Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davaya konu aracın kullanım süresi ve ayıbın niteliği dikkate alındığında araç bedelinin iadesi yerine ayıp nispetinde bedelin tenzili yoluna gidilmesinin hakkaniyete uygun olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce davaya konu aracın trafik kaydında aracın kullanım amacının hususi olmakla birlikte kullanım şeklinin yük nakli olduğu ve araca ilişkin olarak maksimum ticari kasko sigorta poliçesinin düzenlendiği görülmekle davaya konu aracın ticari araç olup olmadığı ile varılacak sonuca göre tüketici mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu önsorun olarak tartışılmış, davaya konu aracın ticari araç olmadığı ve bu nedenle tüketici mahkemesinin görevli olduğu oybirliği ile kabul edilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, araç devri, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili, karşı dava ise, araca yapılan müdahalenin önlenmesi, aracın iadesi ve haksız işgal tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı/ karşı davalı yüklenici, davalı/ karşı davacı ise iş sahibidir. İstinafın konusunu teşkil eden uyuşmazlık ise, geçici hukuki korumadan kaynaklanmaktadır. 2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re'sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. 3....
Mahkemece davalıya satılan araç bedeli karşılığında takas olarak verilen aracın mülkiyetinin davacıya devredilmediği, bu durumda satılan araç bedelinin takasa konu araç bedeli kadar eksik ödendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile takip dosyasında asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında; dava konusu aracın birlikte ifa kuralı gereği davalıya iadesi konusu değerlendirilip tartışılarak bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir....
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 11/08/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız elde bulundurulan aracın aynen iadesi, olmaması halinde aracın bedelinin istenmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız elde bulundurulan aracın iadesi, olmaması halinde araç bedeline hükmedilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, aracın trafiğe çıkış tarihinin 15/12/2010 olduğu, davacının talep ve dava hakkının zaman aşımına uğradığı, araçta gizli ayıp bulunmadığı, davacının aracı kullanmaya devam ettiği, aracın trafığe çıkış tarihinden itibaren yaklaşık 70.000 km yol katettiği, imalattan kaynaklı bir kusur bulunmadığı, araç değişim talebinin MK 2. maddesine aykırı olduğu, davacının halen aracı kullanmaya devam ettiği, davacının bedel iadesi talebinin kabulü halinde kullanım bedelinin hakkaniyet gereği mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı bedel iadesi ve yapılan tamir masraflarının tahsili istemlidir....
Dava konusu 2016 model...plakalı Mercedes-Benz marka yarı römork çekicisi araç olup, dava tarihi ve öncesinde ... adına kayıtlı olup yargılama sırasında aracın temlik alan... Petrol ... Ltd. Şti.'ne devrolunduğu, davacı taraf dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklı gizli ayıp olduğu iddiası ile aracın yenisi ile değiştirilmesi, değiştirilmesinin mümkün olmaması durumunda araç bedelinin 09/06/2016 fatura tarihi itibariyle ticari faizi ile birlikte iadesi, aracın kullanılamamasından dolayı şimdilik kaydı ile 6.000,00 TL, aracın satım ve tescilinden doğan ÖTV ve vergi masrafları için 2.000,00 TL, kasko ve trafik sigorta poliçe bedeli için 1.000,00 TL, bankaya ödenmek zorunda kalınan faizlere ilişkin 1.000,00 TL olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL'nin ticari faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunmakta, davalı taraf araçta üretim hatası bulunmadığı, halen bir arıza ya da ayıp bulunmadığı, meydana gelen hasarın kullanıcı kaynaklı olduğu savunmasında bulunmaktadır....
Noterliğinin 09437 yevmiye nolu ihtarnamesi ile aracı iade edeceğini ve satış bedelinin kendisine ödenmesini ihtar etmesine rağmen davalı satıcının da bu ayıpları kabul etmiş olmasına karşın aracı geri alamayacağını ve satış bedelini iade etmeyeceğini müvekkiline bildirdiğini, müvekkilinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun kapsamında seçimlilik hakkından ayıplı malın geri verme satış bedelinin iadesi hakkını kullandığını müvekkilinin dava konusu araç nedeniyle ödemiş olduğu 85.000,00 TL nin ödeme tarihi olan 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine ve davaya konu 34 XX 313 plakalı aracın da davalı adına tescilini talep ve dava etmiştir....
ve Dağıtım A.Ş. vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 2. Tüketici Mahkemesinden verilen 6.6.2008 tarih ve 86-399 sayılı hükmün Dairenin 4.6.2009 tarih ve 1681-7591 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde taraflar avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu. KARAR Davacı, 17.6.2005 tarihinde trafiğe çıkan rand rover aracının ... süresi içinde pek çok kez arızalandığını, halen de arızalı olduğunu ileri sürerek ayıplı araç nedeni ile satış bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Kasko Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının 3.3.1.2. maddesinde, onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabuletmez ise, taşıtın tam hasara uğramış sayılacağı, değeri tamamen ödenen araç ve aksamının, talep ettiği takdirde, sigortacının malı olacağı düzenlenmiştir. Bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere, sigorta şirketi meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup sigortalı araç hurdasını sigorta ettiren kendisine verilmesini istemedikçe, sigortacı sigorta ettirenin uhdesinde bırakıp hurda bedelinin tazminattan düşülmesini isteme hakkına sahip değildir. Somut olayda, davacı taraf araç hurdasının kendisinde bırakılmasını istemediği gibi, aksine buna karşı çıkmış, sigortacının böyle bir tercih hakkı olmadığını da savunmuştur. O halde, hasar bedelinin tamamına hükmetmek gerekirken, bir kısmına hükmedilip 2.000,00.YTL....