Dava, davacının 07.03.2013 tarihli satış sözleşmesi ile satın aldığı 34 XX 579 plakalı aracın altı defa araçtaki şikayetler nedeniyle servise başvurulmasından ve aracın ayıplı olması sebebiyle Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14 / a maddesinde belirtilen süre içerisinde bir yılda iki defadan fazla arıza meydana geldiği gerekçeleriyle aracın yenisiyle değiştirilmesi taleplidir....
ve bu arızanın süreklilik arz ettiği, bu durumda tüketicinin aracın misli ile değişimini talep etme hakkı olduğu, ne var ki araca ilişkin tramer kaydında aracın davacı elinde iken davadan önce maddi hasarlı kazaya karıştığı görülmüş olup, alınan bilirkişi raporunda bu kaza nedeniyle araçta 2.500,00 TL değer kaybının oluştuğu tespit edildiği, satın alınan aracın üretimden kaynaklı ayıplı olması sebebiyle 6502 sayılı yasanın 11....
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir İlk derece mahkemesince, ‘davacının aracın arızalanması karşısında onarım hakkını (6502 sayılı Tüketici Kanunun 11-1-c Maddesi) kullanmış olduğuna ve bundan sonra da araç sadece üç defa arıza gösterdiğine göre, Garanti Belgesi Yönetmeliği’nin 9. Maddesinde belirtilen, ayıplı malın ücretsiz değişimi ve bedelin iadesi gibi şartların oluşmadığı ‘ gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesi tarafından ‘davacı onarım hakkını kullandığı halde arızanın devam etmesi durumunda seçimlik haklarından yararlanabilecektir....
Dava konusu aracın ayıplı veya gizli ayıplı sayılamayacağı, araçta olan birkaç münferid parça değişimi ve garantiden değişimlerin araç bedeline göre orantısız olacağı ve dolayısıyla aracın misliyle değiştirilmesinin gerekmediği, araçta değer kaybı oluşmadığı, servisten kaynaklı maddi zararın oluşmadığı, dolayısıyla ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Satışa konu araçta sol arka çamurlukta boyadan kaynaklı ayıp bulunduğu dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi mahkemenin de kabulündedir.4077 sayılı yasanın 4. maddesinin 2.fıkrasında, “ Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden 2012/20141-29215 tazminat isteme hakkına da sahiptir.” Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....
Dava, davalı tarafından davacıya satışı yapılan mobilyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişimi, verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini ya da ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir. Davacı, satın aldığı ürünlerin, satılırken pirinç kaplama olduğunun söylenmesine rağmen, böyle olmadığını, işlemelerin yerinden kalkarak vücuduna ve eşyalarına zarar verdiğini ve ürünlerin ayıplı olduğunu iddia etmiştir....
34 XX 535 plakalı aracın davalılar tarafından ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini, bu taleplerinin orantısız bulunması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle aracın ayıpsız değeri ile ayıplı değeri arasındaki fark olarak şimdilik 15.000 TL'nin davalılardan müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalılar, aracın ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı .... Oto. Sig. Ara. Hiz. San. Tic. A.Ş.'den satın aldığı aracın tavanında boya izlerinin olduğunu ve değişik bölgelerindeki boya kalınlıklarının farklılık gösterdiğinden ayıplı olduğunu ileri sürerek, davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalılar, araçta ayıp bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda, bilirkişilerce, özellikle aracın tavan bölgesindeki boyaların florasan ışığı altında yapılan incelemede diğer bölgelere göre farklılık arzettiği belirtilmiş olup, bu hususun fabrika hatasından kaynaklandığı belirtilmiş, mahkemece de bu husus kabul edilmiş ancak taleple bağlı kalınarak davanın reddine karar verilmiştir. Davalılar ise bu hususu temyiz konusu yapmamıştır....
KARAR Davacı, 04/05/2009 tarihinde davalılardan ... model araca garanti kapsamında .. taktırdığını, ancak araçta çeşitli arızaların ortaya çıktığını, arızaların çözülemediğini bu hali ile aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu aracın aynı özelliklerde 0 km yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu aracın davalılar tarafından aynen misliyle değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, gizli ayıp hukuki nedenine dayalı ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dava konusu araç 04.05.2009 tarihinde davacı tarafından satın alınmıştır....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu kapsamında aracın gizli ayıplı olduğunun saptandığı ve araçtaki arızaların giderilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, satıma konu otomobilin ayıpsız misliyle değiştirilerek yenisinin davacıya verilmesine, değiştirme sırasında dava konusu aracın da davacı yanca aynı anda davalıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan rapor yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Davalı vekilinin gerekçelerini de göstemek suretiyle rapora itiraz ettiği dosya tetkikinden anlaşılmakdadır. Bu durum karşısında mahkemece davalı tarafın itirazları da değerlendirilmek suretiyle konusunda uzman yeni bir bilirkişiden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....