Mahkemece dava zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemiz bozma kararında “… iki yıllık garanti süresi dolmadan davanın açıldığı bu durumda mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesinde isabet görülmediği” belirtilmiş, mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller, yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde, satıma konu aracın çamurlukları ve bagaj kapağının boyalı olduğu, aracın serviste bakım gördüğü, kasko sigortalı olduğu, tramer kayıtlarının hasar durumunu gösterdiği, aracın çamurluk ve bagaj kapağının bağlantılarının orijinal olduğu, boyanmasını gerektirecek bir hasar görmediği, hal böyle olunca aracın satım anında ayıplı olduğunun kabulü gerektiği, somut olaydaki gizli ayıbın alıcının satılanı kullanıma ve yararlanma amacına engel teşkil etmeyeceği ayıbın niteliği gereği satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesi isteminin yerinde...
Somut uyuşmazlıkta meydana gelen hasar sebebiyle davacı taraf yukarıda belirtildiği şekilde hasarın onarımına, değer kaybına ve aracın tamir sürecinden dolayı kullanılamamasına ilişkin masrafları istemekte haklı ise de aracın trafik sigorta primlerinin artmış olmasına dayalı zarar tazmini talebinde haklı değildir. Diğer taraftan davacı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine yönelik talepte bulunmuş olsa da meydana gelen hasar aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini gerekli kılacak boyutta ve nitelikte olmadığından bu talebinde de haklı değildir. Açıklanan sebeplerle davacının, aracın tarafın trafik sigorta primlerinin artmış olmasına dayalı zarar tazmini ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin taleplerinin reddine ..." karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Somut uyuşmazlıkta meydana gelen hasar sebebiyle davacı taraf yukarıda belirtildiği şekilde hasarın onarımına, değer kaybına ve aracın tamir sürecinden dolayı kullanılamamasına ilişkin masrafları istemekte haklı ise de aracın trafik sigorta primlerinin artmış olmasına dayalı zarar tazmini talebinde haklı değildir. Diğer taraftan davacı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine yönelik talepte bulunmuş olsa da meydana gelen hasar aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini gerekli kılacak boyutta ve nitelikte olmadığından bu talebinde de haklı değildir. Açıklanan sebeplerle davacının, aracın tarafın trafik sigorta primlerinin artmış olmasına dayalı zarar tazmini ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin taleplerinin reddine ..." karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Mahkemece, davacıya 10.03.2012 tarihli fatura ile satılan televizyonun davalıya iade edilerek ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde bedeli olan 5.099 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm terditli karar mahiyetinde olup, mahkemece davacının, televizyonun ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde terditli şekilde hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 87,40 TL harcın istek halinde iadesine, 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kabule göre de; 1- Davacı Esma kaza sonucu perte ayrılan 34 XX 931 plakalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiş olup 34 XX 931 Plakalı aracın 12.09.2017 tarihinde davacı tarafından perte ayrıldığı Sivas İl Emniyet Müdürlüğünün 29.01.2018 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere mahkemece ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verildiğinde ayıplı malın davacı tarafından neden olunan her türlü takyidattan arındırılmış halde davalıya teslimi esastır. Mahkemece, “aracın üzerindeki tüm takyidatlardan ari bir şekilde davalıya teslimine dair” hüküm tesisi gerekirken aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (Yargıtay 13....
K A R A R Davacı, 30.11.2011 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracın üretim hatası nedeniyle sürekli arıza çıkardığını, bu haliyle aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmenin iptali ile araç için ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, açılan davanın haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır....
alınması sırasında seramik kaplama yaptırılması nedeniyle çok sonrasında ortaya çıktığını ileri sürerek dava konusu aracın iadesi ile ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, fotokopi makinasının davacının kendisinden beklediği faydayı karşılamayacak düzeyde gizli ayıplı olduğu, usulüne uygun ayıp ihbarında bulunduğu, davacının satım konusu makinenin ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin yerinde olduğu, BK 203 maddesi gereğince makineden elde edilen gelirlerin tenkisinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu fotokopi makinesi ve ekipmanlarının ayıpsız misli ile değiştirilerek davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucu aracın motorunun ayıplı olduğu, bu nedenle davanın kabulüne, aracın misli ile değiştirilmesine bu mümkün olmadığı takdirde 19.340.67 YTL’nin dava tarihi 25.8.2004 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıların müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Taraflar arasındaki ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince "davanın kabulü ile hakkaniyet ilkesi ve çoğun içinde azı da vardır ilkesi gözetilerek 3.500 TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle "davanın kabulü ile davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine,..." karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....