu sebeple mahkemece malın ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması halinde karpuz fidelerinin ekim süresinin tespiti ile fidelerin süresinde ekilmesi halinde zararın doğup doğmayacağı, zararın artmasında davacının kusurlu olup olmadığı konularında ayrıntılı ve denetime elverişli yeni rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, kabulü göre de, dava değerine göre red edilen 44.167,21TL üzerinden davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı olarak maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle ihbar olunanın istinaf isteminin reddine, davalının istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2019 NUMARASI : 2016/424 ESAS, 2019/74 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı KARAR : Taraflar arasında görülen ayıplı veya eksik ifa nedeni ile maddi zararın tanzimine ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
Asıl dava, satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen dava ise, ayıplı mal tesliminden dolayı uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından ve tarafların dosya içeriğinde yer alan yazışmalarından 1. parti malın ayıplı olduğu, ayıbın süresinde satıcıya ihbar edildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu olan faturada gösterilen 14.700 kg malın da 1. partide ayıplı çıkan malın yerine tazmin amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda asıl dava davacısı satıcı, icra takibinde konu yaptığı mal bedelini isteyemez. Birleşen davaya gelince ise, davalı alıcı malın muayene edilmesi için yaptığı olağan harcamaları satıcıdan isteyemez. Bu nedenle birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya iplik satışından kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davacıdan satın alınan ipliğin ayıplı olması nedeniyle örme işlemi tamamlanan 256 kğ kumaşta abraj oluştuğunu, iplikdeki gizli ayıbın kumaşın boyama ve örme işleminden geçirilmesinden sonra ortaya çıktığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller benimsenen bilirkişi raporuna göre, satışa konu ipliklerin imalat kusurlu olması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ticari alım-satım nedeniyle satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerinden kaynaklanmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Davacı tarafça davalıdan satın aldığı oturma grubunun ayaklarından birinin diğerlerinden kısa olduğu, bu nedenle ------ ayıplı olduğu iddiasıyla oturma grubunun ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmadığı takdirde bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Dava; ticari nitelikli satım sözleşmesinde satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat davasıdır. Satılan------ ayıplı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından bütün ayakların yüksekliklerinin eşit olduğu, ancak oturma grubunun --- kısmının ortasının arka tarafının aşağıya doğru ------ kadar yamuk olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır....