Fıkrası gereği, seçimlik haklarının kullanılması nedeniyle yapılan tüm masrafları, davalılardan talep ettiklerini belirterek dava konusu aracın gizli ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misliyle değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı halde satın alınan ayıplı malın iade edilerek bedelinin 15/11/2018 temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini, iş bu iki talepte mümkün olmadığı takdirde satış bedelinden indirim yapılarak davacı müvekkiline ödenmesini, ayrıca müvekkilinin seçimlik haklarını kullanması sebebiyle ve malın ayıplı olması nedeniyle yapılan toplam 3.378,31 TL'nin tazmin edilerek davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Dava, ayıplı mal nedeniyle satım bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur....
DELİLLER : -----tarihli ihtarnamesi, Bilirkişi Raporu, dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dava, ------- istemine ilişkindir. Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak gönderilen ve yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada mevcut ve toplanan deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış, duruşmaya katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek yargılama bitirilmiş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. ----- maddesinde; satıcının, satılan malı alıcının ödemek zorunda olduğu bedel karşılığında alıcıya zilyetlik ve mülkiyetini devretme borcunun bulunduğu belirtilmiş, bu asıl borç yanında satıcının satılan mal nedeniyle zapt ve ayıp nedeniyle de sorumlu olduğu devam eden maddelerde düzenlenmiştir....
Mahkemece, toplanan delillerin değerlendirilmesinde araç kaydına satış tarihinden 5 gün önce tedbir konulmuş olması nedeniyle davacının araç kaydını üzerine alamadığı bu nedenle mevcut ayıp nedeniyle aracın davalıya iadesine ve araç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava noterde satışı yapılan aracın trafik kaydında ihtiyati tedbir bulunması nedeniyle devrin alınamadığı ve iadesi ile bedelin tahsili iddiasıyla açılmış alacak istemine ilişkindir. Davaya konu aracın 09.07.2002 tarihinde noter huzurunda davalı tarafından davacıya satışının yapıldığı, davacının 30.07.2002 tarihinde tescil başvurusunda bulunduğu trafik kaydındaki ihtiyati tedbir nedeniyle davacı adına tescilin gerçekleşmediği dosyadaki belgelerden anlaşılmıştır. Dava 19.10.2010 tarihinde açılmış olup, davacı araçta bulunan hukuki ayıbı 30.07.2002 tarihinde tescil başvurusu sırasında öğrenmiştir....
Mahkemece davacının tercih hakkını onarım yönünde kullandığı ve arızanın tamir edilerek giderildiğini gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa ... süresi içinde sık sık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamama süreklilik arzetmesi halinde 4. maddede yer ... değer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. ......
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı onarım bedeli istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalı galericiden satın aldığı aracın sonradan gizli ayıplı olduğunu öğrendiğini, ayıbın giderilmesi için 22.495,00 TL bedel ödediğini ileri sürerek 22.395,00 TL araç onarım bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı; aracın gizli ayıplı olarak satılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Ayıplı araç satışı nedeniyle alacak talebine ilişkin olarak açılan davada, Bolu 3. Asliye Hukuk ile Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. Bolu 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; ayıplı oyun parkı satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalılar vekili 16/11/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; davalı T4 pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu aracı vekil sıfatıyla davacıya sattığını, sözleşmenin tarafı olmadığını, davacının aracı gözden geçirme ve bildirim yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davacının iddia konusu yaptığı ayıp ile beyanlarının örtüşmediğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, davacının değer kaybı istemi olmadığı halde mahkemenin talepten fazlasına hükmettiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı araç bedeli ile tamir masrafları ve manevi tazminat istemlidir....