ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2013 NUMARASI : 2012/570-2013/463 Dava, ayıplı biçerdöver satışından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 19. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 27/09/2018 tarih, 2018/688 Esas, 2018/1320 Karar sayılı "bilirkişi raporuna göre araçtaki ayıbın imalattan kaynaklanan gizli ayıp olduğu, davacının 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince seçimlik haklarını kullanabileceği, davacının ayıplı mal niteliğindeki otomobili kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı anlaşılmakla, davacının misli değişim talebinin kabulüne yönelik mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmemiştir." şeklindeki ilamında da belirtildiği üzere buna göre malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde tüketicinin sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi yada ücretsiz onarım isteme hakkına sahip olup, satıcı bu madde hükmüne göre tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici ücretsiz onarıma yönelik seçimlik hakkını kullanmaya zorlanamaz.(benzer yönde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. O halde mahkemece davacının satın aldığı dairenin ayıpsız değeri ile gizli ayıplı olarak belirlenen hususların varlığına göre değerinin belirlenmesi, yapılacak oran sonrası davacının isteyebileceği bedel indirim miktarının taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli raporla tespit edilmesi ve bu değer farkının ödetilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan 793,75 TL. temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ye T3 mağazasından 19.06.2019 tarihinde bilimum ev mobilyası satın aldığını, ürünlerin teslim edilir edilmez ürünlerin birçoğunun ayıplı olduğu tespit edildiğini, ilgililere ihtarname çekildiğini ve ihtarname gereği yerine getirilmediğinden davanın ikame edildiğini, -İlk derece mahkemesi tarafından 06.07.2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alındığını, raporda bazı ürünlerin ayıplı olduğunu, bazı ürünlerin ise kısmi ayıplı ve onarılabilir nitelikte olduğu tespit edildiğini, onarılabilir nitelikteki ürünlerin kısmi ayıplı olduğu sabit olduğunu, bu ürünlerin de ayıplı kabul edilmesi yasa gereği zorunluluğunu, bu ürünler açısından da bedel iadesi yönünde karar verilmesi gerekirken aksine onarım yapılması doğrultusunda karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca ilk olarak 12.06.2020 tarihli dilekçe ile bedel iadesi talep edilmiş, ücretsiz onarım talebinde bulunulmadığını, talep olmamasına karşın bu yönde hüküm kurulması hatalı olduğunu, -Bilirkişi raporları arasındaki çelişki...
Davalılar, aracın ayıplı olmadığını, savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bozmaya uyan mahkemece; ayıplı hizmet nedeniyle ayıp oranında indirim yapılması gerektiğini, buna göre ayıplı orkestra hizmeti nedeniyle 2.500 TL orkestra bedeli ve 4.085,71 TL organizasyon ve salon bedeli olmak üzere toplam 6.585,71 TL ayıp oranında bedel indirimi ve iadesi yapılması gerektiği, fotoğraf çekiminin ayıplı olduğunun davacı taraftından ispatlanamadığı, davacıların kişilik haklarının zedelendiği, manevi zararın gerçekleştiği, ancak her olayda verilen hizmetin hiç verilmemesi yada eksik verilmesinin kişilerin yaşayacağı elem ve ızdırabın yoğunluğuna etki edeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 6.585,71 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her iki davacı için ayrı ayrı 2.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı arsa satışından doğan tazminat, olmadığı takdirde tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Avanos Asliye Hukuk Mahkemesince, "davanın çekişmeli taşınmazın aynına ilişkin olmayıp yalnızca alacak isteminden kaynaklandığı ve dava tarihinde davalının yerleşim yerinin "Ankara" olduğu gerekçesiyle" yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davanın taşınmaz üzerinde ayni hak değişikliğine sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu ve taşınmaz aynına ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yerde açılması gerektiği" gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/971 Esas KARAR NO : 2023/32 DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/11/2021 KARAR TARİHİ : 17/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, ayıplı araç nedeniyle uğranılan zararın ve yoksun kalınan karın tazmini talebine ilişkindir....
Mahkemece bilirkişi raporuna göre ürünün ayıplı olduğu kabul edilerek davanın kabulüne,ürün bedeli 1.396,01 YTL nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine ve ürünün iadesine karar verilmiş; hüküm davalılardan ... (...) ve ... A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Asıl ve birleşen dava ayıplı ürünün bedelinin iadesine ilişkindir. Davacı, asıl davayı yetkili servise yöneltmiş, birleşen dava da ise, satıcı ve üreticiden bedel iadesini istemiştir. Mahkemece birleştirilen her dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken tek hüküm kurulduğu gibi, infazda tereddüt yaratacak şekilde “ürün bedelinin davalı şirketten tahsili” denilmiştir....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçların karşılıklı olarak takas edildiği/satış tarihi itibariyle dava konusu aracın ayıpsız değerinin 75.000 TL olduğu ve ayıplı hali ile arasında 15.000 TL değer farkının bulunduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere taraflar arasındaki satış bedeli aracın ayıplı halindeki değeri olan 60.000 TL olup satışın bu bedel üzerinden diğer bir anlatımla aracın ayıplı halindeki gerçek değeri üzerinden yapılmış olup bu nedenle davacının araç satışından kaynaklanan herhangi bir zararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olduğundan bu nedenle davalının istinaf itirazlarının kabulüne karar verilmiştir....