Öte yandan davacının dava öncesinde keşide ettiği ihtarnamede aracın misliyle değişimi seçimlik hakkı kullanılmış olup, işbu davada da misliyle değişim talep edilmiştir, bu bakımdan mahkememizce de TBK'nın 227/son maddesine uygun olarak aracı misliyle değişimi yönünde hüküm verilmiştir. ---- B.A.M ---- sayılı ilamı da bu yöndedir.) Diğer taraftan değişimi talep edilen aracın karıştığı kaza nedeniyle değer kaybına uğradığı, aldırılan bilirkişi raporuna göre araçta meydana gelen değer kaybının 5.000,00 TL olduğu anlaşıldığından bu tutarın davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesince ise alınan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere aracın motorundan ses geldiği ve söz konusu arızanın üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıp niteliğinde olduğu, arızanın giderilebilmesi için motor silindir kapağının sökülerek işlem yapılmasının gerektiği, bu durumda tüketicinin henüz bir aylık olan otomobiline böyle bir işlem yaptırmak istemeyerek aracın yenisiyle değiştirilmesi talebinin seçimlik hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayacağı ve mahkemece hakkaniyet gereği ayıp oranında indirim yapılması yönünde seçimlik hakkın kullanılmasının uygun olacağı yönündeki tespitin yerinde olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak dava konusu ürünün ayıpsız misli değişimi yönünde hüküm kurmuştur. Dosyanın incelenmesi neticesinde; 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
Noterliği aracılığıyla davalıya gönderildiğini, davalıdan geri dönüş olmadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, bilirkişilerce üretim hatalı/gizli ayıplı olduğu belirlenen aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Dava konusu aracın 23.12.2013 tarihinde trafiğe çıktığını, 16.09.2014 tarihli son servis kaydına göre 46.183 km yol kat ettiğini, araç geçmişinin incelenmesinde; a.)...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının süresinde ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, dava konusu araçta üretimden kaynaklı herhangi bir arıza/ayıp bulunmadığını, davacının araçtan beklediği faydayı sağladığını ve aracın misliyle değişimi koşullarının oluşmadığını, şayet ayıbın varlığı tespit edilse dahi bu ayıbın da aracın misliyle değişimini gerektirecek kadar önemli olması gerektiğini davacının taleplerinin de haksız ve fahiş olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda dava konusu araçta herhangi bir ayıp tespit edilmediğinden sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir....
ödemesi söylendiğini, Müvekkil aracı şehire çektirebilmek adına 600 TL (ALTIYÜZ TÜRKLİRASI) fiyat farkı ödemek zorunda kaldığını, satıcı üretimden kaynaklı hatanın farkında olmasına rağmen ağır kusuru ile bu araçları sattığını, aracın ayıplı olması sebebiyle sürekli tamirat ve servise götürmek zorunda kaldığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, imalat hatası nedeniyle gizli ayıp barındıran müvekkilimize ait aracın yenisi ile değiştirilmesini, ayıplı araç nedeniyle uğramış olduğu 5.000- TL manevi zarar tazminini, yapmış olduğu masraflara ilişkin olarak 1200 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı malın misliyle değişimi davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacının istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı tarafından istenilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin...
KARAR Davacı, davalı ....2011 model ... marka araba satın aldığını, aracın bir süre sonra belirli bir hızda giderken direksiyon ve aracın titreme yaptığını, yine aracın hareket halindeyken kendiliğinden el freninin çekildiğini ileri sürerek aracın 0 km ayıpsız misliyle değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde arızanın başladığı 17.121 km ayarında ayıpsız misliyle değiştirilmesine veye bu yönde fark bedelinin tespit edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı davalı şirketten satın aldığı aracın ayıplı çıkması sonucu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine ilişkin eldeki davayı açmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda araçta ayıp bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 267. maddesinde "Mahkeme, bilirkişi olarak, yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir....
Somut olayda, Mahkemece aracın değerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; raporun aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler temin edilmeden düzenlendiği görülmektedir. Bu durumda, Mahkemece dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler taraflardan temin edilerek aracın değerinin bu verilere göre bilirkişi aracılığı ile belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler temin edilmeden düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı olarak eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, dava konusu araçtaki ayıp sebebiyle aracın misliyle değişimi mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir.Davacı,---- plakalı aracın gizli ayıplı olduğunu, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, aracın değiştirilmesi mümkün olmaz ise geri alınması ve satış bedelinin satış tarihi itibariyle avans faizi ile her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilinine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dosyanın safahatı incelendiğinde; İlk olarak açıldığı ------ karar sayılı görevsizlik kararının süresinde istinaf edilmeksizin usulüne uygun gönderme talebine istinaden mahkememize gönderildiği ve mahkememizce ----- alarak yargılamanın sonuçlandırıldığını, mahkememizin ---- tarihli kararı ile "... 1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince davanın, DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE..." karar verildiği,...
ile yetkili servise götürüldüğünü, yetkili servis tarafından aracın turbosunun arızalı olduğunun tespit edildiğini ve aracın turbosunun söküldüğünü, ...... tarihinde ise garanti kapsamında yetkili servis tarafından aracın turbosu ve patikül filtresinin değiştirildiğini, ......tarihinde aracın frende ve araç yavaş olarak seyir halindeyken aracın arkasından sürtme sesi gelmesi şikayetiyle aracın yine servise getirildiğini, fren balatalarının değiştirildiğini, ....... tarihinde ise araç yine arıza uyarısı verdiğini ve zaten düşük olan araç performansının daha fazla düştüğünü, aracın yolda kaldığını, aracın çekici ile yetkili servise çekildiğinde aracın turbo intercooler borusunun patlak olduğunun tespit edilerek parça değişimi yapıldığını, yetkili servisin aracın onarım ve turbo değişimini "2-1 yıl veya 100.000 km garantisi" kapsamında yaptığını, ancak tespite konu aracın ayıplı/gizli ayıplı olması nedeniyle garanti kapsamında yapılan iş bu işlemler ve değişimden sonra da aracın hiçbir zaman...