Hukukumuzda ; manevi tazminat verilecek olgular sınırlanmıştır.Manevi tazminat verilecek haller ,kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar,kişilik değerlerinin zedelenmesi ,bedensel zarar ve öldürme ile kişilik haklarının zedelenmesi halleri ile sınırlıdır. HMK 114/2 gereği haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler ,kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanır. Manevi zarar ; kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir.Duyulan acı ,çekilen ıstırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir.TBK 56.gereği bedensel zarar halinde manevi tazminat ödeneceği öngörülmüş ise de ;bedensel zarar sözkonusu olmadığı, davalı tarafından satışı yapılan aracın ayıplı olması akde aykırılık olarak değerlendirilse de, salt bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabulüne olanak yoktur. Bu nedenle manevi tazminat talep koşulları oluşmadığından, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
mağdur edildiğini, otomatik vitesli olan dava konusu araçtaki şanzıman arızasının kullanıcı hatasından kaynaklı olamayacağını belirterek, gizli ayıplı olarak satışı yapılan aracın davalıya iadesine, müvekkili tarafından ödenen araç satış bedeli olarak şimdilik 4.000-TL’nin aracın satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, onarım masrafları olarak şimdilik 1.000-TL’nin müvekkilinden alındığı 16/11/2017 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
nin müvekkili şirket aleyhine söz konusu aracın ayıplı olması nedeniyle dava açtığını ve Mahkemece davanın kabulüne karar verilerek aracın müvekkili şirket adına tesciline karar verildiğini, müvekkilinin ayıplı araç nedeniyle 167.100,00 TL ihale bedeli ve müvekkili için açılan sözleşmenin iptali davası neticesinde 1.247,33 TL yargılama gideri ve 8.000,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplamda 176.347,33 TL zarara uğradığını, 05/01/2016 tebliğ tarihli T.C. T3 cevabi yazısı ile reddolunan, müvekkil şirketin uğramış olduğu toplam 176.347,33 TL nin davalı idareden, başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, söz konusu aracın davacı konfederasyon tarafından mesleki amaçlarla satın alındığı, aracın dava dışı üçüncü kişiye satıldıktan sonra yurda kaçak olarak sokulması nedeniyle hukuki ayıplı olduğunun anlaşıldığı ve araç bedelinin üçüncü kişiye ödendiği belirtilerek tazminat ve alacak istendiği, davacının 4077 Sayılı Yasa kapsamında tüketici sayılamayacağı anlaşıldığından davanın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/03/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-TL'nin faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesini talep etmiş, davacı vekili 29.05.2013 havale tarihli dilekçesi ile davanın arama kartlarındaki üretim hatasından kaynaklı ayıplar dolayısıyla sunulan ayıplı sabit telefon hizmeti sebebiyle, davacı şirketin uğramış olduğu zararın karşılanması talepli maddi tazminat davası olarak değiştirildiğini, maddi zararın şimdilik 28.616.-TL kısmının faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının sözleşmede taraf olmaması nedeniyle husumet itirazında bulunduklarını, davanın değiştirilmesi talebinin kabul edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir....
LD marka ... şase nolu dava konusu araçta; - Arızanın, aracın 3.silindire ait enjektör arızası kaynaklı, yatak sarma arızası sonucunda piston kolu ve krank milinde teknik arızaya bağlı oluştuğu, aracın ayıplı satışının yapılmadığı, - Araçtaki hasarı oluşturan arızanın yakıt sistemine bağlı teknik arızadan kaynaklandığı, aracın bu şekilde arızalı olarak kullanılamayacağı, kullanım faktörüne bağlı bir arıza olmadığı, - Aracın arıza tarihindeki model yaşı ile ... km'de bulunması, ... yetkili servisinde onarım görmesi ile onarım parçaları ve yapılan mekanik onarımın değerlendirilmesinde motorda yapılan komple revizyon onarımının araçta değer kaybı oluşturmayacağı, görüş ve kanaatini bildirir rapor sunulmuştur. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava ayıplı araç satışı iddiasına dayalı tazminat alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır....
Davalı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 19. maddesine göre yetkili mahkemenin Adana Mahkemeleri olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, esasa cevabında ise müvekkilinin davacıya sattığı kimyasal gübrelerin ayıplı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya ayıplı gübre sattığı, davacının davalıdan aldığı 95.00 kg kimyasal gübreye karşılık toplam 33.694,90 YTL ödediği ancak davacının talebiyle bağlı kalınarak 20.000 YTL maddi tazminat talebinin kabulü gerektiği, dava dışı müşterilerin ayıplı gübre satışı nedeniyle açtıkları davalardan dolayı davacının itibarının zedelendiği, davacının bu nedenle manevi zararının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 20.000YTL maddi , 10.000,00 YTL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı ev satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelinin iadesi ile tazminat istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanı, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargı çevresi ile aynı olup, bu kapsamda hem tüketicinin yerleşim yeri, hem kararına itiraz olunan ... Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin, ... Tüketici Mahkemeleri yetki alanı/yargı çevresinde olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 9. Tüketici Mahkemesi ise ...'nın 19/03/2014 tarih ve 129 sayılı kararı gereğince ... ilçesinin, ... Tüketici Mahkemeleri yetki alanına alındığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir....
Ne var ki; davacı 610,00 TL harcamayı aracın ayıplı olması nedeni ile zorunlu olarak yaptığını iddia ve ispat edemediğinden bu miktarın davalıdan tahsilini isteyemez. O halde, mahkemece, davacının ayıplı araç için yaptığı harcamalar yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekirken, zorunlu olarak yapıldığı ispat edilemeyen harcamalar yönünden de talebin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, davacının kasko sigortası, zorunlu mali sorumluluk poliçesi ve motorlu taşıtlar vergisi taleplerinin daha önceki mahkemede reddedildiği ve mahkeme kararının kesinleşmesi nedeniyle bu taleplerin kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının aracı 2 yıl boyunca otoparkta bekletmesi ve bunun bedelinin da kendilerinden talep edilmesinin de kötü niyetli bir talep olarak değerlendirmiş yediemine bırakılmayan araç hakkında otopark bedelli istenmesinin mümkün bulunmadığını, ayrıca araç kiralama ve otopark ücretlerine ilişkin faturaların usulüne uygun olup olmadığı kiralanan araçların davaya konu araç muadili olup olmadığı davacının taleplerinin fahiş olduğu ve zenginleşme amacı taşıdığını belirterek bütün maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini ve manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....