Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/2079 E. ve 2018/278 K. sayılı ilamı göz önünde bulundurulduğunda; kayıt maliki Mehmet’in müvekkilinin murisi Mehmet Avni olduğunun aşikar olduğunu, Sivas 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/317 E. sayılı dosyası ile yürütülen, kayyımlığın kaldırılması davasının neticelendirilebilmesi adına; müvekkilinin murisi Abdullah oğlu Mehmet Avni ile tapu kayıt maliki Abdullah oğlu Mehmet’in aynı kişi olduğunun tespiti amacıyla mahkemeye başvurma zorunluluğunun hâsıl olduğunu belirterek; Müvekkilinin murisi TC kimlik numaralı Abdullah oğlu Mehmet Avni ile tapu kayıt maliki Abdullah oğlu Mehmet’in aynı kişi olduğunun tespitine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfus kaydına uygun kimlik bilgilerinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesini istemiştir. Davalı,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile tapu kayıt maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğuna yönelik tespit hükmü kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar,davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere,hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle,nüfus kayıtlarına uygun olarak tapu kayıt maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğuna yönelik tespit hükmü kurulması doğru olduğuna göre; davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazı yerinde değildir....
isminde bir kişi olmadığı bildirilmiş ise de, işe giriş bildirgesinde diğer kimlik bilgileri ile uyumlu başka bir kişi olup olmadığı araştırılmamıştır. Öte taraftan dinlenen tanığın davacının hemşehrisi olduğu ve beyanen ... Köyü'nde imamlık yaparken davacıyı işe yerleştiren kişi olduğu anlaşılmakla yapılan araştırmanın yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Mahkeme tarafından Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden aynı bilgilere sahip başka bir kişi bulunup bulunmadığı sorulmalı; Mahkemece, işe giriş bildirgesi aslı getirilerek aslı üzerinde sigortalıya atfen imza atılmış ise, imza incelemesi yapılmalı, işveren tarafından Kuruma verilmiş dönem bordrolarında kayden çalışması görünen bordro tanığı olan ... tanık sıfatıyla re’sen beyanına başvurulmalı; aidiyet tespiti istenen çalışmaların gerçekte kime ait olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulmalı, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir....
in Suriye'deki nüfus kayıtlarında babası... ile Türkiye'deki nüfus kayıtlarında ... olarak kayıtlı kişinin aynı kişi oldukları ile davacının ...'ın kızı olduğunun tespitini istemiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Suriye'deki ve Türkiye'deki kayıtlarda davacının babası olarak geçen kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının Suriye uyruklu ... olduğu, Suriye'deki kayıtlarına göre davacının babası ...'dan olma 1920 Halep doğumlu... olup adı geçen kişi ilk önce davacının annesi ... ile daha sonra ise ...'dan olma 1942 Halep doğumlu ...ile evlenmiştir. Türkiye'deki kayıtlarda ise davacının babası olduğunu iddia ettiği kişi...'den olma 1920 Halep doğumlu ...'dır. ...'ın nüfus olaylarında dair açıklama kısmında Suriye uyruklu ... ve ... kızı 1942 doğumlu ... ile evli olduğu kaydı bulunmaktadır....
Şam -1906 D.lu., Nüfusa kayıt tarihi 09/09/1954, Suriye Vatandaşlık nolu Enver Ourfalı(Urfalı) olarak nüfusa kayıtlı, aynı zamanda Suriye Vatandaşı olduğunu, davalılar, uzun yıllar önce Suriye Ülkesine giden, orada evlenip yaşayan Suriye Uyruklu Enver Ourfah (Urfalı) adıyla Suriye Nüfus kimliği edinen, 31/03/1970 tarihinde Suriye ülkesinde vefat eden, aynı zamanda Çift uyruklu, aynı kişi, Türk Uyruklu, T7’nin mirasçıları, T7’den Uzun süre haber alamamış olacaklar ki, Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame edilen davada, 11/07/1984 tarih ve 1982/256 E. - 1984/269 K. sayılı GAİPLİK kararı istihsal edilmiş, T7’nin, Türk Nüfus kayıtlarına GAİPLİK kararı tescil edildiğini, davacı T16(Urfalı) tarafından, Kırıkhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame etmiş olduğu, aynı kişi olduğunun tespiti davasında, Türk Vatandaşı T7’nin, aynı zamanda....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapuda kayıtlı malik ile davacılar murisinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargıya tabi bir uyuşmazlık olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın malvarlığına ilişkin bir dava olduğu ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1105 KARAR NO : 2022/837 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YALOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2019/1179 ESAS 2021/551 KARAR DAVA KONUSU : Aynı Kişi Olduğunun Tespiti KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; uzun yıllar önce vefat eden Mehmet oğlu İbrahim Ağa'nın Yalova ili Merkez ilçesi Safran köyü Paşaköy mevki 144 ada 269 parselde kayıtlı gayrimenkulde malik olduğunu, tapu kayıtlarındaki Mehmet oğlu İbrahim Ağa ile muris İbrahim'in aynı kişi olduğunu, İbrahim'in nüfus kayıtları olmadığını, bu nedenlerle Mehmet oğlu İbrahim Ağa ile İbrahim'in aynı kişi olduğunun tespitine, Yalova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1059 Esas 2014/1253 Karar sayılı dosyasındaki veraset ilamındaki kişilerin İbrahim'in mirasçısı olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Asıl ve birleştirilen davada davacılar, çekişme konusu 14 parsel nolu taşınmazın 1/2 hissesinin mirasbırakanları ... kızı ...’ya ait olduğunu ileri sürerek tapu maliki ile mirasbırakanlarının aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile çekişme konusu taşınmazın maliki ile davacıların mirasbırakanlarının aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, tapu kayıt maliki ile mirasbırakanların aynı kişiler olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu 14 Parsel sayılı taşınmazın 1/2 pay sahibi " ... kızı ..." ile, ... 10....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, T1 Türkiye kayıtlarındaki ile aynı kişi olduğunun tespiti ve Türkiye kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili, T1 Türkiye kayıtlarındaki Nure ile Suriye kayıtlarındaki Nure'nin aynı kişi olduğunun tespiti ve Türkiye kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. "5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- (a) maddesi, “Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır....
Bilindiği üzere, her hangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, böyle bir durumda davacının tapu kayıtlarında intikal yaptırabilmesi için, “çoğun içinde az da vardır” kuralından hareketle, başka bir deyişle davacının talebinin, tapu maliki ile mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespitini de içerdiği gözetilerek bu yönden inceleme yapılarak tespit kararı verilebileceği açıktır. 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2011 tarihinden sonra tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla husumet yöneltmek gereken bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile tespiti istenen kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....