Ancak davacının ayıp hukuki nedenine dayalı olarak misli ile değişim, kabul edilmediği taktirde bedel iadesi istemli terditli dava açtığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 111 inci maddesinin ikinci fıkrasında mahkemenin, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemeyeceği belirtilerek asli talebe öncelik verildiği, yani davanın asli talebe göre niteleneceği açıktır. Bu durumda davacının asli talebinin para alacağı olmadığı, misli ile değişim talebi olduğu, bu talebin de arabuluculuk dava şartı olmadan incelenebileceği kanaatine varılmış ve işin esastan incelenmesine geçilmiştir. (Yargıtay 11. HD *** Karar) Vergi dairesi kayıtları, dava konusu ürünün faturası ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
A.Ş. vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmamakla birlikte, yerel mahkemece verilen "dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi" kararı hak ve menfaatler açısından aşırı dengesizlik oluşturacak nitelikte olduğunu, malın ayıplı ve ayıpsız değer i arasında önemli bir fark mevcut değilken, ayıp arcın kullanımına yahut tüketicinin araçtan beklediği faydaya tesir etmiyorken işbu hukuka ve vicdana aykırı yerel mahkeme kararının kabulünün mümkün olmadığını, dosyaya mübrez bilirkişi raporlarında ileri sürülen dava konusu araçta gizi ayıp olduğu iddialarını kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için araçta gizli ayıp bulunduğu düşünülse dahi araçtaki problemin basit bir onarımla giderilebilecek nitelikte olduğu ve araç kullanımı ile ilgili bir engel teşkil etmeyeceği bildirildiğini, işbu bilirkişi raporlarında yer alan tespitlere rağmen yerel mahkemenin defaten dava konusu araç hakkında...
Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. (2) Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden- davalı vekili tarafından; Müvekkilinin sorumluluk zamanaşımı süresinin geçtiği, dava konusu araçta engel herhangi bir arızanın söz konusu olmadığı, aracın misliyle değişiminin hak ve menfaatler dengesi gereğince mümkün olmadığı, aracın 3 yıl süre ile 103.206 km kullanıldığı ve halen davacı tarfaça sorunsuz kullanılmaya devam ettiği, ücretsiz onarım seçimlik hakkının kullanıldığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda misli ile değişimin gerekmediği ve uygun olmadığı görüşüne itibar edilmemesinn doğru olmadığı bildirerek başvurulmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olup olmadığı, misli ile değişim ya da bedelinin iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp iddiasına dayalı malın ayıpsız misli ile değişimi, olmadığı takdirde dönme nedeniyle ödenen paranın iadesi ve bu da olmadığı takdirde bedelden indirim istemine ilişkin terditli dava niteliğindedir. Taraflar arasındaki ihtilaf; 02/02/2021 tarihli sözleşmeye istinaden yapılan işin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, ayıbın giderilmesi halinde davacının elde etmeyi beklediği menfaati elde edip edemeyeceği, varsa ayıp nedeniyle davacının misli ile değiştirme hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı, eser sözleşmelerinde satış sözleşmelerinde olduğu gibi misli ile değişim seçimlik hakkın bulunup bulunmadığı, ayıbın niteliği dikkate alındığında davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün değilse bu ayıp nedeniyle bedelden indirim seçimlik hakkının kullanılmasının mümkün olup olmadığı ile davalılardan ... Ltd. Şti.'...
veya önemli ölçüde azaltan maddi olgular hukuken ayıp niteliğindedir....
Maddesine göre gizli ayıplı olduğunun sabit olduğu, davacının aracını dava öncesinde bir çok defa yetkili servise götürdüğü, aracın ayıplarının onarılması seçimlik hakkının davacı tarafça dava öncesinde kullanıldığı ancak davacının aracının aynı mahiyetteki ayıpsız araçlara kıyasen beklenen faydayı karşılamadığı ve araçtan beklenen faydayı alamadığı, davacının bunun üzerine 6502 sayılı Kanunu'nun 11. maddesinde düzenlenen aracın misli ile değişimi yönündeki seçimlik hakkı tercih etmesi hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği ve talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı dolayısıyla davacının ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının araç ile yaptığı kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı bilirkişi raporunda hesap edilmekle misli ile değişim nedeniyle davacının davalılara aracın teslimi anında ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır. 6502 sayılı Kanunu'nun 11....
memnuniyeti kapsamında jest amaçlı olarak ücretsiz iki periyodik bakım ve 2.000,00 TL nefaset jesti sunulduğunu ve 2.000,00 TL ödemenin yapıldığını, davacının ibraname verdiğini, araçta tekrarlayan giderilemeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran bir ayıp bulunmadığını, bilirkişi raporunda değer kaybı hesabı yapıldığını, ayıpsız misli ile değişim gerektirmeyen bir sorun olduğunu tespit ettiklerini, ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu davacının taleplerinin kabulü Medeni Kanunun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım yönünde karar verilmesini hakkaniyet gereği olduğunu, ayıp hususunu kabul anlamına gelmemek üzere, dava konusu aracın müvekkile iadesi söz konusu olmadan faiz işletilemeyeceğini, ancak aracın müvekkiline iadesinden itibaren faiz işletilmesinin hukuken uygun olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
CEVAP Davalı vekili; dava konusu ihtilafın 6502 sayılı Kanun kapsamında zamanaşımına uğradığını, esasa ilişkin olarak ise dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp olmadığını, davacının ayıp olarak nitelendirdiği hususların, kullanım hatasından veya müşteri memnuniyetsizliğinden kaynaklandığını, iddia konusu yapılan hususun araçtan yararlanmayı azaltan veya ortadan kaldıran, aracın performansını etkileyen bir özellik taşımadığını, dava konusu araç sonradan boyanmış veya imalat hatalı olarak davacıya satılmış olmadığı gibi aracın boyasının fabrika standartlarında ve orijinal olduğu hususunun davacı tarafından da kabul edildiğini, bir an için ayıbın varlığı kabul edilecek olsa dahi boyama işleminin ne zaman, ne için ve nerede meydana geldiğini tespit edebilme imkanının da bulunmadığını, araca ilişkin misli ile değişim talebinin kabulünün de hakkaniyete uygun olmayacağını, aksinin kabulü halinde davacı tarafın araçtan elde ettiği faydaların mahsubu ile...
Davalı T5 A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davada ihbar şartının yerine getirilmediğini, dava konusu aracın 16/08/2013 tarihinde trafiğe çıktığını, son servis kaydına göre aracın 15.904 km yol kat ettiğini, araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını belirterek, araç üzerinde herhangi bir imalata dayalı gizli ayıp bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir. T3 usûlüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen, davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır....