Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....
Noterliği'nin 9473 yevmiye no'lu ihtarnamesi ile ayıp ihbarına rağmen ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmemesi nedeniyle ayıplı malların ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde bedelin iadesine ilişkindir. 6502 sayılı TKHK'nın 8.maddesinde ayıplı mal, "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede...
Bu durumda mahkemece davalının kabul beyanı doğrultusunda ayıplı malın ayıptan ari yenisi ile değiştirilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle öteki temyiz itirazlarının reddi ile , (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2007/240 E. sayılı dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, satın alınan bilgisayarın, ayıplı olduğu iddiası ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun”un 4. maddesi hükmü gereğince, tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, “verdiği bedelin iadesini”, “ayıp nispetinde bedelin tenzilini”, “ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını”, son olarak da “malın yenisi ile değiştirilmesini” isteyebilir....
gerçekleştirilen mail trafiğinde ürünlerin kendilerinden destek alınmadan söküldüğü ileri sürüldüğünü, davalı firmadan 09/10/2017 tarihinde faturalanan 2.478- TL kamera arıza bedeli hakkında servis formu ve açıklayıcı bilgi gönderilmesinin talep edildiğini, firma tarafından talebin yanıtsız bırakıldığını, açıklanan nedenle müvekkilinin ayıplı mal ve hizmete ilişkin sözleşmeden dönerek bedel iadesine ilişkin gerekli çabayı sarf ettiğini, herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini bu sebeple İzmir 5 İcra Müdürlüğünün 2018/4407 Esas sayılı dosyası ile davalı firma aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz ile takibin durduğunu, davalı trafın haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalılar davanın reddini dilemiş, mahkemece, ayıp ihbar süresi dolmadığından ve üründeki ayıplar nedeniyle satıcı firmanın sorumluluğu olduğundan bahisle davalı satıcı Simena şirketi yönünden davanın kabulüne, diğer davalı şirket üretici firma olduğundan ve bedel iadesi talebi TKHK gereği üretici firmaya karşı öne sürülemeyeceğinden bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6502 sayılı yasanın 11/2 maddesinde; "Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz." düzenlemesi yer almıştır....
bir parça olması nedeniyle taleplerini reddettiğini, haricen yaptıkları tespitle direksiyon simidinin bedelinin 3.933,00- tl ve işçilik bedelinin yaklaşık 300,00- Tl olduğunu, direksiyondaki airbag ünitesinin dahil edilmediğini, bilirkişi incelemesinde direksiyon simidinin airbag seti ile birlikte değiştirilmesi gerektiği takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ayıplı direksiyon simidinin ayıpsız yenisi ile dğeiştirilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Temyize konu davada mahkemece, kararın gerekçesinde ''Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan dava, davalının ayıplı mal teslimi nedeniyle sözleşmenin iptali, ödenen bedelin iadesi ve kalan bedel yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Davacılara ayıplı mal teslimi yapıldığı dosyaya sunulan belgeler ve bilirkişi raporu ile anlaşılmaktadır. Ayıplı olarak teslimi yapılan koltuk takımına davacılar tarafından kullanım nedeniyle hasar verildiği dikkate alınarak ayıplı ürünün değişimi söz konusu olmadığından davacılar tarafından ödenen bedelin iadesi ile kalan bedel yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar vermek gerekmiştir.'' denilmiştir. Oysa ki, hüküm fıkrasının 1.bendinde ''davanın kabulü ile eksik teslim nedeniyle 800,00 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye 2.050,00 TL için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,'' karar verilmiş ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır....
Ön Bilgilendirme Formu ve Mesafeli Satış Sözleşmesindeki cayma hakkını düzenleyen hüküm uyarınca müvekkil şirketin ürünlerin ayıplı olduğuna dair bir gerekçe göstermesine dahi gerek olmadan sözleşmeden cayması ve bedel iadesi talep etmesi mümkündür. Somut durumda ise ürünlerin ayıplı olduğu açıkça ortadadır ve müvekkil şirket ürünleri teslim aldığı gün ayıp bildiriminde bulunmuştur. Hal böyleyken, ayıplı olduğu açıkça ortada olan ürünlerin davalılar tarafından iade alınmaması ve müvekkil şirkete bedel iadesi yapılmaması hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırıdır....
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı ithalatçı firmaya yöneltilmiş “satılanın misli ile değiştirilmesi” mümkün olmaması halinde “bedel iadesi” talebini içermektedir. Davacı taraf aracın ayıplı olduğunu, 4 ay gibi kısa bir süre zarfında 3 kez aracın aynı arıza nedeniyle servise çekildiğini, aracın son servise çekildiği 02/01/2017 tarihinden itibaren herhangi bir bilgi verilmediğini ve aracın arızasının giderilmediğini, davalı tarafa ihtarname keşide ettiğini aracın yenisi ile değiştirilmesi olmaması durumunda bedel iadesi talebinde bulunduğunu iddia etmiştir. Davalı ise; aracın ikinci el olup, mahkemenin görevli olmadığını, davacının seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını, araçta üretim kaynaklı herhangi bir sorunun mevcut olmadığını savunmuştur....