"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki alacak davasına dair ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06/04/2012 günlü ve 2011/776 E. -2012/161 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 18.12.2012 günlü ve 2012/21515 E. - 2012/26010 K. sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanan alacak davasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayanan davalarda, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerekir. Yani zenginleşme fakirleşmenin karşılığı olmalıdır. Başka bir anlatımla aralarında illiyet bağı olmalıdır....
Ateş vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca davacının takı bedelleri ile alındığını belirttiği aracın kendisine aidiyetine veya takı bedeli olan alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
tarihinden itibaren mal ayrılığına çevrilmesine karar verilmiş ve hüküm 13.9.2006 tarihinde kesinleşmiştir....
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir....
teslimi nedeniyle davacının müşteri kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik sözleşme gereğince eksik teslim nedeniyle karbondioksidin son cari fiyatı belirlenerek şimdilik 400,00 TL ile eksik mal tesliminden kaynaklanan şimdilik 100,00 TL kar kaybının, müşteri kaybı nedeniyle 100,00 TL, sözleşme gereğince yapılan yatırım giderleri nedeniyle şimdilik 100,00 TL, sözleşme gereği temin edilen araçların zararı olarak şimdilik 100,00 TL ve sözleşme nedeniyle insan kaynağı ve diğer masraflar karşılığı 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kar mahrumiyeti talebi yönünden feragat nedeniyle reddine, alacak telebi yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında basınçlı kap hurdası alım satımına ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkilinin toplam 45.000 TL ödeme yaptığını, karşılığında 19.024 TL lik mal teslim aldığını, eksik malın teslim edilmediğini belirterek, fazla ödenen 25.976 TL ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 500 TL kar kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 01.12.2014 gün ve 391/692 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ..., mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; gerçeğe aykırı bildirimde bulunmanın, ilgilinin “başkasına ait mal, alacak ve hakları kendisine aitmiş gibi göstermesi” veya “kendisine ait mal, alacak ve hakları” gizlemesi olduğu, gerçeğe aykırı bir bildirimden bahsedebilmek için, bildirimin bizzat borçlu tarafından ve gerçeğe aykırı olduğu bilinerek, mal kaçırmak veya malvarlığını gizlemek amacıyla yapılması gerektiği, bu durumda, davacının gerçeğe aykırı olduğunu bilerek, mal kaçırmak veya malvarlığını gizlemek amacıyla mevzuatta belirtilen anlamda gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunduğundan söz edilemeyeceği anlaşıldığından, gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle tesis edilen dava konusu Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulunun ...günlü, ...sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığının Sor....
- K A R A R - Davacı vekili, yanlar arasında mal alım satımına yönelik 07.03.2006 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, davalının sözleşmede belirlenen miktarda ve tarihte mal teslim etmediğini, sevkiyat programına aykırı hareket ettiğini, bu nedenle müvekkili tarafından davalıya 14.06.2006 tarihli ihtarname düzenlendiğini, buna karşın davalı yanca 16.06.2006 tarihinde sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, bu fesih nedeniyle müvekkilinin taahhütlerini yerine getiremediğini, başka yerlerden malzeme temini yoluna giderek iş yaptığını, bu sebeple de daha yüksek bir bedel ödediğini, bunun yanı sıra davalıdan kur farkından dolayı alacaklı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi ve kur farkından doğan alacakları nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL nin sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, taraflar arasında akdi ilişki de bulunmadığını, müvekkilinin davacıdan mal almadığını, çek vermediğini, 1.700,00 TL'lik çeki mal aldığı dava dışı 3. kişiye verdiğini, dava konusu çekteki imzanın davalıya ait olmadığının bilirkişi raporuyla belirlendiğini, ağır ceza mahkemesi kararının kesinleşmediğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, ağır ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlık kaynağının çek olması nedeniyle haksız fiilden kaynaklanmadığı, niteliği itibariyle alacak davası olduğu, davalının süresinde yetkisizlik itirazında bulunduğu gerekçeleriyle, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....