ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, mirasbırakan ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı ''B.. A..'ın'' paydaş olduğu 488 parsel sayılı (imarla 4485 ada 2 ve 4506 ada 1 nolu parsel olan) taşınmazın intikali konusunda tapu idaresine başvurduğunda; tapunun geldisinin bulunmadığını, aynı isimde birden fazla kişinin olabileceği gerekçesi ile işlem yapılmadığını ileri sürerek, kayıt maliki ''B.. A..'ın'' mirasbırakanı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının mirasbırakanı ile kayıt malikinin aynı kişiler olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Taraflar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kayıt maliki ile davacılar murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Davacılar, murisleri “... Bey” ile dava konusu 524 parsel maliki “.... Bey”in aynı kişi olduğunu ileri sürerek, taşınmaz maliki ile murisleri .... Bey’in aynı kişi olduğunun tespitini istemişlerdir. Davalı, mülkiyet nakli söz konusu olabileceğinden uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, müdahale talebinde bulunan katılanın daha önce aynı taşınmaza yönelik malik kaydındaki .......
e ait olduğundan bahisle ... davaya dahil edilerek davaya devam olunmuş ve ... ile ... davada "İlgili Kişiler" olarak gösterilmiştir....
Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğine göre, galle fazlası evlada şart kılınan mazbut ve ... vakıflarda vakfedenin soyundan gelen ve bu nedenle vakfın gelirinden (gallesinden) yararlanma hakkına sahip olan kişiler için öncelikle dava açılması ve bu haklarının dava ile tespit edilmesi aranmıştır. Uygulamada bu dava, vakıflarda evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır. Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir....
Hukuk Dairesince, davacının vakıf evladı olduğunun tespiti yönünden bir isabetsizlik olmadığı, ancak vakfiyede galle fazlasının kız erkek ayrımı yapılmadan eşit olarak batın şartı ile evlada bırakıldığı anlaşıldığından davacının ön batında bulunup bulunmadığı saptanmadan davanın kabulüne karar verilmiş olması gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmadan sonra ıslah olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine dair verdiği ikinci karar ise davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.06.2019 tarih ve 2019/3497 Esas, 2019/6368 Karar sayılı ilamı ile; davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilmiş ancak vakıf evladı olduğunun tespiti yönünden hem bozma öncesi talebinin bulunması hem de çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince dava dilekçesinde galleye müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti karşısında evlat olduğunun tespitini istemek ıslah sayılmayacağından ve dosya kapsamından davacının, dava konusu vakfın kurucusu olan ......
İşverenin kim olduğu belirlendikten sonra; talep edilen döneme ilişkin bordro tanıkları dinlenmeli ulaşılamadığı takdirde sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, var ise işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyası celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanık anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanık anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli sigortalının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı; işyerinde Kurum tarafından yapılmış tespit ve müfettiş raporu bulunup bulunmadığı araştırılmalı, çalışmanın tam zamanlı veya part-time olup olmadığı, işin ve işyerinin kapsamı gözetilerek belirlenmeli, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2016/769-2020/397 Dava, hizmet tespiti ile birlikte prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, davacının 01/10/2012-31/03/2014 yılları arasında davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığı ve en son ücretinin 1.250,00 TL olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
ın bu suçu sanıklar ile birlikte işlediğini ikrar ederek sanıkların kullanımında olduğunu iddia etmiş telefon numaralarını bildirmiş olduğunun anlaşılması karşısında, öncelikle olayın görgü tanıkları oldukları anlaşılan tanıklar ..., ile ... ile sanıkların yüzleştirmelerinin sağlanarak beyanlarında belirttikleri kişiler arasında sanıklar olup olmadığının tespiti ile ...'ın ikrarında belirttiği telefonların gerçek sahiplerinin tespiti açısından öncelikle bahsedilen hatlara ait fatura ödeme belgelerinin araştırılması gerekmesi halinde bahsedilen hatlara ait abonelik sözleşmelerindeki imza ve yazıların sanıklara ait olup olmadıklarının ve yine gerekmesi halinde bahse konu hatlarda sık görüşme kaydı bulunan kişilerden yeteri kadarı tanık sıfatı ile dinlenmek suretiyle hat sahibinin sanıklar olup olmadıklarının tespiti ve Uyap kayıtları itibariyle mahkumiyeti onandığı anlaşılan aynı eylemlere ilişkin ...'...
Mahkemece, davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin 23.755,34 TL olduğunun tespiti ile acele el koyma sebebi ile yatırılan miktarın mahsubu ile geri kalan 567,98 TL bedelin davalı tarafa ödenmesine ve bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükme karşı davalı T4 kayyımı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T4 kayyımı vekili istinaf dilekçesinde; davalı tapu maliki T4’a defterdarın kayyım olarak atandığı ve bu tarihten sonra kayyımın dosyayı takip ettiği ancak; T4 adındaki şahsın acele el koyma bedelinin bankadan almış olduğunun anlaşıldığı bu durumda; parayı alan kişi gerçek davalı ise kayyımlık kararının aynı usul ile kaldırılması, aynı isimdeki başka biri almış ise bedelin alan kişiden alınması gerekirken bu yönde araştırma yapılmadığını, ileri sürmüştür....
Ancak; Tanık ... beyanında olaydan yaklaşık on gün sonra aynı kişiler tarafından aynı cadde üzerinde hırsızlığa teşebbüs edildiği, kendisine silah çekildiği, bir plaka numarası aldığı ve güvenlik görevlilerine haber verdiğine ilişkin beyanı karşında bu hususta varsa soruşturma evrakının temini, tanığın her iki olayda gördüğü aracın aynı olup olmadığı ve aldığı plaka numarası sanığın evinde ele geçen plaka numarası olup olmadığı, güvenlik görevlilerinin sanık, araç ve araç plakası ile ilgili bilgilerinin olup olmadığı; sanığın beyanında geçen kaynı ...'...