ın kabul beyanını esas alarak diğer davalı açısından davayı hukuka aykırı olarak tefrik ettiğini, galerici ... yönünden tefrik edilen dosyanın yeniden birleştirilerek tam ıslah taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, davaya, dava konusu araca yapılan masrafların ... ve ...'dan ihtarname tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili davası olarak bakılması gerektiğini, Yargıtay ... Hukuk Dairesi'nin ve ......
ın kabul beyanını esas alarak diğer davalı açısından davayı hukuka aykırı olarak tefrik ettiğini, galerici ... yönünden tefrik edilen dosyanın yeniden birleştirilerek tam ıslah taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, davaya, dava konusu araca yapılan masrafların ... ve ...'dan ihtarname tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili davası olarak bakılması gerektiğini, Yargıtay ... Hukuk Dairesi'nin ve ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalıdan 13.06.2013 tarihinde...marka aracı satın aldıklarını, satış bedelini bir kısmını peşin ödediklerini, bakiyesine bono verdiklerini, aracın yolda arızalanarak servise çekilmek zorunda kalındığını ileri sürerek, ayıplı araç satışı nedeni ile ödediği satış bedelinin iadesi ile verdiği bononun iptaline ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
DELİLLER: ------- tarihli ihtarname, Trafik kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı. Makine mühedisi bilirkişi ve nitelikli hesaplama uzmanı tarafıundan düzenlenen ---- tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Dava konusu ------- model aracın dosya kapsamındaki tüm alım-satım belgelerinde ---- bulunduğu; Ancak dava dilekçesinde belirtilen -----yapılan araştırmalarda ------olduğu anlaşılan" özellik bulunmadığı, ----satılan araçlarda ---- özellikte araca rastlanmadığı, Yukarıdaki teknik açıklamalardan da anlaşılacağı üzere------sistemlerindeki ekipmanların farklı olduğu, bu nedenle araca ait tüm alım-satım belgelerinde olmayan bir özellikten dolayı ayıplı olduğunun söylenemeyeceği, kaldı ki kabul biçimi itibariyle de, TTK.m.23'de öngörülen sürelerde bir ayıp ihbarı da bulunmadığı; olduğu görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının arka bagaj kapısı, ön kaput ve---- görünümünde montaj hissi veren ---hataları olduğundan hareketle dava açtığını, ancak söz konusu araç üzerinde yapılan kontrollerde, davacının ayıp iddialarının üreticinin öngördüğü standartlar dahilinde olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla ayıp iddialarının sübjektif olması nedeniyle seçimlik hakların kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının bedel iadesi mi yoksa aracın misliyle değişimini mi talep ettiğinin sorulmasını istediklerini, üretici kaynaklı arıza iddiası nedeniyle dava konusu aracın --- davanın ihbarını istediklerini belirtmiş ve davanın reddini istemiştir....
Noterliğinin 30/05/2018 tarih ve 05056 yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi ile satın aldığını, aracın internet sitesindeki ilanında "Masrafsız" diye belirtildiği ve 167.000 KM de olduğunun yer aldığını, araç satın alındıktan sonra araçta bir takım masrafların çıktığını ve yapılan sorgulama neticesinde aracın kilometresinin değiştirildiğinin öğrendiğini, aracın kilometresinin düşürüldüğünü, müvekkiline ayıplı mal satıldığını, müvekkilinin durumu karşı tarafa bildirerek aracı iade etmek istediğini ve parayı iade almak istediğini belirttiğini ancak karşı tarafın kendisini oyaladığını, gerekirse dava açabileceğinin söylendiğini beyanla aracın davalılara iadesine, ödenen bedelin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
K A R A R Davacı, davalılardan 29.09.2011 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracı satmak istediğinde ise aracın tamamen ikinci bir defa daha boyanmış bir araç olduğunu öğrendiğini, aracın sıfır olarak satın alınmış olması karşısında gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ya da bedel iadesi ile birlikte fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydıyla 500,00.-TL maddi ve 1.000,00.-TL manevi tazminata karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen ... plaka sayılı Hyundai marka MD ... 1.6 D-......
Bu arızanın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, üretimden doğan gizli ayıp mahiyeti taşıdığı bilirkişi raporu ile sabittir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatında da belirtildiği üzere bu kuralın istisnası bir hakkın kullanılmasının hak ve nesafete göre uygun ölçüde kalmaması hali olup, somut olayda henüz motor 6000 km deyken sıfır kilometre satın alınmış davaya konu aracın yağ eksiltmeye başladığı ve akabinde sürekli aynı sorunu yaşattığı gözetildiğinde bu istisnanın uygulanamayacağı da anlaşılmaktadır. Zira motor en başından beri ayıplı olduğu için kullandıkça motor ömrünün ne denli azalacağı ve satılması anında davacıya önemli bir değer kaybı yaşatacağı önemli bir belirsizliktir....
Bankası'nın 1 yıllık vadeli EURO'ya uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, tüketicinin seçimlik haklarından dilediğini kullanma yetkisi olduğu, seçimini araç ve bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır. Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; satım tarihinde aracın euro olan fiyatı faturada Türk lirası üzerinden belirlenip buna göre düzenlenmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının aktif husumet ehliyeti, mahkememizin yetkisi, davaya konu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönmenin ve bedel iadesinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise bedelin tespiti, davalıların bedelden sorumlu olup olmadıkları, sorumlu ise miktarları, faizin başlangıcı ve oranına ilişkin olduğu tespit edildi. DELİLLER: Davaya konu aracın satışına dair fatura sureti davacı vekili tarafından dosyaya delil olarak sunulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 Sayılı HMK'nın 114/1-d maddesi uyarınca; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olup, anılan yasanın 115. maddesine göre de mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırarak, dava şartı noksanlığı tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Davaya konu aracın satışına dair fatura sureti incelendiğinde, davacının davalılar ile akdi ilişkisi bulunmamaktadır (Yargıtay 11....