varılmış, davacı tarafça her ne kadar ayıplı ürünler nedeniyle piyasadaki satış imkanının ve itibarının kalmadığı, ayıplı olmadığı belirtilip ürünlerin dahi satmasının mümkün bulunmadığı nedeniyle satışı yapılan ürünlerin tamamı nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediği yönünde talep ve beyanda bulunmuş ise de; Ayıplı olmayan ürünler nedeniyle sözleşmeden dönmesinin haklı ve yerinde olmadığı sonucuna varılarak ancak toplam 69.787,91-TL tutarlı ayıplı ürünler nedeniyle sözleşmeden dönebileceği ve bu tutarda davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine karar verilebileceği sonucuna varılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava,ipoteğin ve takyidatların kaldırılması, ayıplı teslim nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir, Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur....
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava; davacının dava dışı müşterisine ayıplı ürün nedeniyle-----ödediği bedeli davalıdan rücuen tahsili için başlattığı icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Bilirkişi raporun da özetle; Dava konusu olan ---- dosyaya sunulduğu, orijinal kutusunda tüm evrakları ile sunulmuş bulunan ---- üzerinde yapılan inceleme ile -----görüldüğü, davacının ayıplı ürün olarak tanımlanan ----- edebileceği belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava dışı müşterisine ayıplı ürün nedeniyle ---- ödediği bedeli, ithalatçı firma olarak davalıdan talep ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu olan-------yazılı olduğu, davalının ithalatçı firma olmadığı anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, dava ayıplı otomobil satışı iddiasına dayalı tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 tarihli kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 19/09/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. (Değişik fıkra: 21/02/2007- 5582 S.K./22.mad.) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu teslim tarihinden itibaren 1 yıl süre ve kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlıdır. Konut finansmanı kuruluşları tarafından 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre verilen kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu olmaz....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın aldığı buzdolabını aldığı süreden bugüne kadar buzdolabında ürünleri sağlıksız şekilde depolamasına yol açtığını ve satıcının sorumluluğunda olmak üzere müvekkilinin sağlıksız beslenmesine neden olunduğunu, müvekkilinin aldığı bir çok ürünü çöpe atmak zorunda kaldığını, söz konusu ayıplı malın ürünleri çok kısa sürede bozduğu aşikar olup müvekkili ve ailesinin sağlıksız beslenmesine de sebebiyet verildiğini, ayrıca müvekkili buzdolabını defalarca teknik servise götürerek ürün ile uğraştığını, ayrıca tüketicinin tüketici işlemi nedeniyle ayıplı mal veya ayıplı hizmet edinmesi nedeniyle manevi zarara uğraması halinde de manevi tazminat talep etme hakkı bulunduğunu, huzurdaki dava açılmadan önce yapılan arabuluculuk toplantısına davalı şirketin mazeretsiz olarak katılmadığını, davalı bakımından arabuluculuk görüşmesine katılmamasından dolayı davalı lehine vekalet ücretine hükmemedilmesi gerektiğini...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; 1-Dava, ayıplı ürün satışı nedeniyle mal bedeli olarak ödenen çekin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı açılmış menfi tespit davasıdır. 2-Davacı taraf, davalıdan alınan 80,24 Ton miktarındaki kömür karşılığı dava konusu125.000,00-TL tutarlı çekin verildiğini, kömürler teslim alınıp satıldıktan sonra çok fazla duman ve is yapması nedeniyle şikayetler geldiğini, kömürlerin belediye ekiplerince toplanıp imha edildiğini, satışı yapılan kömürlerin ayıplı olması nedeniyle davalının edimini yerine getirmemiş olduğunu, çekin bedelsiz kaldığını ve iade etmesi gerektiği ileri sürerek çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. 3-Davalı tarafça cevap dilekçesinde satıştan önce davacıya numune gönderildiğini, davacıya kömürün dumanlı olduğu ve sanayi kullanımına uygun olduğunun belirtildiği, ayrıca davacının bu sektörde faaliyet gösteriyorsa alınan kömürün cinsi ve hangi alanda kullanılacağına dair bilgi sahibi olması gerektiğini, davacının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacı şirketin sağlıklı konut paket sigorta poliçesi ile ... adresinde bulunan sigortalıya ait konutun 12.11.2014-12.11.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığı, 13.03.2015 tarihinde sigortalı konutta hırsızlık yaşandığı, mahallin 180 müstakil konutlu olup davalı özel güvenlik firması tarafından korunduğu, sigortalı konutta ikamet eden ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin 30/09/2010 tarihli teslim tutanağı ile konutta noksan ve ayıplı iş olmadığını beyan edip davalı şirketi maliki bulunduğu bağımsız bölüm yönünden ibra etmesi karşısında bağımsız bölümdeki eksik ve ayıplı işler nedeniyle davacının davalıdan tazminat isteminde bulunamayacağı, sosyal alan yapı ruhsatına göre, sosyal alan yapım süresini 20/07/2016 tarihinde dolacağı, davanın ise sosyal alan yapım süresi sonundan önce 21/09/2015 tarihinde açıldığı, bu suretle dava tarihi itibariyle sosyal alanların ruhsata göre yapım süresinin henüz dolmadığı, böylelikle dava tarihi nazara alındığında sosyal alanlardaki eksiklik sebebiyle açılan tazminat davasının erken açılan dava niteliğinde olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/40 Değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle 9.000,00 TL'nin, sigorta primlerinin davacı tarafından ödenmesi nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL'nin, ayıplı işler nedeniyle İstanbul ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/40 Değişik iş sayılı dosyası ile tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için şimdilik 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....