TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/15 ESAS, 2021/130 KARAR DAVA KONUSU : Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle Kusurlu Ürünlerin Yenisi İle Değiştirilmesi Veya Bedel İadesi KARAR : Kocaeli 1....
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; aracın 23/11/2011 tarihinde 57.509,99TL bedelle satın alındığı, bilirkişi raporunda, aracın sağ ve sol marş biyellerinde yapılan onarım nedeniyle araç değerinin %6 oranında (her iki taraf için %3'er) olduğu ve araç değeri üzerinden yapılan hesaplamada değer kaybının toplam 3.450TL olduğunun tespit edildiği, söz konusu oran (%6) dikkate alındığında aracın misli ile değiştirilmesi talebinin iyiniyet kuralına uygun olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacıya ait aracın aynı özelliklere sahip yeni bir araç ile değiştirilmesine, davacı tarafın yeni (sıfır) aracı teslim aldığında dava konusu eski aracını davalı tarafa teslim etmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı; eldeki dava ile satın aldığı aracın ayıplı olması nedeni ile misliyle değişim ya da bedel iadesi; bunların mümkün olmaması halinde ise semen tenzili talebinde bulunmuştur....
Davacı davalı Polsan A.Ş'den 02.07.2014 tarihinde 5.150,00- TL'ye davaya konu mobilyaları satın aldığı, davacı tarafından üretici olduğundan bahisle Cemre Koltuk San-Metin Tahirler'e karşı bedel iadesi talebinde bulunulduğu, üretici ayıplı üründen aslında sorumludur, ancak seçimlik talebin bedel iadesi olması nedeniyle üretici hakkında doğrudan hüküm kurulamayacağından, Davalı Cemre Koltuk San-Metin Tahirler vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ve toplanan delillere göre yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden yeniden esas hakkında HMK 353- 1- b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki karar verilmiştir....
Dava konusu ürünün ayıplı olduğunu ispatlanamamış olması nedeniyle davacı TBK'nın 227. Maddesinde yer alan bedel iadesi yönündeki talebine davalıya karşı ileri süremez, bu nedenlerle davacının sübuta ermeyen davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre, asıl davada, ayıplı olduğu gerekçesiyle çiftçiler tarafından iadesi yapılıp davacının deposunda bulunan mal bedeli toplamının 1.376,40 TL olduğu, davacının, dava açılmasından önce davacı tarafça davalıya iade edilen mallar nedeniyle toplam 2.355,75 TL, yine davacının deposunda bulunan ve iadesi gereken ayıplı mallar nedeniyle 538,00 TL kar kaybına uğradığı, davacının manevi tazminat talebinin ise haklı görülmediği, davacının dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 3 nolu bendinde, davacıya gönderilen ve henüz satışı yapılmayan ayıplı ürünlerin davalı tarafından geri alınarak bedelinin davacıya iadesinin talep edildiği, ancak dava dilekçesinde bu talep yönünden belirtilmiş bir rakam olmadığı gibi usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava da bulunmadığı, birleşen itirazın iptali davası yönünden ise, mal satışları ve ödemeler dikkate alındığında, davacı şirketin 5.231,36 TL alacaklı olduğu, işlemiş faiz talebinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle...
ürünlerden ---- gün sonra müşterisine gecikme bildirme şansı ve lüksü olmadığından başka bir çözüm bulmak adına sözleşmeden dönmüş ve parasının iadesini talep ettiği, davacı tarafından davalı ya ---- ihtarname ile siparişlerin ayıplı olduğu, siparişlerin bu şekilde kabul edilmeyeceği açık olduğumdan sözleşmeden dönüldüğü ve kupaları eslime hazır olmakla birlikte ödemenin iadesi talebinde bulunulduğu, ancak davalı tarafından ihtarnameye dönüş yapıldığı iddia edilmişse de buna ilişkin davacıya ulaşmış herhangi bir cevabım bulunmadı beyan edilerek, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranışı ve ayıplı ifası nedeniyle ----- sözleşme bedelinin faizi ile birlikte müvekkile iadesi ne ürün teslimlerinin gecikme nedeniyle doğan temerrüt faizinin tespit edilerek müvekkile ödenmesine, açık kusur nedeniyle ayıplı ürünlere ilişkin yaptığı ihtarname noter giderleri ve diğer gider ve zararlar dikkate alınarak -----maddi tazminatın ödenmesine karar verilmesini...
nun 219. vd. maddeleri uyarınca ayıplı olup olmadığı, ayıbın sebebi ve niteliği, esaslı ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın niteliğine göre, davacının TBK. 227 maddesi uyarınca seçimlik haklarından sözleşmenin feshi ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanmasının mı, yoksa (Yargıtay 13. H.D.'...
Maddesi ile güvence altına alınan dürüstlük kuralının ihlaline sebebiyet vermekte olduğunu, keza Medeni Kanunla güvence altına alınan "hakkın kötüye kullanılmaması" kuralının, özel kanun mahiyetinde olan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da bu yönde bir hüküm bulunmaması nedeni ile zarar görebileceği ve bu kuralın tüketiciler tarafından ihlal edilebileceğinin açık olduğunu, bu nedenle, herhangi bir hukuk ve hak ihlaline sebebiyet vermemek adına, Türk Medeni Kanunu tüketicinin ayıplı ifa karşısında sahip olduğu sözleşmeden dönem-bedel iadesi hakkı bakımından da bir sınır teşkil etmesinin gerektiğini, dolayısıyla, uygulamada ve Yargıtay kararlarında "sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılmasının hakkın kötüye kullanılması sayılabildiği hallerde tüketicinin, diğer seçimlik haklarını kullanmak zorunda olduğu" görüşünün hakim olduğunu, *Tüm bu hususların yanı sıra bilirkişi ek raporunda dresuar mobilya kapaklarının çekmece ayarlarının yeniden yapılmasının mümkün olduğunu;...
Mahkemece, davacının aracın misli ile değiştirilmesi ve bedel iadesi yönündeki taleplerinin reddine, davaya konu Volkswagen marka ...model aracın arka cam ve bagaj kısmı ayarsızlığının, bütün masrafların davalılara ait olmak üzere onarılmasına, karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir. 1-6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını tek yanlı ve varması gereken bir irade açıklamasıyla kullanması gerekmektedir....
hizmet verildiğini ve tüm bu olumsuzluklar bildirilerek TKHK 13.maddesi ve devamı maddeleri gereği maddi telafi istendiğinde, taraflarına yapılan ihtarname ile her şeyin usulüne uygun olduğunun beyan edilmesi üzerine mahkemeye başvuru zorunluluğunun doğduğunu beyanla, davanın kabulü ile ayıplı hizmet nedeniyle ödenen bedelin en az 12.000,00- TL'lik kısmının düğün tarihinden itibaren birikecek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....