Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla resmi satış senedinde satış bedelinin yüksek gösterildiğini ileri sürebilir ve bu iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak tanık delili tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda; resmi senede göre 5 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi 170.000,00 TL bedelle davalıya satılmıştır....
Davalı, dava konusu payı gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 184.474,42TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir. Bu durumda iddia olunan bedel ile mahkemenin kabul ettiği önalım bedeli arasındaki fark vekalet ücreti ve yargılama giderleri açısından önemlidir....
Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen 227 No’lu parseldeki 1/2 pay taşınmazın paydaşlarından Necati Tüysüzoğlu tarafından 27.5.2011 tarihinde 400.000 TL bedelle davalıya satılmıştır. Davacı, dava dilekçesinde, herhangi bir bedelde muvazaa iddiasında bulunmayarak ve dava değerini 400.000 TL olarak göstererek önalım hakkının tanınması için yasal süresi içinde önalım davasını açmıştır. Yargılama sırasında ise, davacı vekili 24.11.2011 tarihli oturumda dava dilekçesini tekrarlamakla birlikte, rakam konusunda kuşkuları olduğunu, davalının 400.000 TL satış bedelini nasıl ödediğini kanıtlamasının gerektiğini beyan etmiştir. Davacı vekilinin bu beyanlarında da açık bir bedelde muvazaa iddiası bulunmamakta, payın gerçekte kaça satıldığı konusunda bir iddia ileri sürülmemektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/368 ESAS - 2021/303 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı araç satışı nedeniyle aracın misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelde indirim KARAR : Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/368 Esas - 2021/303 Karar sayılı dosyasından verilen 21/06/2021 tarihli karara karşı istinaf talebinde bulunulması ile dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderildiği, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Hukuk Dairesinin 17/02/2022 tarih, 2022/485 Esas, 2022/329 Karar sayılı kararı ile inceleme görevinin 5....
Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla resmi satış senedinde satış bedelinin yüksek gösterildiğini ileri sürebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Somut olaya gelince; davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş, mahkemece tanık beyanları esas alınarak bedelde muvazaa iddiası kabul edilmiştir. Tanık beyanları, somut ve görgüye dayalı olmadığı gibi; bilirkişi raporları ile de uyumlu değildir. Bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından mahkemece, davalının resmi senette ödemiş olduğu satış bedeli ile alıcıya düşen tapu harç ve masraflarının toplamı üzerinden önalım hakkının kullandırılması gerekirken tanık beyanları esas alınarak depo edilecek bedelin belirlenmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Davalı, dava konusu payı gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 387.600 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir....
Davalı, dava konusu payları gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 510.000 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir....
Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; tamir için yükleniciye 20.10.1999 tarihli sevk irsaliyesi ile gönderilen mamullerin tamir edilip edilmediğine ilişkin taraf delillerini toplamak, bu mamuller davacı tarafından tamir edilmemişse bunlara ilişkin fiyattan tenzili gereken miktarı bilirkişilere hesaplattırmak ve ayrıca davalının 5.11.1999 tarihli fatura münderecatı üzerinde de durularak bunun akıbetini araştırmak, varsa bu imalatlar nedeniyle de davalının bedelden tenzilini isteyebileceği miktarı da açığa kavuşturarak dava hakkında böylelikle bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Bütün bu yönler dikkatten kaçırılarak ve somut olaya uygun düşmeyen yasa hükümlerine dayanılarak davanın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
Mahkeme ise bedelde muvazaa iddiasını kabul etmemiş, davanın kabulüne ve satış masrafları olan 51.000,00 TL'nin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine dair karar vermiş; kararı hem davacı hem davalı vekili istinaf etmiştir. Noter ihtarı mevcut olmayıp satış tarihi 14.03.2017, dava tarihi 26.05.2017'dir. Açılan önalım davası süresindedir. Tanıkların bedelde muvazaaya dair görgüye dayalı bilgileri yoktur. Bilirkişi heyeti taşınmazın satış tarihindeki değerinin 43.503,07 TL olduğunu belirtmiştir. Rapor hüküm kurmaya elverişlidir. Aradaki fark fahiş değildir. Bedelde muvazaa iddiası davacı tarafça kanıtlanamamıştır. Karar tarihindeki rayiç bedel ödenmesi de mümkün değildir . Davacı taraf bedelde muvazaa iddialarını kanıtlayamamıştır....
Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Keşifte bilirkişinin belirlediği değer tek başına bedelde muvazaayı ispatlamaya yeterli değildir....