WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiraya verilen yerin hukuki ayıplı olması nedeniyle kira sözleşmesinin iptali, bu kira ilişkisi nedeniyle davalıya ödenmiş olan kira bedellerinin istirdadı, taşınmaza yapılan faydalı masrafların tahsili, 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir....

    Mahkemece bilirkişi kurulundan rapor ve iki kez ek rapor alınmış, 30.....2008 tarihli kök raporda sözleşme konusu makinenin davacı yanca üretime geçirilemediği, makinenin davacının beklediği amaca hizmet edemediği, bu haliyle ayıplı sayılması gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi raporundaki açıklamalardan makinenin iş sahibinin kullanamayacağı ve nefaset kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu ve sözleşme şartlarına aykırı olduğu anlaşıldığından, davacı iş sahibi seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yönünde kullanmakta haklıdır. Bu durumda mahkemece sözleşmeden dönen tarafın ancak menfi zararlarını isteyebileceği, müspet zararlarını isteyemeyeceği gözetilerek, ödenen bedelin istirdadına ödenmeyen bedel yönünden borçlu bulunulmadığının tespitine ve ayıplı makinenin davalı yükleniciye iadesine karar verilmesi, ıslahla davaya eklenen kâr kaybı, cezai şart ve manevi tazminat istemlerinin ise reddi gerekir....

      nin sorumlu olduğu, kira kaybı bedelinin menfi zarar kapsamında olmadığı, diğer 14 bağımsız bölüm yönünden rayiç değer olarak 150.000 TL ve kira kaybı bedeli olarak 9.700 TL talep edildiği, sözleşme kapsamında ödenen bedelin 155.000 TL olduğu, dolayısıyla davacının 150.000, TL bedelli ıslahı dikkate alındığında sözleşme bedelinden 5.000 TL'sinden vazgeçtiğinin kabulü gerektiği, ıslah edilen 150.000 TL'nin ancak sözleşme kapsamında ödenen bedel olarak davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, bilirkişi raporuyla taşınmazın rayiç bedelinin de 150.000 TL olarak belirlendiğinden davacının menfi zararının bulunmadığı, diğer kira kaybı bedelinin menfi zarar niteliğinde olmadığı, davacının manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil yönünden açılan davanın reddine, terditli bedel iadesi talebinin ıslah talebi doğrultusunda kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile davalılardan Boytaş Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic....

        Davacı davaya konu ürünlerin ayıplı olması nedeniyle dava dışı müşterisi nezdinde ticari itibar kaybettiğini ve manevi zarara uğradığını ileri sürmüş ve bu nedenle manevi tazminat talep etmiş ise de, ayıplı mal satışı nedeniyle sadece davacının mal varlığının zarara uğradığı, kişilik haklarının zedelenmesinin söz konusu olmadığı, manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davacının manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          İcra Dairesi'nin 2018/20228 Esas sayılı dosyasından 4.800,00TL alacağına dayanak senedin icraya konulduğunu ve müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, haciz baskısıyla 6.241,77TL olarak icra giderleri ve vekalet ücretiyle beraber ödemek zorunda kaldığını beyanla garanti süresi içerisinde ayıplı mal olan bir adet mobilya takımının davalılara iadesini, müvekkilinin haksız olarak ödediği 14.441,077TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müvekkiline iadesini ve davalılardan 14.441,077TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline ve sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bu nedenle ayıptan doğan hakların kullanılması için davacı yüklenici eserin ayıplı olduğunu kanıtlamak zorundadır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasındaki cam kapı yapımı ve montajını konu alan eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile sözleşme nedeniyle düzenlenen faturalardan ve bu faturalar nedeniyle davalıya verilen çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti, ödenen bedelin istirdatı, mümkün olmaması halinde sözleşme bedelinin istirdatı istemi ile iş bu davanın açıldığı, dosya kapsamında ... BAM 27....

            Davacı iş sahibi, yapılan işin kullanılamayacak derecede ayıplı ifa edildiğini belirterek bu iş nedeniyle davalıya ödediği bedelin iadesini istemiş; davalı yüklenici ise, ayıbın zeminin kötü olması nedeniyle oluştuğunu, davacı firmaya sözleşmeye konu işlem yapılacak olan zeminin bozuk olduğu ve önce ana zeminin kazınarak komple beton dökülmesi gerektiği bildirildiği halde davacının gereğini yerine getirmediğini bu nedenle ayıpların ortaya çıktığını savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek işin kullanılamayacak derecede ayıplı ifa edildiği gerekçesiyle davacı tarafından davalıya ödenen bedelin iadesine hükmedilmiştir. Sözleşmenin varlığı, içeriği, davacı tarafından yapılan ödeme ve miktarı ile yapılan işin kullanılamayacak derecede kusurlu olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 19.08.2004 tarihinde satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek 25.985.311.000Tl araç bedeli ile, 1.000.000.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının manevi tazminat talebinin reddine, araç bedeli 25.985.31 YTL nın dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan alınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2007/240 E. sayılı dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, satın alınan bilgisayarın, ayıplı olduğu iddiası ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun”un 4. maddesi hükmü gereğince, tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, “verdiği bedelin iadesini”, “ayıp nispetinde bedelin tenzilini”, “ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını”, son olarak da “malın yenisi ile değiştirilmesini” isteyebilir....

                  Dava, ayıplı hayvan satışı nedeni ile ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar tacir değildir. Taraflar tacir olmadığı ve uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığından eldeki dava Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde düzenlenen nisbi ticari davalardan olmadığı gibi, mutlak ticari davalardan da değildir. Hal böyle olunca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir. Bu nedenlerle HMK'nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu