Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacının malın ayıplı olup olmadığı ve ihbar hususlarının incelenmesi için yapılması gereken bilirkişi incelemesine ait bilirkişi masraflarını yatırmadığı gerekçesiyle, dava konusu ürünün ayıplı olduğunu davacı ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı vekili, 24.12.2008 havale tarihli dilekçesinin 2 nolu paragrafında "....davanın ihbar olunduğu, üretici/distribütör/ithalatçı firması olan ... Elekt.Bilgi.İşlem Sis.San ve Tic.A.Ş.ürünün bedel iadesini 09.04.2008 tarihinde müvekkil şirket yetkilisine gönderdiği e-posta ile kabul etmiştir. Bu kabulden sonra müvekkil şirket davacıyı bedel iadesini gerçekleştirmek üzere mağazaya davet etmiştir. Davacı bu davete rağmen müvekkili şirketin mağazasına gelmemiş ve bedel iadesi kabulünü sonuçsuz bırakmıştır." demiş, devamla "...bedel iadesini kabul etmeyen ....." şeklinde sonlandırmıştır....
Noterliği 18/08/2021 tarihi... yevmiye numaralı ihtarname ile ihtarname çekilmiş olup iş bu ihtarname ile borçlunun temerrüde düşürüldüğünü beyanla hükmün kaldırılarak ıslah dilekçeleri doğrultusunda öncelikle malın iadesine, aksi takdirde ürünün parasının ihtarname tarihinde işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı ürün satımı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Ticari satış ve mal değişimi başlıklı 6102 sayılı TTK. 23/1 maddesinde; özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde TBK....
iadesi taleplerinin dürüstlük kuralına açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davacının bedel iadesi veya misliyle değişim taleplerinin taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozacağını, aracın bedelinin iadesi veya misliyle değişimi taleplerinin kabulü yasal olarak mümkün olmadığını, ayıp iddialarını reddetmekle birlikte, araçta varlığı iddia edilen hususun kullanıma engel teşkil etmediğini, kesinlikle davanın kabulü anlamına gelmemek üzere bedel iadesi, misliyle değişim veya diğer seçimlik taleplerin kabulü için diğer yasal koşulların yanı sıra, mevcut bir arızanın araçtan faydalanmayı engelleyecek şekilde süreklilik arz etmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde yer alan tüm beyan, iddia ve taleplerin, araçta tespit edilemeyen, çözülemeyen, giderilemeyen bir arıza, imalattan kaynaklanan herhangi bir problem kusur veya gizli ayıp bulunmadığını beyanla davacı tarafça iddia edilenin aksine araçta, yasanın aradığı anlamda araçtan beklenilen faydayı, elverişliliği...
Bölge adliye mahkemesince; araçtaki arıza nedeni ile değişen parçaların esasa ve aracın değerine etkili nitelikte oldukları, 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca tüketicinin seçimlik haklarından biri olan satılanın ayıpsız misli ile değişim hakkının yasal şartlarının oluştuğu gerekçesiyle; davacının istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile dava konusu aracın aynı mahiyette sıfır km misli ile değiştirilmesine, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 11/1. maddesinde; malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Dava, davalı tarafından satışı yapılan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak; bedel iadesi istemine ilişkin olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunu anlaması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim ya da verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakılacak olursa; davacının aracının ayıplı olduğuna ilişkin iddiası kapsamında mahkemece araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi ile keşif yapılıp rapor tanzimi sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; aracın şanzımanında seyir halindeyken sürtünme sesi meydana geldiği, özellikle yüksek tork ürettiği 1.2. ve 3. viteslerden mevcut sesin daha bariz işitildiği, söz konusu arızanın üretimden kaynaklı bir hata olduğu, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı tespit edilmiştir....
husumete yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, gizli ayıplı malın ayıptan ari misli ile değiştirilmesi ve tazminat istemine ilişkindir....
Davacı, satın aldığı aracın üretim hatası nedeniyle yenisi ile değiştirilmesi istemi ile eldeki davayı açtığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunda arızanın kullanımdan kaynaklanmayıp, parça bazında imalat hatasından kaynaklandığı, onarımın mümkün olduğu, meydana gelen arızanın birinci seferde onarılmış olduğu , daha sonraki onarıma parça siparişi verilmiş olmasına rağmen davacı tarafından izin verilmediği, onarımlarda değişen parçaların niteliği dikkate alındığında , bu durumun maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak yada önemli ölçüde ortadan kaldıracak bir arıza yada kusur sayılmayacağını belirtmiş olup mahkemenin de kabulü böyledir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle 2008/3144-8545 değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; binlerce farklı mekanik ve dijital parçanın bir araya getirilmesi suretiyle üretilen dava konusu ürünün tamiri mümkün bir parçasında oluşan giderilebilir bir arızanın dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimini gerektirip gerektirmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının kızının kullanımı için davalı şirketten satın aldığı işitme cihazının ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi talebi istemidir. İlk derece mahkemesince davaya konu ürünün ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, "Dava ayıptan kaynaklı ayıpsız misliyle değişim, yahut sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemine ilişkindir. Her ne kadar Ömer Faruk Serin vekili 27/08/2018 tarihli dilekçesinde, 6502 sayılı Kanun uyarınca müvekkilinin tüketici olduğunu, dava konusu aracın ayıplı olduğundan bahisle ayıpsız misliyle değişim, yahut sözleşmeden dönülerek bedel iadesi istemini talep etmişse de; dosya arasında bulunan 22/01/2020 tarihli Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün cevabi yazısında dava konusu aracın 14/03/2019 tarihinde Mehmet Enez'e devrinin yapıldığı, davayı takip etme hususunda dava konusunu devralan davacı Mehmet Enez'e çıkarılan meşruhatlı davetiyeye 05/03/2020 havale tarihli dilekçeyle cevaben, davayı takip etmeyeceğini bildirmiştir. Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür....