Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davaya konu araçta tespit edilen kusurların aracı ayıplı mal kapsamına soktuğu anlaşıldığından davacılar vekilinin seçim hakkı da göz önünde bulundurularak açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır....
Mahkemece, aracın değiştirilmesine, mümkün olmazsa 40.099.98 YTl. ödenen bedelin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun 4/2 maddesi gereğince malın ayıplı çıkması halinde tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Tüketici, bu seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Aynı şekilde tüketici bu haklarından birini kullandığını belirterek dava açabilecektir. Davacı dava dilekçesinde öncelikle aracın değiştirilmesini, mümkün olmazsa bedel iadesini talep etmiştir. Mahkemece, davacıya hangi seçimlik ......
HUKUK DAİRESİ Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece, asıl davanın, taraflar arasındaki sözleşme ile belirlenen işin davalı tarafça ayıplı olarak yapılması nedeniyle doğan zararların tazmini, sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve manevi zararın tazmini, karşı davanın ise bakiye alacağın tahsili talebi olduğu, davacı tarafça davalının yaptığı işin gizli ayıplı olduğu, davalının ayıplı ifası nedeniyle başkaca işlerin zarar gördüğü ve onarılması için yapılan masrafların ödenmesi talep edildiği, alınan bilirkişi raporları ve davalının cevap dilekçesinin içeriği dikkate alındığında, davalı tarafça davacının peşinatı geç ödemesinden kaynaklı olarak sözleşmeye göre kullanılması gereken malzemenin kalan süre içerisinde ayarlanması mümkün olmadığından, sözleşmede belirlenmeyen ve davalının elinde bulunan hazır malzemeler ile imalatın yapıldığı ve yağan yağmur nedeniyle su akıntısına neden olduğu, davacının talebinin sözleşme nedeniyle ödenen peşinatın iadesini de kapsadığından sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğu, sözleşmeden...
Davacı taraf, davalıdan satın alınan makinanın ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanmış, bedel iadesi talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise, makinanın ayıplı olmadığını, arızanın davacının kullanım hatasından kaynaklandığını, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne göre yapılmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir. Dosya kapsamından; davacının davalıdan 21/06/2016 tarihli satış sözleşmesi kapsamında, alınan makinenin talep edilen niteliği taşımadığı için davalıyla görüşülerek 29.07.2016 tarihinde davalıya iade edildiğini, ancak davalı tarafından sorunun giderilmediği gibi makinenin akıbeti konusunda da bilgi verilmediği, makine kullanılarak yapılacak işin de bitme aşamasına geldiğini, bu nedenle makinenin tesliminin kabul edilmediğini belirterek mal bedeli için yapılan kısmi ödemenin iadesini talep etmiştir....
Noterliğinin 1186 yevmiye numaralı ihtarname ile satılanı geri vermeye hazır olduklarını beyan ederek sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını karşı tarafa iletmelerine rağmen geri dönüş alamadıklarını, bütün bu nedenlerle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle sözleşmeden dönme hakkı kapsamında, satış bedelinin yasal faizi ile birlikte iadesini, mümkün olmaması durumunda ise, onarım masraflarının yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 03/12/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müvekkili davacı tarafından yapılan onarım masraflarının 7.904,70 TL olduğunu, bu nedenle onarım maraflarının son fatura tarihi olan 16.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. 6502 sayılı kanunun 3/1- h maddesinde mal kavramı “Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddî mallar” olarak tanımlanmıştır. Ayrıca aynı kanunun 8/1. fıkrasında ayıplı mal kavramı, “tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal” şeklinde tanımlanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ''Davacının misli ile değişim ve bedel iadesi talebinin reddine, davaya bedel indirim talebi olarak devam edilmesine,6.836,73 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine'' karar verilmiştir....
tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesinde ayıplı mal tesliminde Tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre, malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir, düzenlemesi yer almıştır....