WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/294 E., 2019/77 K. sayılı ve 14.03.2019 tarihli kararının bozulması ve kaldırılması ile yukarıda açıklanan istinaf sebeplerine göre istinaf incelemesi sonucunda yeni bir karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketiciyi Koruma Kanunudan Kaynaklanan gizli ayıp iddiasına dayalı olarak aracın ayıpsız misli ile değişimi olmadığı takdirde bedel iadesi, ayıp oranında bedelde indirim talebine yöneliktir. İlk derece mahkemesince, davacı tarafından sözleşmeden dönme hakkı kullanılarak dava konusu aracın iadesi ve ödediği paranın iadesi seçimlik hakkını talep edilmişse de ayıp oranında (5.886,50....

Ancak her ne kadar davacı tarafından aracın bedel iadesi talep edilmiş ise de ayrıntılı olarak bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere ayıp bedelinin araç piyasa 2. el bedeline oranı, ayıbın önemi göz önünde bulundurulduğunda, misli ile değişim şartlarının ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi durumunda ayıp bedelinin 35,000,00 TL olduğu tespit edilmiştir ve tespit edilen bu hususlar karşısında sözleşmeden dönülmesi ve aracın misli ile değişimi ve bedelinin iade edilmesi hakkaniyete uygun olmadığından davacının bu talebinin reddine ve ayıp oranında bedel indirimine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı tarafından her ne kadar dava konusu aracın üretici davalı ... A.Ş. aleyhine iş bu dava açılmış ise de; Mahkememizce bedel indirimine karar verildiği, dava konusu satış sözleşmesinin tarafların davacı ve davalı ... olduğu, davalı ... A.Ş.'...

    Davacı vekili duruşmada aracın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesini istemek suretiyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Davacı yönünden bu hak yenilik doğuran bir haktır. Her ne kadar davacı vekilince sonraki duruşmalardaki beyanında bu hakkından vazgeçerek aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de; seçimlik haklardan birini kullanması sonucunda bu hakkın yenilik doğuran hak olması nedeniyle bu haktan vazgeçerek başka bir seçimlik hakkı kullanamayacağından ayıp nedeniyle araç fatura bedelinin davalıdan tahsili koşullarının bulunup bulunmadığı yönünde yargılama yapılmıştır. Mahkememizce uyuşmazlık hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve denetime elverişli bilirkişi kök raporu ve ek raporu hükümde dikkate alınmıştır....

      Mahkemece bilirkişi raporu gereğince, satın alınan koltuk takımlarında esaslı ayıpların bulunmadığı, ayıpların davalıya, davacı tarafından yasal süre içinde bildirildiği, koltuklardan birindeki 3 cm boşluk ve koltuk kırlentlerindeki ve yastıklarındaki ayıpların basit ve çok az masrafla giderilebilecek açık ayıplar olduğunu, kullanıcı hatası olmadığı, tamir nedeni ile koltuklarda meydana gelecek değer kaybının 200 TL olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davanın bedel indirimine yönelik olarak kabulü ile 200,00 TL bedel indirimine ilişkin alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 25.04.2009 tarihinde davalıdan satın aldığı koltuk takımının, sol tarafında oturma kısmı ile bazası arasında 30 cm lik açıklığı ve yastıkların kumaşında saptanan ayıpları tespit ederek, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi süresinde davalı tarafa bildirmiştir .....

        Mahkemece, davacıların en geç satın alındığı tarihten 15 gün sonra olumsuzluklardan haberdar oldukları, bu tarihten itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunmadıkları, bu nedenle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalının aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca taahhütlerini yerine getirmediğini, sunulan hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ve ödedikleri bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Mahkemece davacıların ayıptan haberdar oldukları tarihten itibaren 30 günlük sürede ayıp ihbarında bulunmamak suretiyle hizmeti sunulan şekli ile kabul ettikleri ve sözleşmeyi benimsedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla TBK'nın 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu haklar; sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim ya da ücretsiz onarım isteme hakları ile genel hükümlere göre tazminat isteme hakkıdır. Bunlarda ilk üçü, yani dönme, bedelden indirim ve ücretsiz onarım isteme hakları seçimlik haktır. Tazminat isteme hakkı ise, iş sahibinin zarar görmesi şartıyla her üç seçimlik hakla birlikte istenebilir. Bu haklar sınırlı olarak sayılmış olduğu için bunlar genişletilemez....

            İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, 6098 sayılı TBK'nun 217- 231 maddelerinde düzenlenen davacının davalıdan satın aldığı ikinci el aracın ayıplı çıkması sebebine dayalı sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden, dava dilekçesinde talebin malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi talebine ilişkin olduğu açıkça belirtilmiş ve yerel mahkemece bu yönde yargılama yapılarak istinaf incelemesine konu karar verilmiştir....

            süresine uyulmamış olması dolayısı ile reddine, bu itirazların kabul görmemesi halinde mahallinde keşif yapılarak dairede herhangi bir ayıbın olup olmadığı ve bu ayıbın giderilme imkanının olmadığı, giderilme imkanı var ise maliyetinin ne olduğu ve giderilme imkanı yok ise dairede meydana gelen değer kaybının ne olduğunun tespitine, bu tespitlerden sonra Borçlar Yasası 227 nci madde gereği sözleşmeden dönme talebinin reddine ve madde gereği gibi hüküm kurulmasına, ispat edilemeyen ve maddi bir zarar içermeyen, hukuken talep edilemeyen tazminat talebinin ve yasanın aradığı şartlar oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....

              Davacı manevi tazminat talep etmiş ise de TBK'nın 58.maddesi gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kişinin uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini talep edebileceği, somut olaydaki borç sözleşmesinin taraflarca değişik hukuki gerekçelerle yerine getirilmediği, davalının cihaz başlığının garanti süresinin geçmesi veya mevcut borçların ödenmemesi nedeniyle iade edilmemesi şeklinde gerçekleştirilen eylemenin, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmaması nedeniyle, manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, buna ilişkin davanın reddine karar verilmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

                hakkını kullanarak taşınmazın güncel bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminatın mevduata uygulanan en yüksek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava olunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu