"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın değişimi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında faturaya konu bilgisayarın müvekkilince davalıdan satın alındığını, iki yıllık garanti süresi içerisinde bilgisayarda çıkan arıza üzerine davalıya başvurulmuş ise de, arıza giderilmeden ürünün iade edildiğini ve tüm girişimlere rağmen bir daha ilgilenilmediğini belirterek, ayıplı malın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesine veya ücretinin iadesine yada ücretsiz tamir hakkının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Dava, üretici firma ......
KARAR Davacı, davalı ...' dan salon takımı, yemek odası takımı, bir adet de tv ünitesi satın aldığını, satış bedelini diğer davalıya ödediğini, ürünler ayıplı olduğundan satış bedeli olan 20.000,00 TL' nin davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, faturada davacının isminin değil başka bir şahsın adının yazıldığını, davacıya sattıkları ürünün ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın aktif husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan satın aldığı mobilyaların ayıplı olduğundan bahisle satış bedelinin iadesini istemiş, davalılar ise davacının isminin faturada yazmadığını bu nedenle davanın husumet yönünden reddini dilemişlerdir. Her ne kadar fatura 3.kişi adına düzenlenmiş ise de cevap dilekçesinde sonraki savunmalarında dava konusu malın davacıya satıldığı ve ayıpla ilgili davacıyla ihtilafa düşüldüğü açıkça anlaşılmaktadır....
Davacı vekili, 7.3.2007 tarihli celsede müvekkilinin ayıplı çıkan aygıtın yenisini istemediğini beyan etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kabulü ile 1.882.10 YTL alacak miktarının davalı taraftan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesinde, ayıplı malın değiştirilmesini ya da bedelinin iadesini talep etmiştir. Davalı ilk duruşmada dava dilekçesinde yer alan taleplerden malın ayıptan ari yenisi ile değiştirilmesi talebini kabul ettiğini bildirmiştir. Kabul, davayı sona erdiren taraf işlemlerindendir....
BORÇLAR KANUNU [ Madde 204 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ayıplı mal satışı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, 10.10.2007 tarihli fatura ile dayalı şirketten 2008 model A... A 3 S Black 2.0 Ambition markalı aracı satın aldığını, aracın ESP güvenlik sistemini taşıması gerekirken, ESP özelliği olmayan nitelikte bir otomobil teslim edildiğini, ayıplı malın değiştirilmesi hususunda davalıya yaptığı müracaatların sonuçsuz kaldığını öne sürerek kendisine teslim edilmiş bulunan ayıplı otonun geri alınarak ESP güvenlik sistemli aynı model araç ile değiştirilmesine bu mümkün olmadığı takdirde dava konusu araca ESP güvenlik sisteminin eklenmesine karar verilmesini istemiştir....
K A R A R Davacı, davalıya 1.800TL bedel karşılığında motosiklet sattığını,davalının motosikletin ayıplı olduğu iddiası ile Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu, Hakem Heyetinin tüketicinin haklılığına dair verdiği kararın malın değeri itibariyle usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 24.8.2009 tarihli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davacının ayıplı mal teslim ettiğini, Hakem Heyeti kararının isabetli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararı içeriğine, ürünün hukuki ayıplı olduğunun anlaşıldığından, sabit olmayan itirazın reddine kesin olarak karar verilmiş; karar, yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. 2010/19120 2011/7037 Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir....
Davacı, 20.08.2012 tarihinde satın aldığı laptopun arızalanması, arızanın giderilmemesi nedeniyle ayıplı malın bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazık, yetkili servisin bedel iadesine ilişkin davada sorumlu olup olmadığı hususundadır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4'üncü maddesine göre ayıplı mal ve hizmetlerden kimin sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Buna göre imalatçı, üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Yine aynı yasanın 13'üncü maddesi gereğince arıza nedeniyle tüketicinin malın yenisiyle değiştirilmesi isteğinden satıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müştereken ve müteselsilen sorumludur. Yetkili servisin sorumlu olacağına dair hiçbir düzenleme mevcut degildir....
Bu husus 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesinin altıncı fıkrasında “Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, imalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde "özürlüdür" ibaresini içeren bir etiket konulması zorunludur. Yalnızca ayıplı mal satılan veya bir kat ya da reyon gibi bir bölümü sürekli olarak ayıplı mal satışına, tüketicinin bilebileceği şekilde tahsis edilmiş yerlerde bu etiketin konulma zorunluluğu yoktur. Malın ayıplı olduğu hususu, tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde gösterilir.” şeklinde açıklanmıştır. Bu düzenlemeyle malın özürlü/ayıplı şekilde satışa sunulduğu konusunda tüketicinin aydınlatılmış olması hâlinde, ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek satın alınan mallar hakkında ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanmayacaktır (TKHK, m.4/5). 20....
Yasada geçen “malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi”nden kastedilen ise ayıplı malın (aracın) aynı model, aynı marka ve özellikteki araçla değiştirilmesi olduğu halde hüküm fıkrasında aracın kaç model olduğunun gösterilmemiş olması nedeniyle infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılması gerekmeyip hükmün düzeltilerek onanması HMUK'un 438/7 maddesi gereğidir....
Mahkemece dava konusu olayın niteliğine uygun, konusunda uzman bilirkişiden alınan, hüküm kurmaya, taraf ve istinaf denetimine elverişli bilirkişi raporuna göre; dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da sübut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, koltuk takımının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....