edildiği iddiasının ispatlanamamış ve manevi tazminat koşullarının somut olayda oluşmamasına göre davalı Gülel Akaryakıt .......
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı---- değişmiş olup olmadığı, sol ön kapı dışındaki diğer yerlerde ---- düzey boya bulunup bulunmadığı, sıfır km olarak alınan aracın ayıplı olup olmadığı, aracın ayıplı olması halinde aracın misli ile değiştirilip değiştirilemeyeceği veya bedel iadesinin olup olmadığı ayrıca manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacının karıştığı trafik kazası bulunup bulunmadığı ve aracın bu sebeple boya işlemi görüp görmediği noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, ticari nitelikteki satım sözleşmesinde ayıp iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: 6098 sayılı TBK.nun 227. Maddesindeki; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2....
Somut uyuşmazlıkta; davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla, manevi tazminat istemi yönünden; TBK'nın 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK'nın 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202- 208). Somut olayda; davacının satın aldığı takım elbisenin ayıplı çıkmasının (davacının iddiasına göre) TBK'nın 58. maddesi anlamında kişilik haklarının ihlaline neden olacağının kabulü mümkün değildir....
T.. aleyhine 18/08/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 08/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
-K. sayılı ilamı ile asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak, davacı tarafın satış konusu malı 31.05.2010 tarihinde teslim almasına rağmen TTK'nun 23. maddesinde belirtilen sürede ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle ayıplı malı kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava ayıplı mal satışı iddiasına dayandığı halde birleşen dava süresinde mal teslim edilmemesi nedeniyle başka yerden mal temin edilmek zorunda kalındığı ve bundan dolayı zarara uğranıldığı iddiasına dayalı olup birleşen davanın ayıp iddiası ile ilgili olmadığı açıktır....
Dava; ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusunun, dosyamız davasının konusu ve davacısıyla aynı olduğu görülmüştür. HMK.nun 166/1-4 maddesinde "aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır."düzenlenmiştir. Mahkememizin ....... Esas sayılı dosyasının taraflarının ..., ... ve ... olduğu, davanın ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat tazminat istemine ilişkin olduğu, Bakırköy .........
Dava, ayıplı hizmet sebebi ile bedel iadesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin doğum yapacağı hastanede doğum esnasında fotoğraf ve video çekimi için davalı ile anlaşma yaptıklarını, davalının anlaşmaya uymayarak taahhütlerinin yerine getirmediği, eksik ve kusurlu bulunduğu iddiaları ile 5.000.000,00 TL manevi tazminat, 45,89 TL flash bellek bedeli, yeniden çekim için başka fotoğrafçıya ödenen 800,00 TL, 232,00 TL ihtarname bedeli olmak üzere toplam 1.079,89 TL maddi tazminat ayrıca ayıplı hizmet sebebi ile ödenen 1.600,00 TL olmak üzere toplam 7.678,89 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; taraf delilleri toplanmış, tanıklar dinlenmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından davacılar Zeynep Turan ve T3'ın düğün için davalının çalıştırdığı düğün salonu ile anlaştıkları, hizmet sözleşmesinin içerisinde video çekimi hususunun da bulunduğu ve bu hizmetin de bedelinin ödendiği, düğünden sonra yapılan incelemede düğün videosunun eksik bırakıldığı ve çekiminin yapılmadığı belirlenmiş olup aslında bu husus taraflar arasında da ihtilaf konusu değildir. Şu halde davalının ayıplı hizmet verdiği sabittir. Taraflar arasındaki ihtilaf ve istinaf bu anlamda davalının istinaf sebepleri ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve tanıkların dinlenmesinin usule uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı istinaf dilekçesinde tanıkların usulüne uygun dinlenmediğini, sonradan tanık bildirildiğini, bunun usule aykırı olduğunu ileri sürmüştür....
nın 47. maddesindeki şartların da somut uyuşmazlıkta bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının cari hesap ilişkisinden kaynaklanan 17.746,01 TL alacağının temerrüt tarihi olan 03/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ayıplı ürün satışı nedeniyle tazminat, kar kaybı ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi KARAR Dava, finansal kiralama yöntemiyle edinilen lazer cihazının ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....