WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir."düzenlemelerine yer verilmiştir....

KİRALANANIN SONRADAN AYIPLI HALE GELMESİ NEDENİYLE UĞRANILAN ZARARIN TAHSİLİTÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 305HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 4 "İçtihat Metni"Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın sonradan ayıplı hale gelmesi nedeniyle uğranılan zarar bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

    Şayet iş belirtilen derecede ayıplı değilse bedelinden tenzil (bedelden indirim) isteyebilir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporuyla davalı tarafça yapılıp davacıya teslim edilen ve iade faturası ile davalı yükleniciye iade edilen kumaşların haslık derecelerinin düşük ve çok düşük olması nedeniyle gizli ayıplı olduğu saptanmıştır. Dinlenilen davacı tanıklarının beyanları ile de ortaya çıkar çıkmaz ayıp ihbarının yükleniciye yapıldığı, giderilmemesi üzerine 13.02.2002 tarihli ihtarnamenin keşide edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda gizli ayıbın varlığının sabit olması ve ayıp ihbarının süresinde yapılmış olması nedeniyle eserin sahibi tarafından kullanılamayacak ve kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu olup olmadığı veya bedelden tenzilin gerekip gerekmediği ve davacının istemekte haklı olduğu alacak miktarı konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekir....

      Dava, kilometre düşüklüğüne istinaden ayıplı araç satışından kaynaklanan ayıp nedeniyle değer kaybı talebine ilişkindir. Davacı, davalıdan ikinci el araç satın almıştır. Davacı 6098 sayılı TBK 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Buna göre “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın kilometre sayacında oynama olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur....

      alımı için yaptığı masraflarla, araç bedeli olarak 27.500 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir....

        Mahkemece, davalı tarafından davacının borçlusu olduğu takip dosyasına sunulan teminat mektubu karşılığı 8.140,00 TL ödeme yapıldığı, ayrıca araç satış bedeli karşılığı galerici tarafından davalının hesabına yatırlan bedelden 03.05.2012 tarihinde davalı tarafından 14.000,00 TL çekildiği, davacı bu bedeli almadığını iddia etse de aynı gün ...’ndan kullanmış olduğu krediye karşılık olarak 14.739,31 TL ödeme yapılarak kredinin kapatılması nedeniyle davalı tarafından 14.000,00 TL bedelin davacıya verildiğinin kabulü gerektiğini, yapılan bu ödemeler dikkate alındığında araç satış bedeli karşılığı davalının hesabına yatan paranın davalının davacıdan olan alacağına mahsup edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle, davalı tarafından, davacının borçlusu olduğu ... 10.İcra Müdürlüğü’nün 2010/20475 E.sayılı dosyasına sunulan teminat mektubu karşılığı 8.140,00 TL ödeme yapıldığı dosya kapsamından sabittir....

          oluşan değer kaybı nedeniyle bedelden indirim yapıldığı, taşınmaza 1983 sonrasında el atıldığından uzlaşmanın dava şartı olmadığı, taşınmaza ilişkin olarak yapılmış usulüne uygun kamulaştırma işlemi bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesine dayalı imalat bedelinin ödenmesi istemiyle açılmış, davalı eserin ayıplı yapılması nedeniyle kabule icbar edilemeyeceğinden söktüklerini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece, ayıp tutarı iş bedelinden mahsup edilmiş, ayrıca kalan alacaktan, sökülen malzemenin davalı uhdesinde bulunması nedeniyle BK.nın 42. maddesi uyarınca takdiren indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi...

            Vekili; Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının zararı belirlenmiş olduğundan belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacıya ait araç değerinin 150.000,00-TL olduğu iddia edilmişse de bunun doğru olmadığını, aracın değerinin kaza tarihindeki mevcut değeri üzerinden hesaplanması gerektiğini, araç değerine bakıldığında davacıya ödenen miktarın oluştuğu iddia edilen zararın fazlasıyla karşılandığını, davacının araç mahrumiyetine ilişkin delil sunmadığı gibi sigorta şirketlerinin ikame araç hizmeti sunduğunu, yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              Davacı vekili 27/04/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile, mezkur davalı sigorta, araç işleteni ve araç sürücüsüne karşı açılan bakiye değer kaybı ve araç işleteni ve araç sürücüsüne karşı açılan bakiye ikame araç bedeli dava dosyasında gelinen aşama nedeniyle aşamalardaki itirazları ve ek dava hakları baki kalmak kaydıyla ; değer kaybı davası sigorta, araç işleteni ve araç sürücüsüne karşı için dava belirsiz alacak olarak 100,00TL olarak açılmış olup, itirazları baki kalmak kaydıyla hesaplanan 12.550,00 TL değer kaybından ödenen 10.153,00 TL mahsup edilerek dava değeri araç işleteni ve sürücü yönünden 2.397,00TL ye çıkarılmış olduğunu, davalı sigortanın bakiye değer kaybı alacağından sorumlu olduğu kanaatinde olmakla birlikte, sigorta yönünden dava değeri artırım işlemi yapılmamış olduğunu, aksi yorumda dava haksız fiil temeline dayalı olup, araç işleteni ve araç sürücüsü kaza tarihinde temerrüt halinde olup, kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini...

                UYAP Entegrasyonu