WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, harici satışa dayalı tapu iptali tescil, olmazsa denkleştirici adalet ilkesi gereği bedel tahsiline yönelik alacak istemine ilişkindir. Tapulu taşınmazların satışı TMK'nin 706. maddesi, 6098 sayılı TBK'nin 237. maddesi ve Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60. ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacak ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı vermeyecektir. 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere, geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2019 NUMARASI : 2017/367 ESAS, 2019/498 KARAR DAVA KONUSU : Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha SAVAŞÇI tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 07.05.2015 tarihinde 151.690,88 TL karşılığında iki yıl garantili olarak davalı firmadan 2015, 3.20i BMW model sıfır kilometre araç satın aldığını, aracı kullanmakta iken 02.02.2017...

    Dosyanın teknik bilirkişisine tevdi ile teknik bilirkişinin araç üzerinde inceleme yapılmasına, karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: Dava konusu aracın-----adına tescilli---- olduğu;---tutarındaki faturası ile---- satıldığı; ----- satılırken direksiyon -----olması nedeniyle üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu; direksiyon açı sensörünün orijinali ile değiştirilmesi ile ayıbın tamamen iyileştirilebilecek nitelikte olduğu; hali hazırda da davacı şirket tarafından tamir edilmiş ve normal çalışır durumda olduğunun beyan edildiği dikkate alındığında misli ile değiştirilmesine gerek olmadığı; ---- edilmesi için servise bıraktığının ve bir süre onarımı hızlandırmaya çalıştığının; sonradan talebini bedel iadesi yönünde değiştirdiğinin anlaşıldığı; işbu dava da ise otomobilin misli ile değiştirilmesinin talep edildiği; ------- olduğu; Ayıplı olması nedeniyle, --- indirim yapılmasının uygun olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.Bilirkişi raporlarının...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Davacı vekili, tarafların boşanmasıyla davalının üzerine kayıtlı taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiğinden 1/2 hissesinin iptali ile müvekkili adına tescilini istemiş, ön inceleme duruşmasında bu istemi kabul edilmediği takdirde mal rejimi tasfiyesi nedeniyle bedel iadesi isteminin bulunduğunu belirtmiş, davalı vekili aynı duruşmada beyanlarını kabul etmediğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karara ilişkin davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun m. 227/1, 231, 236/1)....

      Kaldı ki, katma değer vergisi sistemi içinde, mal veya hizmet bedeli, tarafların anlaştığı bedel olup, bu verginin mükellefi de, vergi kapsamına giren mal ve hizmetlerin satış bedelini vergi ile birlikte tahsil ederek vergi dairesine ödeyen kişi veya kurumlar olduğundan, sözü edilen sözleşmede katma değer vergisinin işverence müteahhide ödeneceğinin belirtilmiş bulunması, iş bedelini artırıcı nitelik taşımamaktadır. Bu durumda, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu hükümleri gereğince hesaplanacak damga vergisi matrahını, sözleşmede belirtilen iş bedeli (hizmet bedeli) oluşturduğundan, bu bedele katma değer vergisinin ilave edilmesi suretiyle yapılan tahakkukta isabet bulunmamakla, aksi yolda tesis olunan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı ...'...

        İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından 22/10/2022 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; dosya kapsamıyla HMK 389 maddesinde belirtilen muhtemel zararın yaklaşık olarak ispat edildiğini, mahkemenin dava konusu olmayan mal ve haklar üzerinde ihtiyati tedbirin sağladığı korumadan yararlanılamayacağı yönündeki kararının hukuk mantığıyla uyuşmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasına, davalının mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava: ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek bedel iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemlidir....

        DAVA: Dava, satım sözleşmesi kapsamında avans olarak yapıldığı bildirilen ödemelerin malın teslim edilmemesi nedeniyle iadesi amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/05/2019 NUMARASI : 2016/513 ESAS - 2019/331 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Alanya 3....

          Mahkemece, dava konusu aracın ayıplı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Mahkemece yargılama sırasında alınan 30.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda aracın boya kalınlığının genel üretim toleransları içinde ancak seri üretim kalınlık değerlerinin üstünde olduğu, boya tabakasındaki genel kalınlık dağılımının homojen olmadığı, kalın bölgelerin sonradan boyandığı, ancak sonradan boyama işleminin üretim tesisi içindemi yoksa dışında mı yapıldığının tespit edilemediği bildirilmiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....

            Dava ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi amacıyla üretici ve satıcıya karşı açılmış alacak davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabülüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK), “ayıplı mal" kavramlarını şu şekilde açıklamıştır: Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ayıplı mal, esasen sözleşmeye aykırı teslim edilen maldır ....

            UYAP Entegrasyonu