KARAR Davacı, davalıların ithal edip sattığı aracı satın aldığını, gizli ayıplı olduğu ortaya çıktığını ileri sürerek, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, cevap vermemiş, duruşmaya katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ...Aş. tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, ... Oto Sanayi Türkiye A.Ş. dava konusu aracın Türkiyede üretilen bir araç olmadığını, Japonyada üretilen araçların ithalatını ayrı bir tüzel kişilik olan merkezi İstanbulda bulunan ... Türkiye Pazarlama Satış A.Ş. tarafından yapıldığını, davada kendilerine husumet yöneltilmeyeceğini belirtmiştir. Husumet dava şartlarından olup, re'sen gözetilir. Mahkemece, hükmü temyiz eden davalıya husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği incelenerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektiri....
GEREKÇE-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ; Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı tüketici, davalı satıcıya karşı açtığı dava ile davalıdan 11.07.2017 tarihinde 111.540,11- TL'ye satın aldığı Ford focus marka 34 XX 238 plaka sayılı sıfır km otomobilin 'aracın düşük devirde takılı kalması' şikayeti nedeniyle ayıplı olduğunu belirterek ayıplı aracın misli ile değişimini istemiştir. Davacı tarafından 11.07.2017 tarihinde satın alındıktan sonra aracın 'gaz pedalı takılı kalması' şikayeti ile ilk kez 18.07.2018 tarihinde servise başvurduğu, arcın servise bırakılmaması nedeniyle bu kez 10.12.2018 tarihinde yine 'düşük devirlerde gaz pedalının takılı kalması' şikayetiyle yetkili servise götürüdüğü, aracın servise tesliminden yaklaşık üç ay sonra 18.03.2019 tarihinde 'tekay yazışmalarında araçta arıza olmadığı belirtildi, araç 18.03.2019 tarihinde teslim edildi' şeklindeki iş emriyle davacıya teslim edildiği tespit edilmiştir....
Tüketici Finansmanı A.Ş. hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın aynı marka model ve özellikteki ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıplı aracın tüm masrafları (iade konusundaki) davalı .... tarafından karşılanmak üzere davacı tarafından üzerindeki tüm takyidatlardan ari bir şekilde iadesine, davaya konu aracın aynı model aynı marka ve aynı özellikteki ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmadığı takdirde İİKm.24 uyarınca işlem yapılmasına manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı .... tarafından temiyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uyularak karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi olmazsa satış bedelinin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
A.Ş.' nin yetkili bayisi olan diğer davalıdan Ford Mondeo marka sıfır kilometre akıllı güvenlik sistemi bulunan aracı şirket yetkilisinin özel işlerinde kullanılması amacıyla satın aldığını, araçta gözle görülür bir ayıp bulunmadığını, şirket yetkilisi ...' nin yanında annesi ... ile seyir halinde iken 13.11.2006 tarihinde ağır bir kaza geçirdiğini, hava yastıklarının açılmaması ve emniyet kemerlerinin çalışmaması nedeniyle ...' nin öldüğünü, ...' nin ise yaralandığını, araçtaki emniyet sisteminin çalışmadığını, aracın ayıplı olduğunu, bu ayıbın gizli ayıp olduğunu belirterek, aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, 1.000 YTL maddi ve 600.000 YTL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, aracın davacı şirket adına kayıtlı olduğu, tarafların tacir olup, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Her ne kadar davalı vekili tarafından söz konusu ayıbın giderildiği, davacının ücretsiz tamir hakkını kullandığı bu nedenle seçimlik haklarını tükettiği, aracın hali hazırda ayıplı olmadığı olduğunu iddia ederek ayıpsız misliyle değişim hakkının kullanılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiş olsa da; aracın ayıplı olduğu, bu ayıbın satın alındıktan kısa bir süre sonra ortaya çıktığı, davacı tüketicinin çok yüksek bedeller ödeyerek araç satın aldığı, buna bağlı olarak da araçtan bekledikleri faydanın arttığı, davacının satın aldığı sıfır araçta kısa sürede böyle bir ayıbın çıktığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının tamamında dava konusu araçta ayıp olduğunun sabit olduğu, bu haliyle tüketiciden bu aracın kullanımının beklenemeyeceği, keza ayıp cüzi bir miktar ile tamir edilse dahi araçta bu sorunun tekrar edip etmeyeceğinin kesin olmadığı, tamir edildiği takdirde aracın ikinci el değerinin önemli derecede düşeceği hususları tamamı beraber...
Davacıya satılan aracın ruhsatı ve uygunluk belgesine aykırı olarak projesi yapılmadan koltuk sayısı arttırılarak davacıya satılması nedeniyle aracın gizli ayıplı olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.4077 sayılı Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür.Burada kastedilen ayıpların açık ayıp olduğunun kabulü gerekir. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....
böylece dava konusu aracın üretimden kaynaklı olarak gizli ayıplı olduğunun sabit olduğu, davalılardan ......
gizli ayıbın bulunduğu anlaşılmakla tüketicinin aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine ilişkin talebinin yasal şartlarının oluştuğu......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : T7 Satış AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini, dava konusu aracın engelli aracı olması sebebiyle misliyle değişimi durumunda yeni araç için satış yasağı engeli konulamayacağından engelli araçlarının misliyle değişiminin mümkün olmadığını, bu şekilde değişim olması halinde şerhsiz araç alınacağından ve ÖTV ödenmediğinden davacının sebepsiz zenginleşeceğini, bilirkişinin aracın tamamen onarılmış olduğu tespitine rağmen aracın misliyle değişimine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının onarım ile seçimlik hakkını kullandığını, araç değişimi için gerekli koşulların oluşmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, misli ile değişim talebine ilişkindir....