WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜKETİCİ MAHKEMESİ' TARİHİ : 26/03/2018 NUMARASI : 2016/3603 ESAS, 2018/314 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Araç Nedeniyle Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki ayıplı araç nedeniyle bedel iadesi davasında verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Arzu Kendir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi'nde açtığı davada dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Yuki marka ATV ve Yuki T4 davalı T3 Ve Tic. Ltd. Şti.'...

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı araç satışına ilişkin bedel iadesi ve araca yapılan masrafların tahsili taleplerine ilişkindir. Mahkemece bedel iadesi talebinin kısmen kabulüne, masraf talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Dava konusu ürünün satış tarihi itibariyle dava konusu olayda uygulanması gereken 6502 Sayılı Kanun'un 8. maddesine göre; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır."...

Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; aracın 23/11/2011 tarihinde 57.509,99TL bedelle satın alındığı, bilirkişi raporunda, aracın sağ ve sol marş biyellerinde yapılan onarım nedeniyle araç değerinin %6 oranında (her iki taraf için %3'er) olduğu ve araç değeri üzerinden yapılan hesaplamada değer kaybının toplam 3.450TL olduğunun tespit edildiği, söz konusu oran (%6) dikkate alındığında aracın misli ile değiştirilmesi talebinin iyiniyet kuralına uygun olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacıya ait aracın aynı özelliklere sahip yeni bir araç ile değiştirilmesine, davacı tarafın yeni (sıfır) aracı teslim aldığında dava konusu eski aracını davalı tarafa teslim etmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı; eldeki dava ile satın aldığı aracın ayıplı olması nedeni ile misliyle değişim ya da bedel iadesi; bunların mümkün olmaması halinde ise semen tenzili talebinde bulunmuştur....

    ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        AŞ'den satın aldığını, aracın teslimi esnasında boya kalınlığının olması gereken değerlerinin çok üzerinde olduğunun ve farklı bölgelerde farklı değerlerde çıktığının anlaşıldığını, aynı zamanda firmada satışı yapılmış bulunan eşdeğer 10 aracın değerlerinin ölçüldüğünü ve ölçüm sonrasında araçların hepsinin boya kalınlıklarının 110-120 milimikron çıkmasına rağmen kendisine satılmış olan aracın boya kalınlığının 130-290 milimikron aralığında değiştiğini, aracın ayıplı olduğunu ve ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi ile davalılara 30.10.2013 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini ileri sürerek ayıplı aracın iadesi ile eşdeğer 0 km ayıpsız başka bir araç ile değiştirilmesine, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar; aracın ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. III....

          Noterliği'nin 06 Eylül 2017 Tarihli ve 15282 Yevmiye Sayılı İhtarnamesi ile "aracın tüm parçaları imalatta öngörülen standartlara sahiptir ve araçta gizli veya açık herhangi bir ayıp olmadığı gibi imalat hatası da yoktur" gerekçesiyle sözleşmeden dönmeye ilişkin talebi kabul edilmediği tarafına bildirildiği, tüm bu sebeplerle müvekkil araçtan beklediği yararı hiçbir şekilde sağlamayacağı açık olduğu, ayıplı mala ilişkin bedel iadesi ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılması için davalıya yapılan müracaat kabul görmemiş olmakla işbu davayı açma zorunluluğu doğduğu, ayıplı malın satım bedeli olan 412.816,75 TL nin satım tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Dava; ayıplı aracın misliyle değiştirilmesi, bu talep kabul edilmediği takdirde değer kaybı tazminatı ve aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince alınan iki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dava konusu araçtaki ayıpların giderildiği, sözleşmeden dönme ve ayıpsız misli ile değişim talebinin yerinde görülmediği, ancak bu ayıplar nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğu, kullanılmayan süre için maddi tazminat istenebileceği belirtilerek misliyle değişim ve bedel iadesi talebinin reddine, aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat ve değer kaybı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, kullanılmadığı süre için de maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....

            Dava, alım satıma konu araçtaki ayıp iddiası nedeniyle ayıbın ücretsiz olarak giderilmesi, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili araçtaki ayıpların garanti kapsamında giderilmesi, ayıplı parçaların değiştirilmesi ya da ayıplı aracın bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkin olarak eldeki davayı açmış olup, davalı vekili ise, öncelikle alım satım sözleşmesinin tarafı olmadığı için müvekkili aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, olmadığı takdirde de esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalının akdi ilişkinin tarafı olmadığı gerekçesiyle husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı ile dava dışı Mira Uluslararası ... Ltd. Şti arasında 22/02/2016 tarihli araç satış sözleşmesi düzenlenmiştir. Yargılama sırasında dava, dava dışı Mira Uluslararası .. Ltd....

            İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, ayıplı ürün satımından kaynaklı ürünlerin iadesi ile bedel iadesi talebine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu