İç mekan malzeme ve düzenlemeleri durduğu yerde dökülen, saatlerce havalandırılmadan içeride nefes alınamayan dava konusu ayıplı evin yaşanması imkansız halde olduğundan, ailece manen de ciddi boyutta etkilenip yıprandıklarını, bu güne kadar ve kuvvetle muhtemel dava devamınca uzun bir süre daha maruz kalacağı katlanılmaz mevcut hal nedeniyle davalının 100.000TL manevi tazminat ödemesini talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak; gizli ayıp nedeniyle ve her bir talep için belirsiz alacak olarak 150.000TL ayıpsız hale getirme bedeli, tamirat süresince eş değer ikamet için 5.000TL zarar gören eşyalar için 5.000TL, evin değer kaybı bedeli olarak 5.000TL maddi tazminatın ve maruz kalınan sağlıksız/katlanılmaz şartlar nedeniyle 100.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Makinası satışı konusunda anlaşıldığını ve makinaların fatura bedelinin davacı şirket tarafından davalıya peşinen ödendiğini, davacı şirket tarafından makinaların kullanılmalarıyla birlikte ayıplı olduklarının tespit edildiğini ve taraflarınca davalıya derhal ayıp ihbarında bulunulduğunu, makinaların tamiri için birçok defa servis elemanlarının gelmesine rağmen makinalardaki sorunların giderilemediğini, makinaların tanesinii 15 maske üretilebildiğini, sürekli arıza veren ayıplı makinelerin taahhüt edilen kapasitenin çok altında üretim yapmasının ürünlerden beklenilen verimin elde edilememesine sebebiyet verdiği gibi siparişlerin geciktirilmesi nedeniyle davacının ticari itibarını ve güvenilirliğini zedelediğini, ayıplı mal teslimi nedeni ile davacı şirketin almış olduğu siparişlerin gereklerini yerine getiremediğini, siparişlerin gecikmesi nedeni ile davacı firmanın iş kayıplarına uğradığı gibi teslim taahhüdünde bulunduğu sözleşmelerdeki temerrüt hükümleri nedeniyle cezai şart müeyyidelerine...
Ayıplı mal, 6502 s.TKHK'nın 8.nci maddesinde "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.”...
Somut olayda, davacı tarafça ayıplı araç satılması nedeniyle strese bağlı vitiligo oluştuğu belirtilerek manevi tazminat talep edilmiş ise de kişilik haklarını, bedensel bütünlüğü veya ruhsal bütünlüğü zedeler nitelikte bir hususun söz konusu olmadığı, davacı tarafça ayıplı araç satılmış olması ile stres yapılması veya vitiligo oluşması arasında illiyet bağının bulunduğunun ispat edilemediği, tazminata hükmedilebilmesi için yapılan eylemle birlikte kusur, zarar ve illiyet bağı koşullarının birlikte sağlanması gerektiği, ancak davacı tarafça manevi olarak zarar uğrandığı hususunun ispatlanamadığı, bu sebeplerle mahkemece manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddi karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Tüketici Mahkemesi’nin 2012/1634 Es. sayılı dosyasında süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından dolayı dava dışı ...’e ödenen ürün bedelinin tahsili isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dava ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden, davaya konu televizyonlarla ilgili olarak ... 5. Tüketici Mahkemesi’nin 04/12/2012 günlü ve 2012/1634-2012/1347 E.K sayılı dosyasının konusunu teşkil eden 29/12/2010 tarihli 817142 sayılı fatura içeriği emtianın 24/04/2012 tarihinde teknik servise (...) götürüldüğü, teknik servis tarafından form düzenlendiği anlaşılmaktadır....
