Tazminat talepli iş bu dava 15/10/2019 tarihinde açılmıştır. Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. İş bu davada ayıplı mal satışı nedeniyle maddi tazminat talep edilmiştir. Bu tür davaların zorunlu arabulucuya tabi olması nedeniyle davacıya 16/01/2020 tarihli tensip tutanağının 1. maddesi ile TTK 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurup başvurulmadığına ilişkin delillerini sunması için bir haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı tarafından beyanda bulunulmamakla, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
KARAR Davacı, 28.12.2004 tarihinde davalı yanca üretilen aracı satın aldığını ancak aracın yokuşları güçlükle çıkması nedeniyle başvurduğu yetkili servis tarafından ayıbın giderilememesi üzerine ... 1.Tüketici Mahkemesinde mal bedelinin iadesi talebi ile 06.12.2007 tarihinde dava açtığını adı geçen mahkemece 27.11.2008 tarihinde 2007/814 -730 sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay incelemesi devam ederken 17.04.2009 tarihinde araç park halinde iken arkadan çarpma sonucu pert olduğunu, anılan mahkeme kararının onandığı ancak aracı teslim imkanının ortadan kalktığından bedelini iade alamadığını bildirilerek, ayıplı mal satışı nedeniyle davalının sorumlu olduğu ayıba tekabül eden 10.000-TL kısmın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, daha önce araç bedelinin iadesine yönelik davanın onanmakla kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Taraflar arasında araç satışına ilişkin sözleşme yapıldığı, aracın ayıplı olması nedeniyle davacı alıcının 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi gereğince sözleşmeden dönerek, satış bedelinin iadesini istediği, bu konuda açılan davada, ... 2. Tüketici Mahkemesinin 2006/665-2007/106 sayılı dava dosyasında; aracın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi, bu hususlar mahkemeninde kabulündedir....
Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 17/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Müdürlüğü aralarındaki tazminat davası hakkında Çavdır Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 20.4.2006 gün ve 89/26 sayılı hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 13....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 21.6.2010 No : 201-258 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle ödenen bedelin ve yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkili şirketin muamele merkezinin ... olduğunu bildirerek mahkemenin yetkisizlik kararı vermesini istemiştir. Mahkemece, yetki mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davaya bakmaya ... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat istemine ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak karar verilmiş bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine 15/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında .... Tüketici ile ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle tazmin istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davalının mesleki amaçla satış yapmadığı ve satıcı tanımına uymadığı, bu nedenle 6502 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözülmesi gereğine değinilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
Davaya konu ayıplı mal satışı nedeniyle davacı şirketin itibarının sarsıldığına dair dosyada delil bulunmadığı, dinlenen davacı tanığının sadece olayın basına yansıdığını beyan ettiği, mal varlığı zararının meydana gelmesinin tek başına manevi tazminat için yeterli olmadığı, olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar kısa kararda sehven "davacı ve davacın vekilinin yüzüne karşı" ibaresi kullanılmışsa da, duruşma zaptından da görüleceği üzere karar duruşmasına sadece davalı katıldığından, söz konusu maddi hata gerekçeli kararda düzeltilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....