Maddesi gereği tüketici kullanımından kaynaklanmayan üretim kaynaklı olduğu, gizli ayıp niteliği taşıdığı, 6502 sayılı yasanın 11/c maddesine göre aşırı bir masraf gerektirmediği, bütün masrafların satıcıya ait olmak üzere ücretsiz onarım ile giderilebileceği ve bu şekilde yapılan onarım sonucunda araçtaki değer kaybının oluşmayacağı, her ne kadar davacı terditli olarak dava açmış ve aracın öncelikle ayıpsız misli ile değişim olmadığı takdirde satış bedelinin iadesini talep etmiş ise de; ayıbın niteliği, basit bir onarım ve masrafsız olarak giderilmesinin mümkün olduğu, bu durumun araçta değer kaybı oluşturmayacağı, olayda misli değişim ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı, aracın üretici ve satıcının teklif ettiği metot ile garanti kapsamında ücretsiz olarak onarımına karar verilmesi gerektiği..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
K. ile bedel iadesine karar verildiğini ve davalı firma bedel ödemeden 02.05.2013 tarihinde beri faydalandığını, mevcut makineler yılda 1.000 saat çalışmakta olduğunu, bu makineler aylık 1.300,00 € kiralandığını, mevcut makinenin 1290 saat çalışmış olduğunu belirterek; fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, öncelikle her ne kadar Mahkemece bedel iadesine karar verilmiş ve bedel iadesi gerçekleştirilmiş ise de davalı Büyükeker firmasının bahse konu iş makinasını olağandışı kullanması dolayısıyla oluşan hasarlar sebebiyle teslim yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğinden bahse konu iş makinasının bedeli olan 24.780 Euro'nun ödeme tarihi olan 22.10.2018 tarihinden bu yana işleyecek temerrüt faizi ile birlikte iadesine, mahkeme aksi kanaatte ise, 24.000 Euro tutarında kira bedelinin ve 12.000 Euro tutarında tamir bedelinin 02.05.2013 tarihinden bu yana işleyecek temerrüt faizi ile birlikte iadesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı yana tahmiline karar...
Hukuk Dairesi’nin 11.02.2020 tarih, 2016/25174 E. 2020/1844 K. sayılı kararında da;“Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nın 2. ve TBK’nın 227/3 maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir” denilmektedir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 26.06.2013 tarih, 2013/3122 E. 2013/17663 K. sayılı kararında da; "Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir....
VEKİLİ TARAFINDAN KATILMA YOLUYLA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Açılan davada bilirkişi raporu doğrultusunda araç motorunun yenisi ile değişimi suretiyle onarım kararı verildiğini, davanın 6502 Sayılı Yasa'ya tabi olduğunu ve bu yasanın 11.maddesine göre karar verilmesi gerektiğini, her ne kadar davacı tarafça İİK 24 maddesine göre işlem yapılması talep edilmişse de; 2015 yılında alınan aracın 5 yıllık ayıba katlandığının ileri sürülmesi karşısında 2018 yılında açılması, üretici talimatları kapsamında aracın periyodik bakımlarının yapılmaması, arızanın tespiti tarihinde basit onarım ile çözülecek onarıma muvafakat etmeyerek aracı arızalı şekilde kullanmaya devam ederek aracın motorunun tamamen arızalanmasına yol açması nedeniyle ve üretilmeyen ve ithal edilmeyen bir aracın ayıpsız misli ile değişim imkanı bulunmaması nedeniyle; yine davanın terditli olarak açılması karşısında davacının terditli taleplerinden sözleşmeden dönme ve bedel iadesi kararı durumunda da aracın halen kullanımda...
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu denetlemeye ve hüküm vermeye elverişli olmadığı gibi Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2021/52 E. 2021/10177 K. sayılı ilamı dikkate alındığında dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olup olmadığının değerlendirilebilmesi için konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden Yargıtayın benimsemiş olduğu nispi metot yönetimini dikkate alan denetlemeye ve hüküm vermeye elverişli dosya içeriğine uygun teknik bilirkişi raporu alınmak suretiyle hüküm tesis olunmalıdır....
Hukuk Dairesinin 22.01.2019 tarih, 2017/2463 E. ve 2019/362 K. sayılı kararıyla dava ayıptan doğan hakların kullanılmasına ilişkin olduğundan mahkemece yapılması gerekenin öncelikle ayıbın açık veya gizli olup olmadığı tespit edilerek süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi, süresinde ayıp ihbarında bulunulmuş ve zamanaşımı süresi de dolmamışsa (zamanaşımı definde bulunulduğundan) sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının dosya kapsamına ve duruma göre hakkaniyete uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılıyorsa bu talebe göre durum sözleşmeden dönmeyi haklı kılmıyorsa satış bedelinden indirime gidilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibaretken yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle kararın davalılar yararına bozulmasına karar verilmiştir. C....
, aracın ayıplı bedeli olduğu iddia edilen 157.000- TL'nin nasıl hesaplandığına dair herhangi bir gerekçe gösterilmediğini, emsal araç bedellerinin rapora konu edilmediğini, davaya konu araç üzerinde teknik üniversitelerin otomotiv ana bilim dalı öğretim üyeleri tarafından oluşan üç kişilik bir heyet tarafından inceleme yapılması gerektiğini, tramer kayıtlarının da celbi suretiyle araçta kullanımdan kaynaklı meydana gelen değer kaybının hesaplanması ve müvekkil şirkete iadesi yönündeki taleplerin değerlendirmeye alınmadığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası sonucu sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve enkaz kaldırma bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir....
İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, onarımının olanaklı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve 6502 sayılı Yasa 11/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenlerine göre, davacının tüm davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....