davanın mahkeme kararında ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, montaj ve imalatlardaki hatalardan da sorumlu kabul edilmemesi hukuka ve bilimsel ve teknik verilere tamamen aykırı olduğunu, bu konuda taraflarınca denetime elverişsiz rapora itiraz edilerek kamu ihale mevzuatında uzmanlıkları bulunan bilirkişilerden rapor alınması talep edilmişse de mahkemece taleplerinin reddedildiğini, bir başka fahiş hata ise hükme esas alınan raporda ayıpların açık ayıp olduğundan bahisle yüklenicinin sorumlu olmadığı şeklindeki değerlendirme olduğunu, yukarıda bahsi geçen Kanun ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi maddelerinin hiçbirinde ayıpların açık ayıp olması halinde yüklenicinin sorumluluğunun olmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, ayıp nedeniyle tazminat davasındaki bilirkişi raporunda davalı yüklenici tarafından inşa edilen konutlarda, hatalı ve özensiz işçilik nedeniyle ayıplı imalatlar bulunduğu tespit edilmiş olup, ayıplı imalatlardan imalatların yapımını üstlenen yüklenicinin...
A.Ş. ile imzalanan 03.06.2005 tarihli müşavirlik sözleşmesi ile anılan firma tarafından yürütüldüğünü, yüklenici ile yapılan sözleşme eser sözleşmesi, müşavirle yapılan sözleşme ise müşavirlik hizmetleri sözleşmesi olduğunu, inşaatın geçici kabulü 04.02.2006 tarihinde onaylandığını, ve konutlar idarece satışı yapılan konut alıcılarına teslim edildiğini, inşaat işinin kesin kabulü yapılarak 23.02.2007 tarihinde onaylandığını, davaya konu projede konut alıcıları tarafından idarece gelen şikayetlerde konutların tavan ve duvarlarında çatlakların oluştuğunu, oluşan tavan ve duvar çatlaklarının giderilmesi istenildiğini, idare tarafından 28.08.2014 tarihinde "... 348 Adet Konut İşi Kapsamında Döşemelerde ve Duvarlarda Oluşan Çatlaklarla İlgili Olarak Güçlendirme ve Onarım İşi" ihalesi yapıldığını .......
davanın mahkeme kararında ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, montaj ve imalatlardaki hatalardan da sorumlu kabul edilmemesi hukuka ve bilimsel ve teknik verilere tamamen aykırı olduğunu, bu konuda taraflarınca denetime elverişsiz rapora itiraz edilerek kamu ihale mevzuatında uzmanlıkları bulunan bilirkişilerden rapor alınması talep edilmişse de mahkemece taleplerinin reddedildiğini, bir başka fahiş hata ise hükme esas alınan raporda ayıpların açık ayıp olduğundan bahisle yüklenicinin sorumlu olmadığı şeklindeki değerlendirme olduğunu, yukarıda bahsi geçen Kanun ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi maddelerinin hiçbirinde ayıpların açık ayıp olması halinde yüklenicinin sorumluluğunun olmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, ayıp nedeniyle tazminat davasındaki bilirkişi raporunda davalı yüklenici tarafından inşa edilen konutlarda, hatalı ve özensiz işçilik nedeniyle ayıplı imalatlar bulunduğu tespit edilmiş olup, ayıplı imalatlardan imalatların yapımını üstlenen yüklenicinin...
-------olarak satışı yapılan ayıplı üründen ---- olarak sorumludur. Dolayısı ile tüketici konumundaki dava dışı ----------karşı davalının da sorumluluğu, davacı satıcı gibi --- işlemi mahiyetindeki cep telefonu satışından kaynaklanmaktadır. Yine dava dilekçesinde------- Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği'nin 14. Maddesine göre üretici ve ithalatçıların satış sonrası hizmetlerden müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Bu durumda da davalının dava dışı tüketiciye karşı sorumluluğunu doğuran işlem tüketici işlemi olan cep telefonu satışı olmaktadır. Davacının dava dışı tüketici konumundaki------ ayıplı cep telefonu nedeniyle ödemiş olduğu rücuan davalıdan talep etmesinin tarafların tacir olmaları nedeniyle tüketici işlemi olan dayanak cep telefonu satış işlemini ticari işlem haline dönüştürmeyecektir....
Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı araç satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 25/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....